Ana Sayfa
Gündem
Politika
Ekonomi
Dünya
Aktüel
Spor
Yazarlar
Televizyon
Sağlık
Son Dakika
657'liler Ailesi
Ankara'da Şafak
Bilişim
Çalışanın Sesi
Diziler
Düşünce Gündemi
İzdüşüm
Kültür-Sanat
Okur Sözcüsü
Röportaj
Sinema
Yemek
Zamanda Yolculuk
Bize Yazın
Abone Formu
Temsilcilikler
Reklam
Künye
Arşiv

Yeni Şafak'ta Ara

Türkiye'ye şubat sonu itibariyle son bir yılda net 52.5 milyar dolarlık dış finansman girdi. Bunun 8.8 milyar doları doğrudan yabancı yatırımlardan kaynaklandı. 30.1 milyar doları ise borçlanmadan kaynaklandı.

Türkiye bu yıl şubat sonu itibariyle son bir yıllık dönemde, borçlanma, doğrudan yabancı yatırım ve portföy yatırımı gibi yollarla 52.5 milyar dolarlık sermaye çekti.

8.8 milyar doları doğrudan yabancı yatırım olan bu net girişin 30.1 milyar doları bankalar ve özel sektörün net dış borçlanmalarından kaynaklandı.

Kamu kesiminin net dış borç ödeyicisi olduğu bu dönemde, cari işlemler açığı özel sektörün borçlanmalarıyla finanse edildi.

Merkez Bankası'nın verilerinden ANKA'nın yaptığı hesaplamaya göre Türkiye bir yandan rekor düzeyde cari işlemler açığı verirken, bir yandan da rekor düzeyde net sermaye girişi yaşadı.

Bu dönemde Türkiye'ye yönelik sermaye hareketlerindeki güçlü seyir, söz konusu girişin cari işlemler açığının bir sonucu olarak değil, cari işlemler açığının bu yoğun sermaye girişin bir sonucu olduğunu düşündürtmeye başladı. Yabancılara yönelik olarak başta bankacılık ve telekomünikasyon sektöründe olmak üzere yapılan yoğun şirket satışlarının neden olduğu doğrudan sermaye girişleri ve geniş dış borçlanma olanakları adeta cari işlemler açığını kamçıladı.

FİNANSMAN GEREKSİNİMİ 21.8 MİLYON DOLAR

Şubat sonu itibariyle son bir yıllık dönemde Türkiye 25 milyar 278 milyon dolarlık cari işlemler açığı verirken, bu açığın finansmanı için gereksinim duyulan finansman ise sistem dışından mali sisteme giren 3 milyar 480 milyon dolarlık kaynağı belirsiz döviz nedeniyle 21 milyar 798 milyon dolarda kaldı.

Bu ölçüde bir finansman gereksinimine rağmen Türkiye'ye 52 milyar 454 milyon dolarlık bir giriş yaşandı. Girişin 8 milyar 755 milyon doları doğrudan yabancı sermaye girişlerinden oluştu. Bu giriş bankacılık ve telekomünikasyon sektörlerine yönelik yabancı sermaye yatırımlarından kaynaklandı.

Sermaye girişinin 12 milyar 170 milyon dolarını ise portföy yatırımları oluşturdu. 3 milyar 74 milyon doları Hazinenin Eurobond borçlanmalarından kaynaklanan portföy yatırımı girişlerinin, 9 milyar 384 milyon dolarını ise yabancıların Türkiye'deki hisse senedi ve Hazine iç borçlanma kağıdı alımlarından kaynaklandı.

Türkiye'nin IMF kredileri hariç son bir yıllık dönemdeki net borçlanması ise 30 milyar 52 milyon dolara yükseldi. Kamu kesiminin 1 milyar 978 milyon dolarlık net dış borç ödeyicisi olduğu son bir yılda, bankacılık sektörü 10 milyar 357 milyon, diğer özel sektör kuruluşları ise 21 milyar 703 milyon dolarlık borçlanma gerçekleştirdi.

Borçlanmanın 7 milyar 648 milyon doları bu yılın ilk iki ayında yapıldı ve büyük ölçüde Koç Holding'in TÜPRAŞ, Oyak'ın da Erdemir hisselerini almak için yaptığı dış borçlanmalardan kaynaklandı.

IMF'YE BORÇ ÖDENDİ

Cari işlemler açığının finansman gereksiniminin 21 milyar 798 milyon dolar olduğu son bir yılda Türkiye'ye gelen 52 milyar 454 milyon dolarlık sermayenin, 6 milyar 328 milyon dolarlık kısmı Hazine ve Merkez Bankası'nın IMF'ye yaptığı toplam 6 milyar 328 milyon dolarlık net geri ödemeye gitti.

Cari açığın finansmanından sonra 24 milyar 328 milyon dolar ise rezerv artışı olarak yansıdı. Son bir yılda bankaların döviz rezervi 2 milyar 27 milyon dolar, Merkez Bankası'nın rezervi ise 22 milyar 301 milyon dolarlık büyüme kaydetti.

BORÇ YARATANLAR 34.6 MİLYAR

Türkiye'ye son bir yıllık dönemde giren sermayenin 34 milyar 603 milyon dolarlık kısmını borç yaratan, net hata ve noksan da dahil edildiğinde 21 milyar 331 milyon dolarını ise borç yaratmayan fonlar oluşturdu.

Yine toplam girişin 18 milyar 457 milyon dolarını (net hata ve noksan dahil) yerli ve yabancı kaynaklı sıcak para olarak nitelendirilen sermaye hareketleri meydana getirdi.