Milli Takım'la birlikte Kore ve Japonya'ya gidecek milletvekilleri ile ilgili kura çekilirken MHP Erzurum Milletvekili Mücahit Himoğlu, İstanbul Milletvekili Mehmet Gül'e, "Kura bana çıkarsa, masraflarını cebimden karşılayıp seni de Kore'ye götüreceğim" diye söz vermişti. Ve kura Himoğlu'na çıktı. Himoğlu, sözünde durup bilet aldı ve Gül'e gönderdi. Gül ise teşekkür ederek bileti geri gönderdi. Himoğlu, bu duruma alınarak Gül'ü aradı, "Şaka yapmıyorum. Gelmeni istiyorum. Bileti niye gönderdin" dedi.

Gül, Kore'ye gelemeyeceğini çünkü 10 günlüğüne MHP lideri Bahçeli ile Çin'e gitmeye karar verdiğini söyledi ve anlatmaya devam etti: "Mücahit biliyorsun ben daha önce Küba'ya gitmiştim. Hakkımızda bir sürü şeyler yazıldı. Ama orada ben komünizmin son durumunu görmeye çalışıyordum. Sayın Genel Başkan, 'Sadece Küba'yı görerek komünizm hakkında bilgi sahibi olamazsın. Bir de Çin'i görmen lazım' dedi. Ben de Çin'e gitmeye karar verdim. Dönüşümde komünizmle ilgili rapor hazırlayacağım."

RTÜK direnişi cihazları bozdu

Toplumun her kesiminden tepki gören ve Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in iptali için Anayasa Mahkemesi'ne başvurduğu RTÜK Yasası'nın zararları Meclis'ten çıkmadan, zararı ortaya çıkmaya başladı. RTÜK Yasası'nın Meclis Genel Kurulu'ndaki görüşmeleri sırasında Saadet Partisi milletvekillerinin iktidarın antidemokratik tutumunu protesto etmek için sıra kapaklarına vurması sebebiyle 50'nin üzerinde elektronik oylama cihazı bozuldu. İktidarın da buna tepki göstermesi ile birlikte önüne gelen sıra kapağına vurmaya başladı. RTÜK Yasası Meclis Genel Kurulu'nda geç saatlerde kabul edilirken, yasanın verdiği zarar 182 cihazın bozulması oldu. Meclis elektronik sistemini tamir etmeye çalışan teknisyenler, yasanın zararını daha yasa çıkarken görmeye başlamış oldu.

Doğan, RTÜK'ten kurtulamadı

Türkiye Yazarlar Birliği Onursal Başkanı Mehmet Doğan'ın hayatta en sevmediği şey kamu kurumlarında çalışmak ve kravat takmaktır. Doğan buna rağmen 1996 yılında RTÜK üyeliğine seçildi. Doğan'ın görevi 6 yılın ardından 24 Mayıs Cuma günü sona erecekti. Doğan "Allah'a çok şükür RTÜK'ten kurtuluyoruz" demeye kalmadı başına bir sürpriz geldi. RTÜK Yasası değiştiği için görevdeki RTÜK üyelerinin görev süreleri yeni üyeler seçilene kadar uzadı. RTÜK Yasası, 3 gün sonra Resmi Gazete'de yayınlansa Doğan RTÜK'ten kurtulacaktı. Mehmet Doğan, "Ben RTÜK'ten kurtulmak istiyorum ama RTÜK bizi bırakmıyor ki" demekten kendini alamadı.

Hatipoğlu'nun hassas kulakları yanılmadı

TBMM eski Başkanı Mustafa Kalemli döneminde yaptırılan ve bir çok şaibeye neden olan Meclis Genel Kurul Salonu, sık sık sorun olmaya devam ediyor. Milletvekillerinin oy kullandığı elektronik sistemdeki arızaların yanı sıra ses düzeninde de zaman zaman bozukluk yaşanıyor. Meclis teknisyenleri her gün düzenli olarak Genel Kurul başlamadan önce salona girerek elektronik sistemi kontrol ediyor. SP Grup Başkanvekili Yasin Hatioğlu, geçen hafta teknisyenleri çağırıp, "ses düzeninde arıza var" dedi. Teknisyenler böyle bir arızanın olmadığını söyledi ancak Hatipoğlu ısrar etti: "50 yıllık kulaklarım yanılmaz. Ses düzeninin akustiği bozulmuş." Teknisyenler, salona inip ses düzeneğini elektronik aletlerle kontrol etti. Gerçekten ses düzeninin akustiği bozulmuştu. Böylesine hassas bir bozukluğu Hatipoğlu'nun nasıl fark ettiğini merak eden teknisyenler, ses sistemini artık Hatipoğlu'nun kulaklarıyla kontrol etmeye başladı.

DSP'lilerin beklentileri ve iki atasözü

Hükümetin, seçim isteklerini bertaraf edebilmesi için kabine değişikliğine gitmeyi planladığı haberleri "bakanlık" beklentilerini de artırdı. Yıllarca bakanlık bekleyen iki DSP milletvekili, revizyonun artık çözüm olmayacağını söyledi. Ancak bunu iki atasözü ile dile getirdi. Trakyalı vekil, "Bizim orda 'Düğün bittikten sonra gelen kınayı al ... yak' derler" dedi. Göller Bölgesi'nden gelen vekilin atasözü daha anlamlıydı; "Göle su gelene kadar kurbağanın gözü patlar."

Derviş'in haberden haberi yokmuş

Yeni Şafak'ta yayınlanan Emlakbank'la ilgili, "Dosya TEM'de uçtu" başlıklı haberi AK Parti'li Zeki Ünal soru önergesi olarak Meclis gündemine taşıdı ve Devlet Bakanı Kemal Derviş'e sordu.

Derviş ise Ünal'a "Bu haberle ilgili bakanlığımızda bilgi yoktur. Haberi yazan gazetenin bir örneğini gönderirseniz size gereken cevabı vereceğim" dedi. "Bu bakanın basın müşaviri yok mu?" diye tepki gösteren Ünal, haberin kupürünü Derviş'e gönderdi ve beklemeye başladı.