|
|
'sicil' bozamayacak İçişleri Bakanlığı'nın hazırladığı yönetmeliğe göre, artık kişiler hakkında saç, sakal ve bıyığına göre güvenlik soruşturması yapılmayacak. Polis, mahalle muhtarından, bakkaldan ve kasaptan bilgi toplamayacak.
ALİ SALİ - EVİN GÖKTAŞ - KEZBAN BÜLBÜL / ANKARA
İçişleri Bakanlığı'nca 5 yıldır yürürlükte bulunan "arşiv araştırması ve güvenlik soruşturması yönetmeliği"nde, "devrim" niteliğinde yenilikler yapılıyor. Henüz son şeklini almayan ve üzerinde çalışılan yönetmelikle, güvenlik soruşturması ve arşiv araştırmasında bir dizi yenilikler getiriliyor. Soruşturma sadeleşiyor İçişleri Bakanlığı'nca hazırlanan yeni yönetmeliğe göre TSK, MİT, emniyet ve cezaevleri gibi gizli bilgilerinin bulunduğu devletin hassas kurumlarında çalışacak personel hakkında, 3 ayrı koldan yapılan güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması olabildiğince sadeleştirdi. Güvenlik soruşturması ve arşiv araştırmalarında, soruşturulan kişiler mahkeme kararlarından değil, "mahalle muhtarı, bakkal, manav ve kasap" gibi çevrelerden alınan gayri resmi nitelikteki istihbarat bilgilerinden dolayı mağdur oluyorlar. Yönetmeliğin öyküsü İçişleri Bakanlığı'nca 2000 yılında hazırlanan güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması ile iligili yönetmelik, 5 yıldır yürürlükte bulunuyor. Bu konu ile ilgili ilk yönerge 1964, ilk yönetmelik de Turgut Özal'ın başbakan olduğu 1986'da çıktı. Yıldırım Akbulut'un İçişleri Bakanlığı döneminde yayımlanan yönetmelik, Sivas Cumhuriyet Üniversitesi'nde araştırma görevlisi Neşet Nuri Gönüllü tarafından dava açılarak iptal ettirildi. Bunun üzerine 1990'ta yeni bir yönetmelik hazırlandı ve 13 Nisan 1990 günü Resmi Gazete'de yayımlandı. 1994'te 4045 sayılı Güvenlik Soruşturması Kanunu ve 1402 sayılı Sıkıyönetim Kanunu ile kısıtlanan hakların geri verilmesi konusunda yeni bir kanun çıktı. Ancak, uygulanmadı. 6 yıl sürüncemede kaldı. 2000 yılında yeni bir yönetmelik hazırlandı. 12 Nisan 2000 günü Resmi Gazete'de yayımlanan yönetmelik, halen yürürlükte bulunuyor. Danıştay'dan katı görüş Bakanlık, yönetmeliği hazırlamadan önce Danıştay'dan görüş sordu. Danıştay 1. Daire, kişinin içinde bulunduğu ortamın da çok önemli olduğunu belirterek, bu nedenle bu ortamın da araştırma ve soruşturma kapsamına alınması gerektiğini bildirdi. Yönetmelik Danıştay'ın görüşüne göre hazırlandığı için, uygulamada çeşitle mağduriyetlere yol açtı. Keyfiliğe neden olduğu için güvenlik soruşturması ile ilgili sık sık sorunlar yaşanmaya başlandı. Suç işleyen vatandaşların sicil kaydı sabıka kayıtlarında belli olmasına rağmen, gayri resmi olarak toplanan bilgiler mağduriyetlere neden oldu. Üçlü atamalarda MİT devrede Yürürlükteki yönetmeliğe göre, kamu kurum ve kuruluşları, hakkında soruşturma istediği kişi için ilgili mülki idare amirliğine yazı gönderiyor. Valilik yazıyı emniyet müdürlüğüne havale ediyor. Emniyet güvenlik şubesi, arşiv tahkikat formu hazırlıyor. Bir emniyet görevlisi bunu elden takip ediyor. Sırayla asayiş, kaçakçılık, terörle mücadele, interpol ve yabancılar şubesinden geçiriliyor. Hazırlanan arşiv bilgisi, emniyet görevlisi tarafından ilgili karakola gönderiliyor. İlgili karakol, şahsın oturmuş olduğu mahalleden bilgi topluyor. Üçlü kararname ile atanan kamu görevlileri hakkında MİT devreye giriyor. Bu kişiler hakkında güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması yapılması için Başbakanlık MİT'e talimat veriyor. MİT'in yaptığı kapsamlı araştırmadan sonra hazırlanan rapor, tekrar Başbakanlık'a gönderiliyor. Aksu'dan ilginç anektod Memur Sen Genel Başkanı Ahmet Aksu: Bizim bir komşumuz vardı. Sağlık Bakanlığı'nın açtığı memurluk sınavını kazanmıştı. Adli Sicil soruşturması yapılırken, mahallenin bakkalına sormuşlar. Mahallenin bakkalı komşumuz hakkında olumsuz görüş beyan etmiş. Çünkü komşumuz ondan alışveriş yapmıyormuş. Bakkal onu sevmezmiş. Bu yüzden memur olamadı. Mahallede araştırmaya son Yeni yönetmeliğe göre, "suçun şahsiliği prensibi"nden hareket edilerek, kamu kurum ve kuruluşlarında çalışacak olan kişiler, akrabalarının işlediği suçlardan sorumlu tutulmayacak. Objektif kriterlere göre hazırlanan yönetmelikle, kişinin sır saklama yeteneğinin olup olmadığı gibi kişiden kişeye değişebilen unsurlar ortadan kaldırılıyor. Buna göre, kişiler hakkında mahalle muhtarı, bakkal, manav ve kasaptan bilgi toplanmayacak. Güvenlik soruşturması talep eden kurum ve kuruluşlara, sadece şahsa ait bilgiler verilecek. Soruşturması istenen kişinin yakınları ve birinci derecedeki akrabaları ile ilgili bilgilere itibar edilmeyecek. Daha önce kişinin nüfusa kayıtlı olduğu ve ikamet ettiği iller ayrı ayrı araştırılıyordu. Yeni yönetmelikle, kişinin sadece ikamet ettiği ildeki bilgiler geçerli olacak. Sır saklama bile soruluyor
Güvenlik soruşturması ve arşiv araştırmasında kişilerin, "kimlik kayıtlarının doğruluk derecesi, uyruğu, geçmişte yabancı bir devletin uyrukluğuna girip girmediği, kişinin aranıp aranmadığı, adli sicil kaydı ve yurt dışına çıkış yasağı gibi konuların yanı sıra, yıkıcı ve bölücü faaliyetlerde bulunup bulunmadığı ve Atatürk Aleyhine İşlenen Suçlar Hakkında Kanuna ve Atatürk ilke ve inkılaplarına aykırı davranıp davranmadığı, kumara, uyuşturucuya, içkiye, paraya ve aşırı şekilde menfaatine düşkün olup olmadığı, ahlak ve adaba aykırı davranıp davranmadığı, yabancılarla, özellikle hasım ve hasım olması muhtemel devlet mensupları ve temsilcileriyle ilgili derecesinin iç yüzü, nedeni, sır saklama yeteneğinin olup olmadığı" gibi konular detaylı bir şekilde irdeleniyor.
|
|