AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ |
||
|
|
Saflar ayrışırken...
Türkiye'de hemen herkes kendine özgü sebeplerle Avrupa Birliği (AB) konusunda tavır alıyor. Bizim gibiler, AB üyesi olunca demokrasinin kanalları açılacak, insan hakları ihlâlleri sona erecek, hukukun üstünlüğü ilkesi sağlamlaşacak diye tavrını 'olumlu' yönde belirlerken, bazıları da Brüksel'den gelecek mâlî yardımlara bel bağlıyor. Kimileri için ise, AB üyeliği, iş imkânlarının genişlemesi anlamını taşıyor. Kamuoyu yoklamaları, halkın büyük bölümünün sahip çıktığı AB üyeliğinin çok farklı sebeplerle istendiğine işaret ediyor zaten... Türkiye'nin AB üyeliğine herkes taraftar olmak zorunda değil; üyelik çeşitli yönlerden sakıncalı da bulunabilir. Avrupa'da olup da teklif edildiği halde AB üyesi olmaya sırt çevirmiş, ya da AB üyesi olduğu halde Brüksel'in her istediği uygulamaya katılmayan ülkeler de var. Türkiye'de de her dört kişiden biri, mutlaka önemli ve dikkate alınması gereken sebeplerle, ülkemizin AB üyesi olmasını arzu etmiyor. Kıbrıs vesilesiyle gündeme gelen AB eksenli tartışmalardaki gariplik de burada zaten. Türkiye'de 'Avrupalı olmak' fikrine bütünüyle sıcak bakmayan kişi ve kesimler, sırf daha fazla özgürlük ve daha çok hak arzusu yüzünden AB üyeliğine ses çıkartmaz, hatta bu konuda inisiyatif almaktan da çekinmezken, Batıcı oldukları tartışılmaz bir kesim, ısrarla, AB konusunda topluma kuşku pompalıyor, Kıbrıs'ı da aynı amaçla kullanmaktan çekinmiyor bu tipler... Başka her bakımdan AB'den rahatsız olmayacak nice kişi, onların propagandaları yüzünden, sözgelimi Kıbrıs'ın elden gideceği endişesiyle, AB düşmanı haline dönüşüyor... Tartışmalar o denli keskinleşti ki, çeşitli uluslararası ittifaklarda aynı saflarda yer aldığımız Avrupa ülkeleri ve bir bütün olarak Avrupa için sanki 'düşman' imiş gibi bir söylem kullanıldığı da oluyor. Avrupa ordusuyla çatışmanın ileride kaçınılmaz olacağı senaryosu yazanlar mı ararsınız, "İsterse bütün Avrupa orduları karşımıza çıksın" diyenler mi? Kan dökmekten, şehit olmaktan söz edenler bile var itirazcılar arasında. Oysa, kimliklerini Batı'da bulan, kendilerinden 'Batıcı' diye söz ettiğinizde hiç rahatsızlık duymayacak insanlar bunlar... Hayret edilecek nokta da bu işte. Batıcılar, 'Batılılaşmanın son durağı' olarak görmeleri gereken AB üyeliği söz konusu olduğunda neden böyle ayak sürüyorlar? Türkiye, bugün, Batıcıların AB üyeliğimizin önüne mayın döşediği, buna karşılık 'Batıcı' denmeyecek kişi ve kitlelerin AB yanlısı olduğu bir tuhaf ülke görüntüsünde... En son Fransa'daki başörtüsü tartışmalarının da dışa vurduğu gibi, Türkiye'nin AB üyeliğinin ciddileşmesi, Batı'yı da harekete geçirmiş durumda. Normalde, 'başörtüsü' konusunda 'yasakçı' tavrın AB'ye taşınmasının ülkemizin AB üyeliğine olumlu bakan muhafazakârları yeniden düşünmeye sevk etmesi, buna karşılık 'Batıcı' aydınları, hassasiyetleri Batılılar tarafından da paylaşıldığı için, rahatlatması gerekir iken, bu yeni gelişme bile, keskin tavırları yumuşatmış değil. Özellikle Batıcıların AB'ye dönük endişelerinin hâlâ sürmesi açısından anlaşılmayan bir inat bu... Batıcılar, Fransa'nın yasakçı girişiminden kendilerine ders çıkartarak muhafazakâr kitleyi AB üyeliği üzerinde yeniden düşünmeye çalışabilirler aslında. Sözgelimi, dikenli birkaç konuda daha özgürlükçü bir söylem benimseyebilseler, insanların nefes alma alanlarını genişletme yolunda teşvikte bulunsalar... Hayır, demokrasi, insan hakları, hukukun üstünlüğü alanlarında mek parmak bir rahatlama sağlamayı düşünmüyorlar bile... Türkiye'yi herkesin rahat ve huzur içerisinde yaşayabildiği bir ülke haline dönüştürmeyi düşünmedikleri gibi bir şey daha yapıyorlar: Hemen her konuyu Türkiye'nin AB üyeliğini engellemek için istismar ediyorlar, ama sorulduğunda da, derhal, "Biz AB'ye karşı değiliz" inkârına sapıyorlar... Bir kesim için münhasıran kullanılagelen, buram buram samimiyetsizlik kokusu alınan 'takiye' sözcüğünü onların bu tavrı fazlasıyla hak ediyor... Türkiye'nin AB takviminin yaprakları azaldıkça saflar da aynı hızla ayrışıyor... Daha da ayrışacak...
|
|
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv Bilişim | Dizi | Çocuk |
© ALL RIGHTS RESERVED |