|
|
Deriler nereye gidecek?
Kurban Bayramları'nın en hararetli tartışması da -mâlûm- deri meselesi. Biz toplarız siz toplayamazsınız diyenlerle, ben de toplarım diyenlerin arasına, ben istediğim yere veririmciler karışınca, ortalık toz duman olacak yine. Şurada kesersin, burada kesemezsincilerin gürültüsü de cabası. Evvelki gün Aksaray'da arkadaşların işyerine uğradığımda bu konular üzerine biraz lafladık. Nahit'le Halil İbrahim oturmuş, "Kurban derisi meselesi nasıl çözülür?" sorusunu da ortaya koymuşlar, düşünüyorlardı. Belki de etrafta kameralar olmadığı için, tartışmanın sonuna doğru, ortak bir nokta üzerinde anlaşmak mümkün oldu. Türk Hava Kurumu, peşine şahin gibi düştüğü halde, neden derilerin hepsini toplayamıyor? Çünkü vatandaş THK'nın ne menem bir şey olduğunu tam anlamıyla bilmiyor. Hele ortaya dökülen birtakım usûlsüzlükleri gördükten sonra, niyeti varsa bile vazgeçiyor. Ayrıca, verdiği derilerin parasıyla üç beş kişinin paraşüt kursu görmesinden hoşlanmıyor. Ne kendisi hayatında bir defa paraşüte el sürmüş, ne çoluk çocuğu, ne de yeğeni, amcası, dayısı... Devlet, milletin önüne aklı başında bir proje koysa. Ve dese ki bu sene toplanan derilerin parasıyla şu iş yapılacak arkadaş! Ortaya bir örnek çıkarsa. Vereceği derilerin hayırlı bir işe harcanacağını bilen ve gören vatandaş, seve seve deriyi teslim edecektir.
Sürat, felaketin peşrevi
Kurban Bayramı da geldi, kapımızı çalıyor. Hoşgelmiş, safalar getirmiş olsun. Bayramı hep birlikte, sevinç ve huzur içinde geçirebilirsek, ne mutlu. Biliyoruz ki bu bayramda da koçlardan önce bazı tezcanlı insanlar, yollarda kendilerini trafiğe kurban verecekler. Şom ağızlılık değil niyetimiz; aksine, peşin peşin uyarmak. Keşke hiç kimse kazaya kurban gitmese. Ama bizim dilememizle iş bitmiyor ki. Araç kullananların, gaza basarken, süratin felaket olduğunu hatırlaması, hatta hiç unutmaması gerekiyor. Direksiyona geçenlerden hangi biri, yolda can vermeyi kendisine yakıştırabilir? Hiç kimse! Yine de onlardan bazıları, o kendisine hiç yakıştıramadığı felaketle karşılaşıyor. Aman gözünüzü seveyim, başkalarını bilmem de, siz bari dikkatli olun. Hayatınızın kıymetini bilin. Bu zamanda bir 'okur' kolay yetişmiyor.
ANADOLU ASLANLARI'NA BAKIŞ
Üç ayda bir çıkan Anadolu Aslanları Askon Bülteni'ni karıştırırken, "Basında Askon" bölümüne bakıyoruz. Gazete kupürlerinde dikkat çeken bir husus var. Yeni Şafak 8 Askon haberine yer vermiş, Akit 3, Vakit 3, Millî Gazete 9, Zaman 2, Dünya 1, Akşam 1. Diğerlerinde hiç yer almamış. Anadolu Aslanları'na kimin nasıl baktığına dair fikir edinmek isteyenler için önemli bir ölçü işte bu üç aylık haber dökümü.
KURBAN SEÇERKEN
Her konuda olduğu gibi, 'kurban'ın da uzmanları var memlekette. Yaklaşan bayram dolayısıyla uzmanlar açıklama yapıyor... Kurban seçerken iyisini, ucuzunu ve sağlıklısını seçin diyorlar. Vay canına! Demek öyle ha! İyi ki söylediler. Yoksa az kalsın kötüsünü, pahalısını ve sağlıksız görünenlerden birini alıp gidecektik.
İnsan, hayatının dörtte üçünü yapamayacağı şeyleri istemekle geçirir.
|
|
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv Bilişim | Aktüel | Dizi | Röportaj | Karikatür |
© ALL RIGHTS RESERVED |