|
|
Türkiye'de devlet üniversitelerinde çalışanların sadece yüzde 8,5'i sendikalı. Akademisyenlerin örgütlenmesindeki en büyük engelin YÖK olduğu belirtiliyor.
Üniversiteler "Demokratik, şeffaf ve çok sesli bir toplum için sivil örgütlenmeye önem verilmelidir" görüşünü dile getirirken, akademisyenlerin YÖK'ün 'mimlemesi'nden çekinerek örgütlenemediği ortaya çıktı. Memurların yüzde 46,18'i bir sendika üyesiyken, akedemisyenlerin ancak yüzde 8,5'i bir sendikaya üye. Devlet üniversitesinde akademisyenler dahil toplam 224 bin 659 kişi çalışırken, herhangi bir sendikaya üye olanların sayısı sadece 18 bin 812 kişi. Devlet üniversitelerinde çalışanlar arasındaki sendikalaşma oranı yüzde 8,5. Kamuda çalışan 1 milyon 584 bin 490 memurun 747 bin 617'si sendikalı. Toplam 545 bin öğretmenin 326 bini sendikalı. Bu rakamlara göre tüm memurların yüzde 47,18'i, öğretmenlerin ise yüzde 60'ı sendikalı. Akademisyenlerin sendikalaşmaya soğuk bakmasının sebebi olarak YÖK gösteriliyor. Sendika üyesi olan akademisyenlerin bağlı olduğu sendikaya göre YÖK tarafından sınıflandırıldıkları ve buna göre akademik kariyerlerine engel çıkarıldığı iddiaları akademisyenlerin sendikalardan uzak durmasına neden oluyor. Eğitimciler Birliği Sendikası (Eğitim-Bir Sen) Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, görüştüğü akademisyenlerin büyük çoğunluğunun akademik kariyer yüzünden sendikalara üye olmadıklarını dile getirdiğini söyledi. Gündoğdu, "Akademisyenler 'YÖK bizi mimlemesin sonra üye olurum' diyorlar" dedi. BEHÇET GÜNGÖR
|
|