Ana Sayfa
Gündem
Politika
Ekonomi
Dünya
Aktüel
Spor
Yazarlar
Televizyon
Sağlık
Bugünkü Yeni Şafak
657'liler Ailesi
Bilişim
Çalışanın Sesi
Diziler
Düşünce Gündemi
Hayat
Kültür-Sanat
Nar-ı Beyza
Okur Sözcüsü
Röportaj
Sinema
Yemek
Zamanda Yolculuk
Bize Yazın
Abone Formu
Temsilcilikler
Reklam
Künye
Arşiv

Yeni Şafak'ta Ara

	Çalışanın Sesi Tahsin SINAV tsinav@yenisafak.com.tr

Esat KAVAK: Ben, 2001 yılında isteğe bağlı sigortaya kayıt yaptırdım ve maddiyat yüzünden ödeme yapamadım. 2003 yılında borçlanmaya dilekçe verdim ama, onu da ödeyemedim. Yeni çıkacak olan yasadan ben de yararlanabilecek miyim?

*Okuyucularımdan bu türden çok soru alıyorum. 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu’nun 85. maddesine göre prim ödeyen ve ödeme güçlüğü çektiklerinden 3 ay prim ödemedikleri için sistemden çıkarılan isteğe bağlı sigortalıların halen TBMM’de görüşülmeyi bekleyen, kanun tasarısının dışında tutulduğu anlaşılmaktadır. Ancak görüşmelerde belki tasarının verilecek önergelerle ve komisyon çalışmalarıyla prim affı sistemine katılmaları mümkün olabilir. Ancak 2003 yılındaki imkan kayıplarının telafisinin çok kolay olmadığını okuyucularıma duyurmak istiyorum.

TBMM’deki tasarıyla, 31.03.2005 gününe kadar tahakkuk ettiği halde ödenmemiş Bağ-Kur prim borçlarıyla SSK’ya olan sigorta primi, sosyal güvenlik destek primi, işsizlik sigortası primi, idari para cezası borçları ile asgari işçilik hesaplanmasından çıkan fark işçilik tutarları yeniden yapılandırılıyor. Ancak, 506 sayılı Kanun’a göre prim ödeyen ve ödeme güçlüğü çektiklerinden 3 ay prim ödemedikleri için sistemden çıkarılan isteğe bağlı sigortalılarla 2925 sayılı tarım SSK kapsamında prim ödeyen tarım işçileri ve topluluk sigortası borçluları bu tasarı kapsamında gözükmemektedir.

TBMM’ye bu yönde, aktüeryal denge açısından tutarlı taleplerle dilekçeler verilirse etkili olabileceğini düşünüyorum. Sosyal güvenlik sistemimize önemli etkileri olacak böyle bir af yasasının çok dikkatli, kapsamlı, sade ve kolay uygulanabilir şekilde hazırlanıp yasalaştırılması gerekmektedir. Ak Parti başta olmak üzere bütün milletvekillerine önemli görevler düşmektedir.

Özürlü çalışanlar kendi istekleriyle işten ayrılırlarsa tazminat alabilirler mi?

Kadriye ERTÜRK: 26 Ağustos 1996’da sigortalı çalışmaya başladım. % 40 özürlü raporum var. Ne zaman emekli olabilirim? Özürlü olarak çalışanlar kendi istekleriyle işlerinden ayrılırlarsa tazminat alabilirler mi? İşten ayrıldıkları takdirde prim ödeyerek söz konusu emeklilik süresinde emekli olabilirler mi? İndirimli süreden yararlanabilir miyim? Özürlü raporu olan kişilerin ek hakları konusunda bilgi verebilir misiniz? Örneğin günlük hayattaki vergilerden indirim söz konusu mu? (emlak vergisi, çöp vergisi, faturalar...) ?

*506 sayılı Kanun’un değişik 53. maddesi, % 40 işgöremezlik raporuyla da malulen emekli olmaya imkan vermemektedir. Malulen emeklilik için çalışma gücünün 2/3’ünün (% 66,66) kaybedilmiş olması veya iş kazası sonucu meslekte kazanma gücünün % 60’ının kaybı gerekmektedir. Bu şartlar olmadığından malulen emeklilik mümkün değildir. Ancak sigortalı bir işte çalışıyorsa, mahallindeki yetkili Maliye Bakanlığı birimine başvurarak sakatlık indiriminden yararlanma belgesi alabildiğinde, özürlü emekliliği şartlarından yararlanma hakkı kazanabilecektir. Anılan kanunun 60/C-b. maddesi hükümlerine göre, III. derece sakatlığı olanlar (% 40 sakatlığı olanlar bu gruptadır), yaşları ne olursa olsun, en az 20 yıldan beri sigortalı olmak ve en az 4400 gün malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi ödemiş olmak şartıyla yaşlılık aylığından yararlanabileceklerdir.

Gelir Vergisi Kanunu’nun sakatlık indirimine ilişkin 31. maddesi, önemli kolaylık getirmiştir. Özürlü olarak çalışanlar kendi istekleriyle işlerinden ayrılırlarsa tazminat alamazlar. Çünkü İş Yasası ve yeni çıkarılan Özürlüler Yasası, özürlü olarak çalışanlara böyle bir imkan vermemiştir. İşten ayrıldıkları takdirde, 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu’nun değişik 60/C., 85. vb maddeleri hükümlerine göre, şartları varsa isteğe bağlı sigortalılık yoluyla prim ödeyerek söz konusu özürlü emekliliği süresinde emekli olabilirler.

NOT: Okuyucularımızın cevaplanması talepleriyle gönderdikleri çalışma ve sosyal güvenlik sorularındaki yoğunluk nedeniyle, pazartesi yazılarında da bu konuları ele alacağım. Bu hususu okuyucularıma duyurmak istiyorum.

Geri dön

Mesaj gönder

Yazdır

Yukarı