İstanbul Müftüsü Necati Tayyar Taş, kurban kesme şartlarını sıralarken, kurban derisinin "neticesi belli hayır kurumlarına" verilmesini tavsiye ediyor. Taş, kesilecek kurbanın özelliklerini şöyle özetliyor: "Bir kişi adına bir yaşındaki koyun ve keçiden, yedi kişiye kadar iki yaşındaki sığırdan, beş yaşındaki deveden Bayram'ın ilk üç gününde boğazlanan ve etinin üçte biri fakirlere, üçte biri yakınlara, üçte biri ev halkına bırakılan, 'derisi' neticesi bilinen 'hayır kurumları'na tasadduk edilen veya evde kullanılmak üzere bırakılan hayvanlar." Kurban kesmenin, hür mukim, müslim, akıl ve bülûğ, ihtiyacından fazla olarak en az 80.18 gr. altına sahip olan zengin kimselere vacip olduğunu anlatan Taş, bayram arefesinde, sabah namazından itibaren bayramın dördüncü günü ikindiye kadar 23 vakitte farz namazlarından sonra "Teşrik Tekbirleri" getirileceğini de hatırlattı.

"Gönülleri ferahlatıyor"

Taş, Kur'an'daki "Kurbanlıkların ne etleri ve ne de kanları Allah'a ulaşacaktır. Allah'a varacak olan ancak sizin O'nun için yaptığınız gösterişten uzak amel ve ibadettir." ayetini hatırlatıyor. Peygamber ümmetinin, "gönül hoşluğu ile, Allah'tan sevap umarak kurbanını kesmesi halinde, kurbanın, onun için ateşten bir perde olduğu" müjdesini kaydeden Taş, dargınların barışmasının da önemine değiniyor.

KURBAN ALLAH RIZASI İÇİN KESİLİR

Nezir kurbanı: Allah'a ibadet kasdıyla ve Allah rızası için mübah bir fiili yapmayı kararlaştırma, adama, adak, adanılan şey. Kişi, nezretmekle vacip olmayanı nefsine vacip kılmış olur. Kur'anda bu sorumluluk şöyle ifade edilir: "Nezredenler nezirlerini îfâ etsinler." Nezir kurbanının etini, nezreden yiyemeyeceği gibi, eşi, babası, anası, dedeleri, evladı, torunları da yiyemezler.

Akîka kurbanı: Çocuğu olanların kestiği kurban. Akîka, İslâmî adı Nesike'dir. Doğan çocuğun başındaki ana tüyü olan "akîka", o kurbana isim olmuştur. Bu kurban, çocuğun doğduğu günden bâliğ olacağı güne kadar kesilebilir. Yedinci günü kesilmesi efdaldir. Bu kurbanın etinden hem ev sakinleri yer, hem dağıtılır.