 AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ |
| |
| ||
|
||
|
AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ |
| |
|
| ||
|
||
 |
|
|
|
|
|
|
|
İnsanı büyüleyen manzarası, tertemiz havasıyla bambaşka bir dünyadayız… Bolu Dağı'ndayız… Okurlarımız ve dostlarımızın uyarılarını dikkate aldık.. Ve bu hafta sonunu İstanbul dışında geçirdik… İyi de ettik… Yedik içtik dinlendik… Bolu dağına tırmanırken aklıma Köroğlu geldi… E bu cennet havasının insanı acıktırması da doğal. Ankara'dan İstanbul'a ya da tam tersi İstanbul'dan Ankara'ya karayolu ile seyahat edenler bilirler… Yolun Bolu dağı mıntıkasında, sağlı sollu yüzlerce dinlenme tesisi hizmet veriyor. Fakat bu tesislerin hemen hepsinde ızgara ve etten başka sunulacak bir lezzet yokmuş gibi hareket ediliyor. Bir tesis hariç… 1999'da kurulan Berceste bu önemli açığı fark ederek mutfağına Türkiye'nin muhtelif yörelerinden derlediği lezzetleri dahil etmiş… BERCESTE'NİN ÖZEL MANTI VE SARMASI Etleri bitirmeye çalışırken masada kendilerinin yaptığı özel Berceste mantısı ve sarmasını görünce, kendi kendime "keşke daha az yeseydim" diye hayıflandım. Mantının açılışındaki incelik ve nefaset buraya gelip de mantı yemeden gidilmemesi gerektiğini düşündürüyor. Yaprağın da ince sarılması taktire şayan idi. 700 KİŞİLİK SERVİS KAPASİTESİ VAR Aynı anda 700 kişiye servis yapılabilen mekanda otopark, çocuk oyun alanı, yürüyüş parkurları beğendiğim ince detaylar arasında… Tertemiz bir mescidi de bulunan tesisin en önemli ayrıntılarından biri de kuşkusuz marketi… Türkiye'nin muhtelif yörelerinden toplanmış yüzlerce doğal lezzet, yapay gıdalardan kaçmaya çalışanlar için isabetli bir tercih. Dağ çileği, böğürtlen, ahududu reçeli, fındık, tesisisin yetiştirdiği özel arılardan üretilen ballar, tarhana, erişte, köy peynirleri, günlük köy yumurtasının yanı sıra hediyelik ağaç eşya, oyuncak reyonları markette bulundurulan alternatifler arasında. Gittim, gördüm, tattım, memnun kaldım. Tavsiye ederim... NASIL GİDİLİR E5 karayolu Üzeri,Kaynaşlı Mevkii/DÜZCE Tel: (0380) 546 66 00 Çeşit zengini açık büfe, kahvaltı Oldukça erken bir saatte girdim Berceste tesislerine… İçeriye adımımı atar atmaz göz alıcı bir düzende hazırlanan açık büfe kahvaltı masası dikkatimi çekiyor. Herkesin kahvaltı tercihine cevap verebilecek şekilde hazırlanan açık büfe masasındaki yaklaşık 80 çeşit kahvaltılıktan hangisini seçeceğinizi şaşırıyorsunuz. Yöresel ürünlerin bol olduğu yel peyniri, hamur işleri, kızartmalar, peynir çeşitleri, meyveler, çorba, tepsi yoğurdu, sahanda tereyağlı yumurta, abaza peyniri, çerkes peyniri ve diğer çeşitlerin olduğu açık büfe, kahvaltısını ziyafete çevirmek isteyenler için birebir. Tesis sahibi Yusuf Bey; Bolu dağında açık büfe kahvaltıyı ilk defa kendilerinin servise sunduğunu söyledi. Sabahın dokuzunda kahvaltıma devam ederken Yusuf Bey'in ısrarı üzerine nefis kokular yayan pirzola, köfte ve sucuk ızgaradan oluşan kızartmalar geldi masama. "Bu saatte de ızgara olur mu?" demeyin, Berceste'de ızgara 24 saat faal. Etin güzelliği ve kokusu karşısında sabah saatiymiş, öğlen saatiymiş pek önemsemedim. Yusuf bey Balıkesir ve Bolu'dan getirtilen birinci sınıf et kullandıklarını,lezzetin etlerin kalitesinden kaynaklandığını belirtiyor. BANA GÖRE EN İYİLERİ Kahvaltı açık büfe Mantı Izgara Sabahın yoğunluğuna rağmen servis elamanlarının hızlı ve güler yüzlü olması sevindiriciydi. ELEŞTİRİLERİM
Sabahları ızgara servisinin olduğunu belli edecek uyarı levhalarının bulunmaması.
FİYATLAR
Kahvaltı 7 milyon 500 bin
Kırmızı et zararlı mı? Hangi sebepten dolayıdır bilmiyorum ama bu aralar sık sık "Kırmızı etin insan sağlığına zararı var mı? Kebap yemeyelim mi? Bize tavuk ve balık yemeklerinin tariflerini verin" gibi soru ve önerilerle karşılaşıyorum. "Canımız kırmızı et istemesine rağmen kebap lahmacun yiyemiyoruz, yazlığımızda mangal keyfi yapamıyoruz, kırmızı et ürünlerini istediğimiz gibi yiyemiyoruz" diyenlerin sayılarının artması ve bazı basın organlarının da kırmızı et konusunu olumsuz işlemesi canımı sıkmaya başladı. İnsan vücudunun sağlıklı olması için bütün et, sebze, meyve, vs gıdaların belirli ölçüde yenmesi gerekmekte. Sadece sebze yiyip et yemeyen veya sadece et yiyip sebze yemeyen kişilerin belli bir süre sonra vücut sağlığını kaybettiği bir gerçektir. Çünkü insan vücudunun yaratılışı itibariyle bir çok vitamine ihtiyacı vardır. Gıda maddelerinin eksik veya fazla alınması sonucu sağlıklı beslenilemeyeceği kanıtlanmıştır. Kendimin uyguladığı sistemi sizlere de tavsiye ediyorum. İnsan için yaratılan helal olan her şeyi ölçüsüyle yemek ve içmek sağlıklı yaşamanın yolu olsa gerek. Araştırmalarım sonucunda insan vücudunun balığa ve tavuğa olduğu kadar kırmızı ete de ihtiyacı olduğunu gördüm. Bu sebepten, -doktorunun sağlık açısından kırmızı eti yasakladığı okuyucularımız hariç- kırmızı et yiyen okuyucularımın gönülleri rahat olabilir. Şimdi de biraz kırmızı etin faydalarına değinelim: Et,B grubu vitaminlerden beslenme için esansiyel olan B1 (tiamin), B2 (riboflavin), niasin, folasin, B6 (pyridoksin) ve B12 vitaminlerince en zengin kaynakların başında gelmektedir. Et beslenmede genel olarak B1 ve B2 vitaminlerince zengin bir kaynak olarak kabul edilir. Hayvan vücudunda insan yaşamı için önemli tüm mineraller bulunmaktadır. Ette bulunan mineral madde miktarı genel olarak yüzde 1 oranındadır. Ette bulunan mineral maddelerin başında potasyum gelir. Bunu sırayla fosfor, sodyum, klor, magnezyum, kalsiyum, çinko, demir izler. Etteki mineral maddeler arasında insan beslenmesi açısından en önemlisi demirdir. Et kaynaklı demir diğer kaynaklardan alınan göre yüzde 30 daha fazla sindirilmektedir. Ette bulunan mineral maddelerin çoğu insan organizması için alınması şart olan minerallerdir. Kalsiyum hariç insan metabolizması için gerekli olan diğer bütün mineral maddelerin normal düzeyde et tüketmekle karşılanabileceği belirtilmiştir. LEZZETLİ SÖZLER Acıkan yanağından, susayan dudağından belli olur.
|
|
|
|
|
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv Bilişim | Dizi | Karikatür | Çocuk |
© ALL RIGHTS RESERVED |
Güne erken bir saatte başladık ve serinlikten istifade İstanbul'u terk ettik… Amacımız temiz hava solumak, yeşile hasret gözlerimizi güzelliklere çevirmekti… Bolu'dan daha yerinde bir tercih düşünülemezdi… Biz de öyle yaptık…