|
|
RECEP YETER İSTANBUL
En uzun 45 saniyenin açtığı yaralar, dayanışmayla yavaş yavaş kapanmaya yüz tutarken, yeni 45 saniyelerin her geçen gün daha da fazla hissedilen ayak sesleri ise tüm uyarılara rağmen duymamazlıktan gelinmeye devam ediyor. 17 Ağustos 1999 gecesi saat 03.02'-de meydana gelen ve asrın felaketleri arasında yer alan Gölcük merkezli 7.4 büyüklüğündeki deprem, geride resmi açıklamalara göre 17 bin 127 ölü ve 43 bin 953 yaralı bıraktı. Bu sarsıntının etkilediği yüzbinlerce insan, kaybettiklerine yanmak ve hayatta kalmak arasında gitti geldi. Binlerce insan evsiz kaldı Depremin kaybedilen binlerce candan sonra en önemli ve en yıkıcı etkisi ise şüphesiz ki binlerce insanın evsiz kalması oldu. Marmara Depremi'nde Bolu, Adapazarı, Kocaeli ve Yalova'da toplam 376 bin 685 konut, işyeri ve kamu binası ağır, orta ve hafif şekilde hasar gördü. Özellikle hasar gören konutlarda kalan binlerce insan depremin ardından çadırlara ve prefabrik konutlara yerleştirildi. Kış aylarında birer katalitik sobayla 3 santimetre kalınlığında duvarlara sahip, adeta karton evlerde ısınmaya çalışan insanlardan bir çoğu, yetkililerin ihmali ve duyarsızlığı sebebiyle kalıcı konutlarna hâlâ kavuşamadı. Bugün de depremin vurduğu Sakarya, Kocaeli, Bolu ve Düzce'de yaklaşık 40 bin kişi prefabrik konutta yaşam mücadelesi veriyor. Çünkü depremde hasar gören ve birçoğu oturulamayacak durumda olan 350 bin konuta karşın bugüne kadar Kocaeli'de 17 bin 776, Düzce'de 8 bin 470, Sakarya'da 8 bin 228, Yalova'da 5 bin 476, Bolu'da 1734 ve İstanbul'da 1369 olmak üzere toplam 43 bin 53 adet konut yapılabildi. Evsiz kalan yüzbinlerce insan ise binlerce canı ve hatıralarını gömdüğü enkaz yığınlarını geride bırakarak başka şehirlere göç etmek zorunda kaldı. Deprem Anıtı ve Müzesi'nde hüzün vardı Körfez'de bulunan Deprem Anıtı'nı ziyaret eden yüzlerce vatandaş Deprem Anıtı'nda yakınlarının künyelerini belirten yazılara bakarak gözyaşı döktüler. Yakınlarının isimlerini anıtta görenler acılı günlerini hatırlayarak duygusal bir görüntünün oluşmasına neden oldular. Körfez'de bulunan birçok camide ise deprem şehitleri anısına mevlid-i şerif okutuldu. Körfez Mezarlığı'nda yakınlarının mezarını ziyaret eden yüzlerce insan nedeniyle de Körfez Mezarlığı insanlardadoldu taştı. Depremin 4'üncü yıl dönümünde, Kocaeli'nin Körfez İlçesi'nde bir grup esnaf kepenk indirdi. Körfez'in en işlek caddelerinden Ağadere ve Tuğrul Caddeleri'nde kepenk indiren vatandaşlar, 17 Ağustos tarihinin, yasal "yas günü" ilan edilmesi gerektiğini belirterek, "Türk milletinin en büyük yaşamış olduğu felaketlerinden biridir bu deprem. Bu nedenle, bu gün bizim milletimiz için önemli ve unutulmaması gereken bir gündür" dediler. Hâlâ prefabrik konutlarda yaşayanlar var Sakarya ve Kocaeli'nde, halen 29 bin civarında vatandaş toplam 8 bin 638 prefabrik konutta barınıyor. Sakarya'da depremden sonra yapılan 10 bin 42 prefabrik konutta barınan 38 bin 90 kişiden önemli bölümü ya kalıcı konutlarına ya da kiraya çıkarak, buraları boşalttı. Halen, 4 bin 704 prefabrik konutta, 15 bin civarında vatandaş yaşamını sürdürüyor. Boşaltılan bu konutlardan 1.334'ü satılırken, 302'si resmi kurumlara verildi, 98'i tahrip oldu, 52'si Afyon'a gönderildi ve 48'i de yandı. Kalan konutlar ise Bayındırlık ve İskan İl Müdürlüğü'nce korunuyor. Kaldırılan prefabrik konutlardan 2'si Trabzon'un Akçaabat İlçesi'ne bağlı Işıklar Belde Belediyesi'ne, 8'i Bingöl Belediyesi'ne 40'ı Gümüşhane Valiliği'ne, ücretsiz verildi. Konutlardan 6 bin 496'sı ile sosyal tesis olarak kullanan prefabrik yapıların satışından toplam 3 trilyon 153 milyar 367 milyon 692 bin lira gelir sağlandı. Sökülen prefabrikler ise isteyen herkese ihale yöntemiyle metrekaresi 20 milyon liradan satılıyor. Satılan 15 bin 400 prefabrikten 4 trilyon gelir elde edildi. GÖLCÜK'Ü 70 YIL ÖNCEYE GÖTÜRDÜ Depremin merkezi olması dolayısıyla yıkımı en fazla yaşayan şehirlerden biri olan İzmit'in Gölcük ilçesi aradan geçen 4 yılda yaralarını büyük ölçüde sardı. Ancak ilçede depremin izleri köşe başında hâlâ hissediliyor. Belediye Başkanı İsmail Barış'ın "Gölcük 70 yıl öncesine geri döndü" değerlendirmesi, 17 Ağustos'un Gölcük ve diğer şehirleri nasıl etkilediğini en iyi şekilde ifade ediyor. 16 Ağustos günü 100 bin civarında olan Gölcük'ün nüfusunun 17 Ağustos'un ardından yarı yarıya azaldığını gözleri dolarak anlatan Barış, "2000 yılında yapılan sayımda 56 bin nüfus kaldığını öğrendik" diyor. O gün göç edenlerin yeniden Gölcük'e dönmeye başladığını dile getiren Barış, bugün nüfusun tekrar 100 binlere ulaştığını dile getiriyor. Barış, "Tekniğe ve bilime güvenmenin ve ona uymanın zaruretini anladık" diye konuşuyor. DEPREMDEN HÂLÂ DERS ALINAMADI Marmara Depremi'nin yıkıcı etkilerinin yanında en önemli özelliklerinden birisi de muhtemel depremlere karşı yapılacak hazırlıkların hızlanması oldu. Ancak uzmanlar, yapılan çalışmaların halen yetersiz olduğunu ifade ediyorlar. Birbiri ardına raporlar hazırlandığını söyleyen İstanbul Üniversitesi Jeofizik Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Oğuz Gündoğdu, başta İstanbul olmak üzere Türkiye'de depreme hazırlık konusunda ciddi bir çalışma yapılmadığını vurguluyor. 17 Ağustos'un ardından İstanbul'a ilişkin hazırladığı raporla bugün hazırladığ rapor arasında fark olmadığını söyleyen Gündoğdu, "Türkiye'deki en büyük sorun ben senden büyüğüm sen benim emrime gir mantığıdır. Halbuki doğru yerlerde ortaklaşa olarak iyi bir akademik sistem kurulursa bu iş başarılır" diyor. Sezer ve Arınç'tan 17 Ağustos mesajı Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, Marmara Depremi'nin 4. yılı dolayısıyla yayınladığı mesajda "Gösterilen çabalara rağmen ulusumuza büyük acılar yaşatan Marmara Deperemi'nden sonra yerleşim birimlerinin çözüm bekleyen sorunları sürmektedir" dedi. Sezer deprem gerçeğinin kabullenilmesi ve gerekli önlemlerinin alınmasını istedi. TBMM Başkanı Bülent Arınç da Marmara Depremi'nin 4. yılı dolayısıyla mesaj yayımladı. Arınç depremlerden gereken ders çıkarılması ve geleceğe umutla bakabilmek için önlemlerin alınması gerektiğini ifade etti. Arınç, "Deprem yalnızca yerleşim yerlerini değil, gönülleri sarsmış, milletimize büyük üzüntü yaşatmıştır" dedi. 4. yılda mezar başında anneye dua Adapazarı'nda, depremde ailesinden 4 kişiyi kaybettiği binanın enkazından 12 saat sonra bacaklarını hissetmez biçimde çıkartılan Ayşegül Yılmaz (22), depremin 4. yıldönümünde, annesinin mezarı başında dua etti. Depremden sonra geçirdiği bir trafik kazasından da sağ kurtularak ikinci kez yaşama döndü. 12 kez ameliyat olduktan sonra hayata sıkı sıkı sarılan Yılmaz, ailesine olan hasretini ise albümlerdeki fotoğraflara bakarak gideriyor. 164 KİŞİ HAKKINDA YASAL İŞLEM YAPILDI Depremden sonra, yıkılan binaların sorumluları hakkında hukuki süreç de başlatıldı. Yalova'da, "tedbirsizlik ve dikkatsizlik sonucu birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına sebebiyet vermek" suçunu içeren TCK'nın 455/2. maddesi uyarınca, müteahhit, kooperatif yöneticisi ve teknik sorumlu 164 kişi hakkında ceza davası açıldı. Bunlardan tutuklanan 93 kişi, daha sonra cezaevinden çıktı. Eskişehir'de, Marmara depreminde yıkılan Tarhan Apartmanı'nda 33 kişinin ölümüne sebebiyet vermek suçundan 3 yıl 4'er ay hapis cezasına çarptırılan ve eski büyükşehir belediye başkanı Orhan Soydaş'ın da aralarında bulunduğu 4 kişinin davası temyiz aşamasında bulunuyor. 4 yılda 11 bin 351 deprem oldu
17 Ağustos 1999 Marmara Depremi'nden bugüne kadar büyüklüğü 2.5'i geçen irili-ufaklı 11 bin 351 deprem meydana geldi. Boğaziçi Üniversitesi (BÜ) Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü'nden alınan bilgiye göre, 17 Ağustos 1999 Marmara Depremi'nden sonra deprem gerçeğiyle yaşamaya çalışan Türkiye'de bugüne kadar sismoloji laboratuvarındaki cihazlar tarafından 2.5 büyüklüğün üzerinde toplam 11 bin 351 deprem etkinliği kaydedildi. Türkiye'de bu süre zarfından günde ortalama 8 deprem hissedilirken, yurdun çeşitli yerleri 3 saatte bir sallanmış oldu.
|
|