AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ
Albaraka Türk

H A Y A T
ŞIKLIK TESETTÜRÜ BOZAR MI?

Erdoğan ve Uzuner ailelerinin çocukları için yaptıkları nikahın ardından neredeyse tek konuşulan konu tesettürlü davetlilerin giyim zevkleri ve şıklıkları idi. Peki, gündemi bu kadar meşgul eden şıklık tesettürle örtüşebilir mi? Hem şık hem de tesettürlü olmak mümkün mü? İşte bu sorulara cevap aradık.

  • AYŞE OLGUN İSTANBUL
    Reyyan ve Bilal Erdoğan'ın kıyılan nikahının ardından basında en çok konuşulan konulardan biri davetlilerin büyük kesimini oluşturan tesettürlü hanımların giyim zevkleri, kullandıkları renkler, kayınvalidelerin karşılaştırmalı örtünme zevkleriydi. Ülkemizin önde gelen modacıları günlerce gelin ve damadın kıyafetlerini, kayınvalidelerin giyim tarzlarını değerlendirdiler. Düğüne katılan gazeteciler, tesettürlülerin giyim zevkindeki 'incelmeleri' köşelerinde yorumlayıp, gördükleri 'şık tesettürlü' hanımlarla ilgili görüşler bildirdiler. En ilginci ise tesettürlü hanımların giyim zevkleri ve tercihleriyle ilgili CHP milletvekillerinden Haluk Koç'un fırsat bu fırsat diyerek 'muhalefet' yapmasıydı.

    Basının ilgiyle üzerinde durduğu tesettürlülerin kıyafetleri nerede ne ölçüde gerçek anlamda şıklık ve estetikle buluşabilirdi? Bunun sınırı neydi? Neden tesettürlülerin giyim zevkleri ve tercihleri her seferinde basının bu derece ilgi odağı oluyordu? Şıklık tesettürü bozar mı? İşte bu soruları ilahiyatçılarımızıdan Hayrettin Karaman, tesettürlü kesimi giydiren modacı Rabia Yalçın ve yazar Fatma Karabıyık Barbarosoğlu'na yönelttik ve onların tesettür üzerine yapılan yorumları değerlendirmesini istedik.

    KADIN BAKIMLI OLMALI

    Modacı Rabia Yalçın'a göre,tesettürün ölçüsüne uyulduğu müddetçe, giyim zevki kişiye göre değişir. Yalçın, "Tesettürlü hanımlar bana göre daima şık, bakımlı temiz ve itinalı giyinerek örnek olmalı" diyor.

    FATMA K. BARBAROSOĞLU
    Kafalar karışık

    Tesettürlü kadınlar kamusal alana çıktığı anda, bulundukları mekan podyum, bedenleri ise manken katogorisinde ele alınıyor. Yaz boyu İstanbul, dünya sosyetesinin nikah dairesi oldu. Diğer bütün düğünlerde kadınlar 'şıklıklarıyla göz kamaştırırkan', Erdoğanlar'ın düğünü için hemen karneler dağıtıldı: 'Gelin şık, kayınvalideler sıradan. Falan rüküş filan modern' gibi. Laikçi zihniyet İslami kesimin hiçbirşey beceremeyeceğinden emin. Dünyaya karşı utanıyor ondan. Tesettürlü kadınlara 'nazar' eden laik zihniyetin kafası çok karışık. Kimisi kendi zevkine yaklaştığı oranda tesettürlüleri şık ve tehlikesiz buluyor kimisi uzaklaştıkça. Fakat 2000'li yıllara asıl damgasını vuran tesetürlü bayanlara kendi 'ölçülerinin' dar gelmesi. Görünen odur ki kamusal alanın şık tesettürlü hanımları kendi ilkeleri doğrultusunda giyinme zevkini, onay bekleyen tavırları yüzünden kaybederek 'ötekiler' için giyineceklerdir.

    HAYRETTİN KARAMAN
    Şıklık tesettüre aykırı değil

    Tesettür, belli yerlerin örtünmesiyle gerçekleşiyor. Bu örtünmenin iki boyutu vardır; biri tesettürün zevke ve estetiğe hitap etmesi, ikincisi ise örtünerek de olsa cinsel tahrike sebep olması. Bu iki örtünme şeklini birbirinden ayırmak lazım. Ben giyimine bakan insanın güzellik ve şıklık zevklerini itmemeye özen göstermesi gerektiğini düşünüyorum ve bu tür giyimi tesettüre aykırı bulmuyorum. Tahrik unsuru olan giyim ve makyajı ise tesettüre aykırı buluyorum.

  •  
    Önce sevgiden başlayın
    Eskilerin deyimiyle evliliklerde bir miktar tartışma evliliğin tuzu biberidir. Önemli olan sorunlar karşısında birbirinize nasıl ve ne şekilde yaklaştığınızdır.
    Evcil hayvan sahibi olmak istiyorsanız
    Çocuğunuzu anlamaya çalışın
    Anne ve babalar bebeklik döneminin yorucu temposundan kurtulduktan sonra her şeyin daha kolay olacağını düşünüyorlar. Ancak, her yaşın ayrı bir zorluğu olduğunu hatırlatmakta yarar var. Özellikle çocuklarda özerklik dönemini diye adlandırılan 12-36 aylarda önemli değişiklikler gözleniyor. 2 yaşla birlikte çocuklar sadece yürümekle, konuşmakla yetinmiyor, kendi bildiklerini okuyorlar. Sinirleniyor, ağlıyor ve öfke nöbetlerine kapılıyorlar. Acıbadem Hastanesi'nden Psikolog Penbe Yazıcı bu durumun son derece doğal olduğunu belirterek şunları söylüyor: "2 yaş çocuğunda yargılama düzeyi oldukça yetersizken güçlü irade kombinasyonu onun anne babayla sıkça çatışmasına yol açar. 2 yaşına kadar edilgen, bağımlı ve güçsüz olan çocuk, yürüme ve konuşmanın başlamasıyla kendini ifade etmenin yollarını ararken sosyalleşmenin de adımlarını atıyor. Sosyalleşmeye çalışırken de kendilerinde öfkeyi oluşturacak uyaranlarla karşılaşıyorlar. Çocuğunuzu, yaşından kaynaklanan bu tür davranışlarını anlamak gerekir."
    17 Ağustos 2003
    Pazar
     
    Künye
    Temsilcilikler
    Abone Formu
    Mesaj Formu
    Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
    Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Arşiv
    Bilişim
    | Dizi | Karikatür | Çocuk

    Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
    © ALL RIGHTS RESERVED