|
|
Üzerinden geçen 25 yıldan sonra 12 Eylül hafızalarda yarı komik yarı ciddi olaylarla yerini alıyor. Şehir efsanesine dönen 12 Eylül komikliklerinde neler yok ki: Bir ev baskınında gördüğü Stalin'in resmini soran güvenlik kuvvetlerine, "Paşa dedem" diye yutturan öğrenciler, kimya kitabı "General Chemistry'' için "General Kemistri'nin kitabını ele geçirdik" diyenler...
GÜLDEN TÜMER / İSTANBUL
POLİSE 'MUKAVEMET' SÖKMEZ Mukavemet sözcüğünü polise mukavemet tamlamasından duyan kimi polisler, Mühendislik Fakültesi'nde yaptıkları aramada, Mukavemet ders kitabı ile 'yakaladıkları' öğrencileri karakola götürdüler. KIZIL DEVLETTEN SONRA, EFLATUN DEVLET İhtilal sonrası baskınlardan nasibini alan öğrenci evlerinden birinde Eflatun'un "Devlet" kitabı masanın üzerinde durmaktadır. Baskına katılan güvenlik güçlerinden birinin 'kızıl devlet' takıntısı olacak ki, kitabı görür görmez, "Bu eflatun devlet nereden çıktı lan!" diye öğrencilere çıkışır. 'GENERAL KEMİSTRİ'NİN KİTABINI YAKALADIK' Jandarma, ODTÜ'nün yurtlarında yaptığı aramalarda bulduğu kalın kitabı çavuşuna götürerek, "Bakın General Chemistry'nin (Türkçesi: Genel Kimya) kitabını yakaladık" dedi. GENERALLERİ KIZDIRANLAR SOLUĞU DIŞARIDA ALDI 12 Eylül'de askerlerin yönetime el koyması ile birlikte çok sayıda politikacının yanısıra düşünce ve sanat dünyasının ünlü isimleri de askeri rejimin 'aranan' listesine dahil oldu. Siyasetle içiçe olan ve yaptıklarıyla 12 Eylül generallerini kızdıran çok sayıda sanatçı ve yazar yurt dışına kaçmak zorunda kaldı. Anadolu Rock'un efsane izmi Cem Karaca, protest müziğin ünlü isimlerinden Melike Demirağ, Selda Bağcan o dönemde yurtdışına kaçan isimler arasındaydı. Bugün Avrupa Parlamentosu milletvekili olan Ozan Ceyhun da, 12 Eylül askeri darbesinden kaçan isimler arasında. Pilavdan dönenin...
12 Eylül döneminde çok sayıda dergi ve gazetenin de yayın hayatına son verildi. Muhalif çizgileriyle tanınan karikatür dergisi Gırgır da o dönemde çıkan bir sayısındaki kapak nedeniyle 1 ay kapatma cezası almıştı. 12 Eylül döneminde ay- yıldızlı elbisesiyle "Türkiyem Türkiyem Cennetim" şarkısı söyleyen Müşerref Akay dergide kapak konusu olmuştu. Ardından dergi, yaşlı, çirkin, menhus bir kadının üzerine bayrak çizerek 'Türk bayrağına hakaret' ettikleri gerekçesiyle kapatıldı. Karikatürü çizen Hasan Kaçan dönemin sıcaklığını şu şekilde anlatıyor; "Ortalık karışıktı. Neler yapabileceğimizi düşünüyorduk. Ben de bu konuyu Oğuz Aral'a önerdim. Oğuz abi bana önce "Sen kapattıracaksın bu dergiyi" dedi ardından da "Pilavdan dönenin kaşığı kırılsın" diyerek bu karikatürü kapak konusu yaptı. Ve dergi ceza aldı. Fakat kapatılmadan önce 400, 500 bin olan tiraj 1 ay sonra 1 milyona yükseldi. Bu da vatandaşın baskılara, yasaklara verdiği bir cevaptı."
|
|