Rüştü Recber "İspanyolca" öğrenecekmiş yoksa, hali dumanmış... Zira, İspanyolca öğrenemezse Barcelona'da oynayamazmış. Bunu da hocası açıklamış... Yani, ilk koşul kalecilik hünerlerinden önce İspanyolcaymış...

Vayy.. Vayy...

Şaşırdım doğrusunu isterseniz...

İyi kalecilik İspanyocanın önüne geçiyormuş kısacası...

Lisanı öğren kaleci ol gibi bir şey...

İnanıyorum ki, haber aktarıldığı gibi değil. Teknik direktör Rijkard'ın söylevi bu doğrultuda olamaz... Belki şunu söylemiş olabilir ki, bence de öyledir;

"Rüştü ortalama alışmalı, defansını iyi yönetmesi için birkaç kelime öğrenmesi gerekir. Onun için de bir süre tanımak lazım"

Hayır efendim... Rüştü Fenerbahçe'deki gibi isterse oynamalı deniyor adeta... Ama Rüştü'nün kendisi çok daha anlayışlı...

"Hocamın tercihi" diyor ve her zaman ki tarzını sergiliyor... Ama, medyamız durur mu? Ateşe devam ediyor... Victor Valdes de kim? diyor sanki... Oysa, Victor da aynı takımın kadrosundaki bir oyuncu değil mi? Neyi tartışıyoruz anlamıyorum...

Benim meslektaşlarım oturdukları yerden Barcelona takımı için ahkam kesiyorlar... Şu oynasın, şu oynamasın diyecek kadar ileri gidiyorlar...

Bu durum önce sporun yarışma etiğine aykırı, bunu unutuyorlar...

Futbolda sahaya çıkan, oynayanlar kadar yedeklerin de bulunduğunu bilmiyorlar...

Aklıma şu takılıyor;

"İspanyol kulübü, Rüştü'yü transfer etmeden önce, lisanı neden ilk koşul olarak sürmedi? Peki bu gerçeğe rağmen Rüştü'yü neden transfer etti?"

Demek ki, krater Rüştü'nün lisanı değil, kalecilik hünerleriydi... Düşünüyorum da, Nihat, Emre, Alpay, Tugay ya da Okan Avrupa'ya giderken lisanı biliyorlar mıydı? Tabii ki hayır... Peki takımlarında nasıl oynadılar?

Dedim ya medyamız bir haberi aktarırken, öylesine duygusal öylesine abartılı sunuyor ki, insan irdeleyince şaşkına dönüyor... Bir örnek daha... Süreyya Ayhan'ın ikinciliği... Aman efendim nasıl ikinci olur? Son 20 metreyi nasıl aşamaz? En sonunda Süreyya Ayhan çıkıp da "Kadınlık rahatsızlığı geçiriyorum." demese vay kızın haline,... Acaba doğru mu? Bir baksaydık? bile denecekti... Sporun bir yarışma aracı olduğunu anamsamamız lazım...

Türkiye'den Rüştü'ye uzanmanın ne demek olduğunu da anlamak lazım... Bence sabırsızlık hepimize zarar veriyor... Rüştü'nün lisan sorunu bitmeden önce oynatılması halinde acaba ne söylenecek onu da bilmemiz lazım...

TAYYAR ÖZDEMİR

Künye

Temsilcilikler

Abone Formu

Mesaj Formu