AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ |
||
|
|
Türk Lügati'nde "hasta"
Üzerinize âfiyet, hastayım. "Ortalık hastalığı" denecek kadar yaygınlaşmış bir hastalık benimki: Evet, nezle! Şirak'ın ve benzerlerinin hastalığı yanında sözü edilmeye bile değmez belki. Yine de yazı yazmak istemiyorum. En iyisi, birlikte Hüseyin Kâzım Kadri Bey'in Türk Lügati'nden "hasta" maddesini okuyalım. (Köşeli ayraç içindeki açıklamalar, eserin bu ikinci cildinin de eski harflerimizle basılmış olmasındandır: 1928.) "Haste - [khasté] – Fârisî – Hasten- Yaralanmak; yara sızlayıp acımak- Sıfat- Sıhhati muhtell olan, keyifsiz, marîz, nâmizac, sayru, üzgün.
Bilmedin zevk-i visâlin çekmeyince firkatin
Baktıkça bir nigâh ile bin cân alır gözü
Yâr suâl etse ki hâlin nedir
Haste-i aşk; haste-i hicran; dil-haste; haste-i dil; haste-hâtır…
Bizzat 'ıyâdete giderdi
Hasta olmak ve düşmek; hastalanmak; hasta yatmak; hastaya bakmak; hasta bakıcı… Evinde hastalanan varsa, borcudur: bakacak:
Darb-ı meseller: - Hasta olan komaz çorbayı tasta.
Hastalar ağası – Hastahânede hizmetçilerin başı.
Yâ Şâfî! Cümlemize şifâ ihsân et! (Âmîn!)
|
|
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv Bilişim | Dizi | Çocuk |
© ALL RIGHTS RESERVED |