AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ

Y A Z A R L A R
Açgözlülüğün yol açtığı kasırgalar

Sel baskınlarından kasırgalara, depremlerden orman yangınlarına bütün doğal felaketlerin kaynağında, dünyanın yeraltı ve yerüstü kaynaklarını sorumsuzca tüketen zengin ülkeler vardır. Çünkü açgözlülüğün büyüttüğü zenginlik, ister farkında olunsun isterse olunmasın, dünyanın bütün kaynaklarının bedelsiz olduğuna inanmaya dayanıyor. Zengin ülkelerin açgözlülüğü bir hayat tarzına dönüştürmeleri, çevre kirlenmesiyle birlikte, Amerika'daki kasırga gibi, son yıllarda dünyanın her yerinde görülen doğal afetlerin de hazırlayıcısı olmaktadır.

Batı hayat tarzının her alana egemen olduğu bir dünyada, kimsenin gerçek ihtiyaçlarının dışına taşmadan, gösterişten uzak, yalın bir biçimde yaşaması mümkün değildir, Tüketim standartlarının yıldan yıla belirli bir oranda büyütülmesi, yalnızca insanın ruhsal dengesini, değil, tabiattaki doğal dengeyi de altüst ediyor. Zengin ülkelerin doğal kaynakları sorumsuzca tüketmesi, global ısınmayla ortaya çıkan iklim değişmelerinin de ana sebebini oluşturduğu söylenmektedir.

Nasıl Hindistan, Çin ve bazı Afrika ülkelerinde tüketim standartlarının düşüklüğü bir sorun ise, Amerika ve Avrupa ülkelerindeki tüketim seviyesinin yüksekliği de başka bir sorundur. Temel ihtiyaçlarını karşılamakta zorlananbir toplumun sorunları kadar aşırı tüketimden kaynaklanan iklim değişmelerinin yol açtığı doğal afetler de önemlidir.

Dünya kaynaklarından haklarından daha fazlasını alanlar, kendileriyle birlikte bütün dünyanın başına da yeni sorunlar açmaktadırlar.

Geçen hafta içinde TV5'te Mustafa Özkaya'nın arkadaşlarıyla hazırlayıp sunduğu, dış politika ağırlıklı "Perspektif" programında Prof. Dr. Sadettin Ökten ile birlikte Amerika'nın üç eyaletinde büyük kayıplara yol açan "Katrina kasırgasının uluslararası etkileri"ni tartıştık. Dünyanın en büyük ekonomik ve askeri gücü, global ısınmanın yol açtığı söylenen kasırga karşısında ne yapacağını bilemediği gibi, doğal dengeyi bozarak kurduğu şehiri de sel baskınlarından koruyamadı.

Zenginliğinin doruk noktasında olan Amerika, son yıllarda travma üstüne travma yaşıyor. Vietnam savaşı, New York'a yapılan intihar saldırısı, Afganistan ve Irak'ın işgaliyle gelen sorunlar tartışılırken, Katrina kasırgasının bir şehri bütünüyle yaşanmaz hale getirmesi ve onbinlerce insanın hayatını kaybetmesi, yalnızca Amerika'da değil, bütün dünyada derin yankılar uyandırdı.

Amerika'nın merkezi yönetiminin yerel yönetimlerin güvenlik sorunlarıyla ilgili kaynakları kısarak, dünyadaki egemenlik alanını genişletmeye kalkışması, yalnızca ulusal değil, uluslararası alanda da büyük kayıplara yol açtı. Yönetimde ve kaynakların değerlendirilmesinde yetkilerin tek merkezde toplanması, doğal afetlerin önlenmesine yetmediği gibi, New Orleans'ın haritadan silinmesine ve onbinlerce insanın hayatını kaybetmesini sebep oldu.

Sağlıklı ve dengeli bir dünyanın kurulmasında savaşlara değil, barış içinde bir arada yaşama kültürüne ihtiyaç vardır. Barışın güvencesi kendini bilen, erdemli insanlardır. Savaşlarla ya da yönetemeyen yönetimleriyle suçsuz insanları öldürenler, onlarla birlikte bütün insanlığı da öldürürler. Amerika geçmişin büyük imparatorlukları gibi, dış saldırılardan daha çok iç travmalarla gücünü yitirecektir. Katrina kasırgasının yol açtığı travma Vietnam, Afganistan ve Irak'ta da ölen her sivil insanla katlanarak artacaktır.

Güçlü ülke kendi ülkesinde istemediği bir savaşı başka bir ülkede başlatırsa, hiçbir alanda üstünlüğünü koruyamaz.

İnsanın ve tabiatın dengesini bozanlar, kendilerinde kasırgalara karşı direnecek gücü hiçbir zaman bulamazlar.


11 Eylül 2005
Pazar
 
NAZİF GÜRDOĞAN


Künye
Temsilcilikler
Abone Formu
Mesaj Formu
Online İlan

ALPORT Trabzon Liman İşletmeciliği

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi
Dünya | Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon
Sağlık | Arşiv | Bilişim | Dizi
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED