TBMM lokantasında yemek yerken kendilerine "ayva tatlısı" öneren, "eski toprak" politikacıya kızan bir grup CHP'li, PM listesi belli olunca, tecrübeye saygı duymak gerektiğini hatırladılar. Bir grup "ak saçlı" CHP milletvekili, TBMM lokantasında öğle yemeği yiyorlar. Bu arada CHP lideri Deniz Baykal'dan duydukları rahatsızlığı da dile getirmekten kaçınmıyorlar. Parti içinde demokrasinin kalmadığını, sadece aykırı ses çıkaranların değil, böyle bir düşüncesi olanların da partiden tasfiye edildiğini konuşuyorlar. Bu arada aynı masada oturan ancak konuşmaları sessizce dinleyen bir dostumuz da tatlısını yemiş kalkmak üzere. Garson milletvekillerine tatlı isteyip istemediklerini soruyor... Milletvekilleri kararsız kalınca, dostumuz onlara eğiliyor ve "Ayva tatlısı çok güzel. Tavsiye ederim" diyor. CHP'liler arasından, bakanlık da yapmış olan deneyimli bir politikacı cevabı yapıştırıyor: "Ne yani sen şimdi bize kongrede Ayvayı yediniz mi demek istiyorsun?" Karşılıklı gülüşüyorlar ancak, esprilerin arkasındaki gerçek de birkaç gün içinde ortaya çıkıyor. Parti Meclisi listesine bakınca deneyimli politikacı dostumuzun yanılmadığı anlaşılıyor. Eh, tecrübe kolay elde edilmiyor.

CHP'deki serbest vaizler
CHP'yi izleyen muhabirler, kurultay öncesi bir grup milletvekili ile Meclis kulisinde oturmuş sohbet ediyorlardı. Tahmin edeceğiniz gibi sohbetin ana konusu Parti Meclisi üyeliğiydi. Gazetecilerden birisi milletvekillerine, "AK Parti de kongre yaptı ama onlarda hiç tartışma itiraz olmadı. Erdoğan ne dediyse kabul edildi ve kongre bir günde bitti. Siz neden hem iki gün kongre yapıyorsunuz hem de günler öncesinden tartışmaya başlıyorsunuz" diye sordu. Yanıtı, İstanbul milletvekili Halil Akyüz verdi: - "Siyasette serbest vaiz çoktur. Ama bizde daha çoktur." Gazeteciler polemik çıkaracak haberi ucundan yakalamışlardı. Hemen, "En serbest vaiz kim?" diye sordular. Halil Akyüz gazetecilerden daha tecrübeliydi. "Eh bunca yıldır CHP'yi izliyorsunuz. Onu da siz tahmin edin" dedi. Haber gitti soru kaldı. Peki sizce CHP'de en serbest vaiz kim?

Arınç'ın gazetecilerle arası düzelmedi
Meclis Başkanı Bülent Arınç, bugünlerde gazetecilerden şikayetçi. Arınç, arayı düzeltmek için gazetecilerle geçtiğimiz hafta kahvaltılı bir sohbet toplantısı yaptı. Meclis'teki havuzu yenilediklerini, ancak "havuz ne kadar güzelleşti" yerine "havuzun içindeki balıklar personel tarafından çalındı" diye haber yapıldığından şikayet eden Arınç, ne yapsa haber olamayan, sonunda su üstünde yürüyerek haberinin çıkmasını isteyen bir dönemin İngiliz Bayındırlık Bakanı hakkında, "Bizim bakan yüzme bilmiyor" diye yazılması hikayesini anlattı. Ancak aynı akşam, televizyonlar milletvekili maaşlarının arttırılması gerektiğini söyleyen Arınç'a eleştiri üstüne eleştiri yönelttiler. TBMM Başkanı Arınç, yine de gazetecilerden istediğini alamamıştı.

Saraybosna milletvekili!..
"Bilge Kral" lakabıyla tanınan merhum Bosna-Hersek eski Cumhurbaşkanı Aliya İzzetbegoviç'in cenaze töreni dolayısıyla AK Parti'den 100'e yakın milletvekili Saraybosna'ya gitti. AK Partili Süleyman Gündüz, vekillere rehberlik yaptı. Havaalanından şehir merkezine giderken, Gündüz, savaş sırasında nerede hangi olayın yaşandığını tek tek anlatıyordu. Gündüz "Burada gördükleriniz Olimpiyat Köyü olarak yapılmış. Savaşın en şidetli yaşandığı bölge. Apartmanların kapı numaralarını bile söyleyebilirim"dediği zaman Denizli Milletvekili Osman Nuri Filiz dayanamayıp, "Kardeşim sen neden Sakarya'dan milletvekili oldun. Gelecek seçim Saraybosna'dan aday ol" diye espri yaptı.

Bakan rahatladı!
Aldığı gemi nedeniyle gündeme gelen Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım'ın oğlu Erkan Yıldırım'a nazar değdi. Gemisiyle, Türkiye-İtalya arasında yolcu taşımacılığı işine giren Erkan Yıldırım, babasının bakan olması nedeniyle "torpil yapılmakla" suçlanmıştı. Ancak Erkan'ın işleri şu günlerde iyi gitmiyor. Bakan Yıldırım ise bundan "memnun"... Binali Yıldırım, "Onca olaydan sonra bir de gemi taşa çarptı, pervanesi kırıldı, sezon da bitti. Şimdi gemi tersanede, oğlum evde yatıyor. Kafamız rahat" diye espiri yapıyor.

Yeni Şafak haberi neden daha çok?
Hürriyet gazetesi "Meclis Bülteni'nde Yepyeni Şafak" başlıklı bir "Cinnah Fısıltısı" aktardı. Gazete, milletvekillerine dağıtılan basın bülteninde Yeni Şafak'ın haberlerine çok yer verildiği yazıldı. Ancak, Hürriyet, Meclis Bülteni'nde, eskiden beri çok sayıda Yeni Şafak haberi bulunduğunu unutmuş. Yeni Şafak'ta çıkan ve Arınç'ın hazırlattığı "DEHAP Raporu", "TCK'ya kadın rötuşu" ve "Cumhuriyet Bayramı konserine parasız çıkmayız" haberleri önce Yeni Şafak'ta, ertesi gün ise Hürriyet'te yayınlandı. Meclis Bülteni'ni hazırlayanlar da haberi, önce yayınlayan Yeni Şafak'tan almışlar. E, siz haber atlıyorsanız, onlar ne yapsın?..

Müsteşar Dinçer nasıl unutuldu
Başbakanlık her yıl bakanlıklar ve resmi kuruluşların telefonlarının yer aldığı bir rehber kitapçık yayınlar. AK Parti iktidarında ilk rehber geçen hafta çıkarıldı. Ancak geçen hafta Başbakanlık Müsteşarlığı'na getirilen Prof. Ömer Dinçer rehberde yoktu. Rehber, Dinçer'in atanmasın-dan önce hazırlanmıştı ama Dinçer'ir adı eski görevi olan "Başbakanlık Başdanışmanı" olarak da yoktu. Herhalde, Başbakanlık bürokratları, bu "unutkanlığı" derhal telafi edeceklerdir!..

  KAYHAN ÖZER  BİLAL ÇETİN  NEVZAT DEMİRKOL  VELİ TOPRAK  ASLIHAN A. KARATAŞ  EVİN GÖKTAŞ  SAMİ GÖKÇE  HAMDİ ATEŞ