REMZİ MATUR
Evliya Çelebi'nin bir gece rüyasında Peygamber Efendimizi görüp, Şefaat Ya Resulallah diyeceği yerde, Seyahat Ya Resulallah dediği, Efendimizin de ona gönlünce gezip görme izni verdiği rivayet edilir. Evliya Çelebi'nin yirmili yaşlarında İstanbul'da başlayan elli yıllık serüvenlerinde gezip görmediği yer kalmaz. Geride on ciltlik ünlü seyahatnamesi ve binlerce anı.. Rasim Özdenören'in deyişiyle günümüzün Evliya Çelebi'lerinden biri de Nazif Gürdoğan'dır. Gezi notlarını iki kitapta toplamıştı yazar. 'Hicaz'dan Endülüs'e adlı kitabında, Hicaz, İngiltere, Kıbrıs ve İspanya ülkelerinde Cidde, Mekke, Medine, Londra, Girne, Lefkoşa, Kurtuba, Gırnata ve Tanca şehirlerinde gezip gördüklerini aktarmış; 'Zamanı Aşan Şehirler'de ise yüzünü Doğu'ya çevirerek bir zamanlar İslâm Medeniyeti'ne tanıklık etmiş olan Bakü, Şeki, Taşkent, Semerkant ve Buhara kentlerinde dolaştırmıştı.

Prof. Dr. Ersin Nazif Gürdoğan'ın yeni gezi kitabı "New York'tan Los Angeles'a Yeni Roma"da bu defa aynasını Amerika'ya çevirmiş. Her zamanki gibi zengin bilgi birikimi ve gözlemlerine dayanarak gezdiği yerleri okuyucularına aktarmaya devam ediyor.

Kitabın sayfalarını çevirdikçe tarihiyle coğrafyasıyla önümüze bir kültür atlası seriliyor sanki... "Batı'ya giden Doğu'yu, Doğu'ya giden de Batı'yı bulur. Çünkü Batı'nın en Batı'sında da Doğu, Doğu'nun en Batı'sında da Batı vardır. (...) Mekke bütün şehirlerin anası olduğu gibi, bütün kültürlerin de güneşidir. O'nun güneşi hem Doğu'yu hem de Batı'yı aydınlatacaktır." (s.8) "Teknolojiyle gelen kolaylık ve rahatlık insanın duygularını yitirmesine ve kalbinin katılaşmasına yol açıyor (...) Teknoloji geliştikçe insanın yüzü kayboluyor. Yüzlerini yitirenler kendilerini de unutuyor." (s.13)

Yeni Roma kitabında hem Doğu'ya hem Batı'ya ayna tutan yazar, Batı'nın teknolojiyi putlaştırarak denizlere ve göklere meydan okumaya kalkıştığını anlatıyor: "Batı'lı Allah'dan daha çok makinaya inandığı için, iyiliğin ya da kötülüğün de makinadan geldiğini sanıyor. (...) Çünkü Kadere inanmayan Amerika, makinaya inanıyor. Makinadaki bir aksamadan dehşete kapılıyor." (s.18) Yazımızı, Nazif Gürdoğan'ın sözleriyle noktalıyoruz: "İslâm, kutsal geleneğin en son, ancak en güçlü halkasıdır. İslâm'ın ana kaynaklarına dayanmadan, kutsal geleneğin hayatın içine çekilerek yaşanır kılınması mümkün değildir."

Yeni Roma'yı severek okuyacak, Amerika'ya başka bir gözle bakacaksınız.

ÇAĞIN SORUNLARINI ANLATTI

Ersin Nazif Gürdoğan, düşünce ve sanat dünyamızın usta yazarlarından. İTÜ Mühendislik Fakültesi Makina Bölümü mezunu. 1968-1972 yılları arasında DPT'de uzman olarak çalıştı. 1972'de akademik çalışmalara başladı, 1976'da SBF'de İşletme Ekonomisi doktorasını verdi. 1981-1984 yılları arasında Cidde Melik Abdülaziz Üniversitesi'nde öğretim üyeliği yaptı. 1987'de doçent, 1994'de profesör oldu. Mavera Dergisi kurucuları arasında yer alan Gürdoğan'ın 'Teknolojinin Ötesi', 'Kültür ve Sanayileşme' ve 'Kirlenmenin Boyutları' adıyla yayınlanmış eserleri bulunuyor. Yazar bu kitaplarda sanayileşmenin öne çıkarılmasıyla teknolojik güçün sosyal ve ekonomik hayat üzerindeki etkilerini anlatır.
Bilgi tel: 0 212 520 72 10

KÜLTÜR HARİTASI

Nazif Gürdoğan saat 20:00'de İnsan Vakfı'nda Türkiye'nin 21. yy.'da önüne çıkan fırsatlar ve problemler üzerine konuşacak.
Tel: 0 212 534 41 61

Mellaart'ın Sorunları İzinde Anadolu Neopolitiği söyleşisi st 18.30'da Yapı Kredi'de.
Tel: 0212 252 47 00

"Bir sözle başladı tarih, bir sözle başlar herşey" konulu söyleşi saat:13.00'te Hasankeyf'te.
Tel:0 488 212 96 58

Cephede Piknik/İki Kişilik Hırgür adlı oyunlar saat:15.30'da Bakırköy Altan Erbulak Salonu'nda.
Tel: 0 212 543 73 28