AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ

Y A Z A R L A R
Yeni Şafak Avrupa'da...

Avrupa'ya yaptığımız her gezide Yeni Şafak'la ilgimizi bilenler "Gazete ne zaman gelecek Avrupa'ya?" diye soruyorlardı. İnternetle ulaşabilenler o kanalla okuyorlardı, bazı yazılarımız bazı gazetelerimiz tarafından iktibas ediliyor, oradan takip imkanı buluyorlardı. Hatta kimi zaman, yazılarımızın iktibas olduğunu farkedemeyip, bizi iktibas yapan gazete veya gazetelerin yazarı olarak algılayanlar oluyordu.

Avrupa'da önemsenmesi gereken bir Türk topluluğu yaşıyordu. Bir gazeteyi internetten takip etmek, ete kemiğe bürünmüş gazeteyi okumanın tadını vermiyordu. Bir haberin gazetede hangi çerçevede yorumlandığını görmek ayrı bir lezzet sunuyordu. Haberin kağıtla buluşması, okuyucu nezdinde apayrı bir hadiseydi.

Yeni Şafak'ın hazırlığı epey bir zamandır sürüyordu. Bildiğim kadarıyla milletvekili olmadan önce Resul Tosun Bey'in bazı girişimleri olmuştu.

Demek kısmet bugüne imiş. Çalışmalar olgunlaştı ve bugün artık Yeni Şafak Avrupa'daki okuyucuları ile buluşuyor.

Eminim ki önemli bir okuyucu kitlesine ulaşacak.

Çünkü Yeni Şafak, çıkışından bu yana, bugünkü gibi okuyucu kapasitesi olarak yüzbinlere ulaştığı zamanda değil, on binlerde, yirmi binlerde olduğu zamanlarda bile, Türkiye'nin ve dünyanın önemsediği farklı bir gazete oldu. Yani bir gazetenin etkinliğinin sadece tirajı ile bağlantılı olmadığını ispat etti.

Bunu ona ulaştığı okuyucunun iç donanımı sağladı, bunu ona gazetenin haberleri ve yazarları ile oluşturduğu muhtevanın nev'i şahsına münhasır niteliği sağladı. Ben o nev'i şahsına münhasır çizginin İslam'la çok deruni bağları bulunan boyutunun çok önemli olduğunu düşünüyorum. Bir anlamda farklı dünyalar, Yeni Şafak'ı düşünce derinlikli Müslüman kamuoyunun nabzı gibi okudu. İslam'ın buncasına gündemde olduğu bir dünyada bunun önemi küçümsenebilir mi?

"Yeni Şafak bu olayı nasıl gördü?"sorusu her zaman solurdu.

"Bunu Yeni Şafak yazarları nasıl değerlendirdi?" sorusu hep soruldu. Hatta Türkiye'nin o malum sürecinde Yeni Şafak, yazar kadrosu olarak öylesine bir içerik kazandı ki, bu mozaik yapı içinde kimin neyi nasıl gördüğü, yazarlar arasındaki farklılaşmanın ne anlama geldiği vs.. hep gündem konusu oldu. Yeni Şafak'ın üstlendiği, farklı düşünce çizgilerine rağmen özgürlükleri savunma platformu misyonu bir dönemin tarihi yazılırken hiç şüphesiz altı kalın çizgilerle çizilecek bir bölüm olacaktır. Zaman zaman öyle oldu ki, Yeni Şafak tek başına Türkiye'de en uç düşüncelerin özgürce ve medenice tartışılabildiği tek mekan haline geldi. Gazetecilerin farklı çizgideki gazetelerin köşelerinden savrulduğu dönemler yaşandı, Yeni Şafak bir özgürlük adası gibi durdu, kucak açtı farklı fikirlere...

İşte böyle bir yayın birikimi ile geliyor Yeni Şafak Avrupa'ya...

Avrupa'daki insanımız artık memleketini ve dünyayı, bir kere de Yeni Şafak'ın penceresinden izleyecek. Yeni Şafak hala bir platform niteliği taşıyor. Farklı fikirlere köşe açmak onun rahatsız olmadığı bir tercih. İlginç olan şu ki, bünyesinde farklı düşüncelerin özgürce seslendirilebildiği bir platform hüviyetine rağmen Yeni Şafak hala İslam ekseninde bir misyonla birlikte anılıyor. Bana göre hiçbir şey, Yeni şafak'ın genlerindeki bu hüviyeti değiştirmedi. Dolayısıyla, Türkiye AB ilişkilerinde sıklıkla gündeme gelmesi beklenen "Îslam'la ilişkiler" konusu belki de önemli ölçüde Yeni Şafak'ın duruşu ile, bakışı ile farklı derinlikler kazanacak. Belki Yeni Şafak, Avrupa'daki özgürlükler tartışmasında da önemli açılımların kapısını zorlayacak.

Bu yönüyle Avrupa'daki insanlarımız, yeni bir sese kavuşuyorlar Yeni Şafak'la...

Yeni Şafak'ta sesleriyle, mesajlarıyla, davalarıyla yer alacak insanlarımız.

Ayrıca Yeni Şafak'ın evrensel değerlere duyarlılığı, insanımızın dünyaya açılımının sözcüsü olma gibi bir misyonla alakalandıracak onu.

İşinizin bir parçası olacak Yeni Şafak. Haberleşmelerinizin bir parçası olacak. Memleket hasretinizin, sıla özleminizin zaman zaman sayfalarında durulduğu bir alan olacak Yeni Şafak...

Avrupa'raki insanımızın gören gözü, tutan eli, konuşan dili olacak...

Dilerim sağlıklı dağıtım ağı ile köşe bucak her insanımıza ulaşsın Yeni Şafak... Ben temenni ederim ki Avrupa'daki insanımız da, Yeni Şafak'ın Avrupa'ya geldiğini şehir şehir, kasaba kasaba duyursun yakınlarına... "Heey, Yeni Şafak Avrupa'da, basılmaya dağıtılmaya başları haberin var mı? Aldın mı?" Ben hemşerilerin, hısım akrabanın, eşin dostun telefon ağlarında bu müjdeyi taşıyacağını ümid ederim. Gerçekten müjde değerinde bir olay Yeni Şafak'ın Avrupa'ya gelişi...

İnanıyorum ki, ufku özgürlüklere, ufku dünyalar boyutunda büyümeye açılmış bir Türkiye'nin ilk adımda Avrupa'ya ulaşan sesi olacak Yeni Şafak.

Hayırlı olsun diyorum.. Yeni Şafak'ın, doğumuna tanıklık ettiğim gazetemin bu yükseliş seyrini selamlıyorum, kutluyorum.

Avrupa'ya kendi gazete bütünlüğü içinde ulaşan bu ilk yazıda oradaki yüzlerce, binlerce dosta gönül dolusu sevgiler, selamlar yolluyorum.


20 Ekim 2003
Pazartesi
 
AHMET TAŞGETİREN


Künye
Temsilcilikler
Abone Formu
Mesaj Formu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Dizi | Karikatür | Çocuk
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED