Suriye Başbakanı Muhammed Mustafa Miro, Türkiye'nin Irak politikasını olumlu bulduklarını belirterek, Türkiye ile bu konuda sürekli temas ve koordinasyon içinde olduklarına dikkat çekti. Yarın başlayacak Ankara ziyareti öncesinde bir grup Türk gazeteciyi kabul eden Miro, Yeni Şafak'ın sorularını cevapladı:

Sayın Başbakan; yaklaşık 17 yıldır Suriye'den bir Başbakan Türkiye'ye gelmedi. Ziyaretiniz çok önemli. Bu ziyaretin hedeflerini anlatabilir misiniz? Ne tür somut adımlar atılacak?

Ziyaretin temel amacı iki ülke arasındaki siyasi, ekonomik ve kültürel ilişkileri geliştirmek ve güçlendirmektir. Çok önemli anlaşmalara imza atacağız. Ayrıca Türk kardeşlerimizle önümüzdeki dönemlerle ilgili olarak yeni işbirliği alanlarını tesbit edip gerekli adımları atacağız. Komşu olmanın sağladığı tüm avantajları kullanarak ülkelerimiz arasında her türlü ticari ilişkileri geliştireceğiz.

Türkiye ile güvenlik işbirliği var

Suriye ile Türkiye arasında sorunlar bitti mi?

Güvenlik alanında çok iyi bir işbirliğimiz var. Fırat ve Dicle ile ilgili olarak bu aşamada sorun yok. Uluslararası hukukun gereklerinin ötesinde karşılıklı diyaloglarla yalnız su sorununu değil, tüm sorunlarımızı çözeceğimize inanıyorum.

Türkiye'nin İsrail ile ilişkilerine sert tepki gösteriyordunuz. Bu tepki biraz azalmışa benziyor..

Türkiye bağımsız ve egemen bir ülke. Elbette kiminle ve nasıl bir ilişki kuracağına kendisi karar verir. Ancak biz bir Arap, Müslüman ve komşu bir ülke olarak Türkiye'den tarihine, geçmişine ve halkının duygu ve inançlarına uygun politikalar bekleriz. Bölgenin en önemli ülkelerinden biri olan Türkiye'nin her adımı önemlidir. Türkiye, savaş, işgal ve terör politikaları yürütenlerin değil, barış ve özgürlük mücadelesi verenlerin yanında olmalıdır.

Amerika, Türkiye'nin Suriye ile ilişkilerinden pek memnun değil...

İsrail de memnun değil. Bizim Türkiye ile ilişkilerimiz Amerika veya İsrail'e karşı bir pakt politikası değildir. Bizim ilişkilerimiz iki komşu ülke arasında olması gereken doğal ilişkilerdir. Üstelik her iki ülke Amerikanın Irak'ı işgal etmesi ile yakından ilgilidir. Suriye ve Türkiye'nin birlikte hareket etmesi aynı zamanda tüm bölgenin çıkarınadır.

Irak gelişmelerine bağlı olarak Türkiye'den ne bekliyorsununuz?

Türkiye'den beklentilerimizi zaten şu aşamada Türk hükümeti karşılamaktadır. Türkiye de Suriye gibi BM'nin Irak'ta rol almasını istemektedir. Bu rol Amerikan-İngiliz işgalini sona erdirmeli, Irak'ta güvenilik ve istikrarı sağlamalı, Irak halkının tüm katmanlarının katılımı ile demokratik ve özgür bir sistemi kurmalı, ülkenin tüm zenginliklerini Irak'ın yeniden inşa edilmesinde ve Irak halkının tüm sorunlarının sona erdirilmesinde kullanmalıdır.

Tezkerenin reddedilmesi olumluydu

TBMM'nin tezkereyi reddetmesini ve sonraki süreçte Türkiye'nin Irak politikasını nasıl değerlendiriyorsunuz?

Suriye halkı, Suriye hükümeti ve Başkan Beşşar Esat tezkerenin reddine büyük değer biçtiler. Türk halkının ve hükümetinin ve Meclisi'nin Irak savaşına bulaşmama politikası ve kararlığı Ankara'nın doğru değerlendirmeleri sonucu olmuştur. Doğruluğu bugün kanıtlanan bu değerlendirmede yalnız Türkiye'nin değil, aynı zamanda tüm bölgenin çıkarları gözetilmiştir. Türkiye bu politikasıyla Suriye'nin politikası ile birlikte bölgenin barış, güvenlik ve istikrarına hizmet etmiştir.

TİCARETTE BÜROKRASİYİ BİTİRDİK

Suriye'de iş yapan Türk işadamları zaman zaman bürokratik ve mali sistemin yavaş işlemesinden şikayatçiler ..

Bugün için böyle bir şikayet olduğunu sanmıyorum. Bir yıl öncesi için belki olabilirdi. Çünkü hükümet olarak bizler yüzlerce karar ve kanun çıkartarak yabancıların Suriye'de çalışması için her türlü kolaylığı sağladık Yabancı bankaların açılmasına izin verdik ve yabancı sermayenin girişi için tüm teşvikleri verdik. Özellikle Türk işadamlarına özel avantajlar sağladık. Son iki yılda ticaret hacmi bir milyar doları aştı.

Ekonomik ve siyasi alandaki reformlardan sözeder misiniz?

Sayın Beşşar Esad'ın başkan seçilmesinin ardın-dan önemli kararlar alındı. Bugün artık 30'u aşkın özel gazete yayınlanmakta ve 4 özel radyoya izin verildi. Af kanunu çıkarıldı, cezaevlerinde siyasi tutuklu kalmadı. Toplumun özgürleştirilmesi ve demokratikleş-tirilmesi için sürekli adımlar atıyoruz. Elbette herşeyi yaptığımızı söyleyemeyiz. Ama önemli olan nereden nereye geldiğimizdir. Ayrıca bir yandan topraklarımız İsrail işgali altında, bir yandan da Amerikan tehditleri ile karşı karşıyayız.