AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ
Albaraka Türk

K Ü L T Ü R
Kara mizah: İnşaat

Ülkemizin en aktif reklam filmi yönetmenlerinden Ömer Vargı'yı daha çok Herşey Çok Güzel Olacak filmiyle tanıdık. Vargı şimdi, çekimlerini tamamladığı İnşaat adlı filminin montajı ile ilgileniyor. Kendi şirketi Filma-Cass'ın yapımcılığını üstlendiği film, Emre Kınay, Şevket Çoruh'un canlandırdıkları iki inşaat işçisinin komik hayatlarına ayna tutuyor. Suna Pekuysal, Ahmet Mümtaz Taylan ve Yeşim Büber'in yardımcı rollerde kamera karşısına geçtikleri İnşaat, oldukça yüksek bir miktara, 1.5 milyon dolara malolmuş. Filmini kara mizah bir komedi olarak tanıtan Ömer Vargı, "Sağcı ya da solcu, amele ya da yönetmen herkes işinin en iyisini yapmak zorunda, o işle ön plana çıkmak durumunda" diyor.

  • ÖMER ÇAKKAL
    Öncelikle filmleriniz üzerine konuşalım. Amacınız kendinizi ve yeteneklerinizi keşfetmek mi, yoksa daha fazla izleyiciye ulaşmak mı?

    Bunların ikisi de değil, diyebilirim. Ya da her ikisi ve daha fazlasının olduğunu söylemek sanırım en doğrusu. Ben kendimi bir filimci olarak görüyorum. Çocukluğumdan beri sinemanın tüm safhalarında çalıştım. Yeşilçam'da başladığım sinemada bu yıl 30. yılım. Asistanlık, yapımcılık, reklam ve film yönetmenliği. Uzun metraj film yönetmenliği, bunlardan yalnızca biri.

    Filminizin konusunun geçtiği ve adını aldığı inşaat terimi, ülkemiz için hayli ilginç bir kavram. Anadolu'da birçok ilde, kurulu binaların yüzde 25'i inşaat halinde. Hergün bizi işimize, evimize bağlayan yollar da keza öyle. Bir de imarı 75 yıldan beri tamamlanamayan bir sistem inşamız var. Tüm bunlar arasında filminiz nereye oturacak?

    Filmin ne anlatmak istediği çok önemli değil. Çünkü onlar benim düşüncelerim. Bence aslolan filmden çıkan izleyicinin ne alacağı, filmi nereye oturtacağı. Açıkçası filme öyle büyük anlamlar yüklemedim. İnşaat, kara mizah eğlencelik bir komedi. Tabiî ki filmin söyleyecekleri, toplumsal konulara eleştirisi var. Ancak asıl amaç insanların eğlenceli bir film izlemesi.

    İlk filminiz Herşey Çok Güzel Olacak komediydi. Son yıllarda Türk sinema izleyisinin komediye daha çok ilgi gösterdiği yönünde görüşler dile getiriliyor. Sizce de öyle mi? Ve, iki filminizin de gülmece merkezli olması sinema anlayışınızla mı ilgili?

    Sıkıntılı ülkelerde komedi filmlerinin daha önde olması doğal. Bunun birçok nedeni vardır. Sorunun ikinci kısmına gelince, ben neden komedi yapıyorum? Açıkcası bu türler arasında benim hiç bir özel bir tercihim yok. Şimdiye kadar bu projeler önüme geldi, onları yaptım. Gelecek sefere ise başkası olur. Örneğin bir sonraki projem duygusal bir yapım.

    Emre Kınay ve Şevket Çoruh, her ikisi de inşaat işçilerinin mizacını taşıyan yüz hatlarına sahip. Sanırım çekimlerde de uyumlu bir birliktelik göstermişler. Oyuncu seçiminde nelere dikkat ettiniz?

    Şimdi, sinemada oyuncu seçiminin iki ölçütü vardır. İlki popülarite. Popülarite, filmin gişeden iyi para getirmesi açısından önemlidir. İkincisi ise oyunculuk yönleri başarılı olan isimlere yönelmek. Emre ve Şevket bence sinemada geleceği olan isimler. Bu iki ismin haricinde bizim çalıştığımız diğer isimler de, başarılı kişiler. Filmde, sinema ve reklam filmleri ile tiyatro kökenli oyuncuları birlikte harmanladık. Emre ve Şevket tiyatro kökenli oyuncular. Ekranların güleryüzlü ablası Suna Pekuysal, Omo ve Vestel reklamlarından Yeşim Büber, Yarım Elma dizisinin köylü ikizi Günay Karacaoğlu, Memoli'nin komiser arkadaşı Nail Kırmızıgül diğer oyunculardan birkaçı. Şunu söyleyebilirim ki, izleyiciler Mart 2003'de oyunculuk açısından performansı hayli yüksek bir filmle karşı karşıya kalacaklar.

    'Film yapan herkesi, kahraman saymak lâzım'

    Şu anda Türk sinemasına film karşılığı olarak giren para çok düşük. Ortalama 60 milyon dolar civarında. Bunun ancak yarısı sinemacılara kalıyor. Kalan 30 milyon doların yüzde 80'inin yabancı filmlere gittiğini düşünürseniz, elde kalan para 5-6 milyon dolara denk gelir ki, bu bütçenin 10 küsur filme bölündüğünde maliyetleri bile çıkartmadığını anlayabilirsiniz. Bu şartlar altında film yapan herkesi kahraman olarak saymak lâzım.

  •  
    'Cola'nın asiti kaçacak!
    Coca Cola'nın "Fırtına öncesi sessizlik" sloganlı "Rock'n Coke" etkinliği yaklaşırken başka bir etkinlik için de gün sayılıyor. Küreselleşme karşıtlarının hazırladığı "BarışaRock" konseri colanın asitini kaçıracak gibi.
    Kitaplık
    Borusan Filarmoni biletleri satışta
    Borusan İstanbul Filarmoni Orkestrası'nın 2003-2004 sezonunda vereceği konserler için abonman bilet satışları, yarın başlıyor. Yapılan açıklamaya göre, Borusan İstanbul Filarmoni'nin Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı ile Kadıköy Halk Eğitim Merkezi'nde vereceği konserler için abonman bileti alanlara yüzde 20 indirim sağlanıyor. 18 Ağustos'ta satışa çıkacak abonman bileti almak isteyenler, Borusan Kültür ve Sanat Merkezi'nin İstiklal Caddesi 421 numaralı adresine başvurabilecek. Lütfi Kırdar'da gerçekleştirilecek 7 konser için tam abonman kartı alacaklar 168, indirimli abonman kartı alacaklar ise 84 milyon lira ödeyecek.
    Balmumu Heykel Müzesi İstanbul'da
    Aralarında Mustafa Kemal Atatürk'ün heykelinin de bulunduğu St. Petersburg Balmumu Heykel Müzesi'nden getirilen 27 heykel Metrocity Alışveriş Merkezi'nde sergileniyor. Fatih Sultan Mehmet, Yavuz Sultan Selim, Kanuni Sultan Süleyman, Timurlenk, Cengiz Han, Lenin, Stalin ve Napolyon gibi Türk ve dünya liderlerinin yanısıra Elvis Presley, Lady Diana, Beatles, Farabi, Karl Marx'ın da bulunduğu balmumu heykeller, 24 Ağustos'a kadar görülebilecek. Sergiyi gezenlere heykellerin yapımıyla ilgili olarak sürekli bilgi aktarılacak.
    17 Ağustos 2003
    Pazar
     
    Künye
    Temsilcilikler
    AboneFormu
    MesajFormu
    Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
    Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
    Bilişim
    | Dizi | Karikatür | Çocuk

    Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
    © ALL RIGHTS RESERVED