|
|
MHP lideri ve Başbakan Yardımcısı Devlet Bahçeli, "Gelin TBMM'yi 1 Eylül'de olağanüstü toplantıya çağıralım. 3 Eylül'de erken seçim kararı alalım ve seçim tarihini 3 Kasım olarak belirleyelim" dedi. Bahçeli, partisinin Bursa İl Başkanlığı'nca düzenlenen 11. Kocayayla Türkmen Kurultayı'nda yaptığı açıklamada, ekonomik göstergelerde olumlu gelişmelere karşılık, faiz ve döviz cephesinde sürekli bir yükselişin hakim olduğunu ve bu durumun "siyasi belirsizlik" kavramına dayandırıldığını hatırlattı. Derviş 'yeni hükümet' istedi 4 Temmuz'da yapılan ekonomi zirvesini de anlatan Bahçeli, Devlet Bakanı Kemal Derviş'in "konuşmalar basına sızmasın" uyarısına rağmen ertesi gün haberlerin basında yer aldığını hatırlattı. Zirvede, ekonomide olumsuz bir durumun olmamasına rağmen faizlerin ve dövizin yükselmesinin nedeni olarak Derviş'in, "siyasi belirsizliği" gösterdiği ve bunun kaynağının da Başbakan'ın hastalığı ve AB uyum yasalarının gecikmesi olduğunu söylediğini anlatan Bahçeli, ekonomik programda başarılamayan noktaların 'siyasi belirsizlik' kavramıyla örtülmeye çalışıldığını savundu. Derviş'e "Bu siyasi belirsizliği giderebilmek için bir öneriniz var mı?" diye sorduğunu belirten Bahçeli, "Derviş`in buna verdiği cevap, 'Yeni bir siyasi senaryo'dur. Bu siyasi senaryo ne olacak? Bu konuda bir açıklama yok. Özetlemek gerekirse, Ecevit'siz ve MHP'siz bir yeni siyasi oluşum. Yeni siyasi iktidar yolu. Bunu kim yapacak, nasıl yapacak? Bunları açıklayan yok" dedi. Millet karar versin "Türkiye'nin belli çevre odaklarının yönlendirmesi, uluslararası finans kuruluşları veya basın desteğiyle iktidarlara şekil verme gayreti içinde olanlara millet olarak bir cevap vermeliyiz. Financial Times veya başka yabancı gazeteler, JP Morgan ve buna benzer değerlendirme kuruluşları, bazı medya unsurları, Türkiye'nin geleceğinin belirleme yetkisini kendisinde görmemelidir. Siyasi belirsizlik kavramı altına saklanarak Başbakanı istifaya zorlamak suretiyle Ecevit'siz hükümet oluşturmanın ilk adımın atmak isteyenler, arkasından da oluşacak yeni iktidar modelinde akıllarınca MHP'yi dışarıda tutmak isteyenlere sesleniyorum" diyen Bahçeli, şöyle devam etti: Millet karar versin "Madem Türkiye'de siyasi bir belirsizlik var, her türlü ekonomik programın başarıyla uygulanmasını önleyen faktör bu olarak görülüyor, gelin, TBMM'yi 1 Eylül'de olağanüstü toplantıya çağıralım. 3 Eylül'de erken seçim kararı alalım. Geçmiş dönemde olduğu gibi 60 günlük bir seçim takvimi içerisinde seçimleri yapalım. Seçim tarihini 3 Kasım olarak belirleyelim. Böyle bir durum, sayın Başbakan başkanlığında bir hükümetle Türkiye'nin sağlıklı bir seçime gitmesi demektir. Siyasi belirsizlik, bazı odakların ve çevrelerin dar iradeleriyle değil, 65 milyon millet iradesiyle şekillenmiş olur. Yeni şekillenecek TBMM, yeni bir siyasi iktidar ortaya koyabilir ve ortaya çıkacak yeni iktidar, Türkiye-Avrupa ilişkilerinde de önemli adımlar atabilir." Bu kez yayladan konuştu MHP lideri Bahçeli, "MHP'siz hükümet" formüllerinin önümüzdeki hafta daha da ciddi biçimde ortaya konulacağı yönündeki belirtiler üzerine tüm senaryoları değiştirecek adımı attı. Mümkün olabilecek en erken seçim tarihini ortaya atan Bahçeli, hem ortakları hem de yeni hükümet senaristleri karşısında öne geçti. Bahçeli'nin "Kasım'da seçim" önerisiyle, AB'nin istediği Kürtçe eğitim ve yayın ile idam cezasının kaldırılması konularını "rafa kaldırdığına" dikkat çekilirken, seçimlerde AB ve idam konularını ortaklarına karşı kullanacağı belirtiliyor. Daha önce Çin'de sert bir çıkış yapan Bahçeli'nin, ikinci çıkışını yine Ankara'da değil Bursa yaylasında yapması da anlamlı bulundu. 'Kopenhag, PKK kriterleri ile aynı'
Bahçeli, kurultay'da yaptığı konuşmada da, Kopenhag Kriterleri'nin, terör örgütü PKK'nın talepleriyle örtüştüğünü savundu. Türkiye'nin hassasiyetlerinin AB yönetimince dikkate alınmadığının artık ortaya çıktığını belirten Bahçeli, "Bazı çevreler hepinizin de malumları olduğu üzere Türkiye'nin, Kopenhag kriterleri başlığını taşımakla birlikte terör örgütünün yıllardan beri her kongresinde karar haline getirdiği isteklerle örtüşen taleplerin yerine getirilmesini, üyeliğin olmazsa olmazı olarak değerlendirip dayatmaktan geri durmamaktadırlar" dedi. Bahçeli, Türkiye'nin öne sürülen tüm şartları yerine getirmesi durumunda bile üyeliğin 2010 yılından sonra mümkün olabileceğini söyledi. Vatandaşların AB'nin çifte standartlarından rahatsızlık duyduğunu ifade eden Bahçeli, AB'nin küçük taahhütlerini dahi yerine getirmediğini, mali destek ve fonları Türkiye için kullandırtmadığını vurguladı.
|
|
|