|
|
Kıbrıs sorunu değil...
Denktaş sorunu...
YÖK Başkanı Kemal Gürüz, yasak kapsamına "bağımsız" bir devlet olan Kıbrıs Türk Cumhuriyeti üniversitelerini de dahil edince, Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş'tan gelecek tepkiyi merak ettim. Denktaş susmayı tercih etti. Gürüz'ün sözleri tehditkârdı üstelik: "Başörtülü öğrencileri okuldan atmazsanız, denkliğinizi kabul etmeyiz..." Gürüz karşısında susan Denktaş, artık her fırsatta, her platformda konuşuyor. Konuştuğu şeyler, ilginç bir biçimde, hem Türkiye Cumhuriyeti'nin içişlerini ve dış politika tercihlerini ilgilendiriyor (etkiliyor), hem de birikmiş sorunlara çözüm arayan hükümetin (Türkiye Cumhuriyeti hükümetinin) manevra alanını daraltıyor. Örneğin Kıbrıs meselesi... Kıbrıs'ta Denktaş'ın nasıl bir çözüm önerdiğini bilmiyoruz. Ama bu sorun, Denktaş'ın katı, çözümsüzlüğü "çözüm" gibi sunan politikaları yüzünden giderek içinden çıkılmaz bir hal alıyor. Kopengah zirvesi sonrasında yaptığı açıklamada, "dayatılan" Annan Planı çerçevesinde bir çözümün 28 Şubat'a kadar mümkün olabileceğini, ayrıca "masadan kaçan adam" pozisyonundan rahatsız olduğunu söylüyordu. Sonra 28 Şubat'ın "erken bir tarih" olduğunu seslendirmeye, derken Mart, Nisan, Mayıs ve sair ayları, hatta yılları telaffuz etmeye başladı. Şimdi de Annan Planı'nın "kabul edilemez" olduğunu söylüyor. Olabilir. Elbette Annan Planı "dokunulamaz", "değiştirilemez", üzerinde yorum yapılamaz bir metin değil. Kutsal hiç değil... Kaldı ki, masaya oturmak, bu metni "olduğu gibi" kabul etmek anlamına gelmiyor. Çünkü Kıbrıs bir Girit, bir Rodos değil. Olmamalı da.. Denktaş hem müzakereden kaçan adam görüntüsü veriyor, hem de çözüm için uğraşanları "ihanet" terimleriyle yargılıyor. "Ne kadar sürüncemede bırakırsam, o kadar kârdır" diye düşünüyor. Dahası, Türkiye Cumhuriyeti hükümetini refüze eden (edecek) işler yapıyor; yani hükümetin karşısına Türk Silahlı Kuvvetleri'ni çıkarıyor. Türk Silahlı Kuvvetleri Irak meselesinde geride kalmayı tercih etmiş, "Amerikan talepleri" konusunda son kararı Meclis'in vereceğini söyleyerek topu bir anlamda "siyasi iradeye" atmıştı. Ama Kıbrıs meselesinde fail güç... Türk Silahlı Kuvvetleri'ni Kıbrıs'ta fail güç olmaya zorlayan kişi ise, Rauf Denktaş... "Mücahit", "kahraman", "cesur yürek" filan, kişisel olarak da çok sever ve takdir ederim, ama, aynı zamanda "engelleyici" bir unsur...
|
|
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat| Arşiv Bilişim | Dizi | Röportaj | Karikatür |
© ALL RIGHTS RESERVED |