T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

Y A Z A R L A R
Yılmaz'ın asıl yanlışı

Başörtüsü ve Türkiye çocuklarının geleceği üzerine yazmaya devam edeceğiz. Çünkü içimiz yanıyor. Gelin de yanmayın:

-Üniversite mezunu genç kızın, daha iyi yaşamak uğruna bedenini sattığına tanık olunan bir ülkeyiz.

Gelin de yanmayın:

-5 yaşındaki kız çocuğunun dansöz olarak ekranlarda oynatıldığına tanık olunan bir ülkeyiz.

Gelin de yanmayın:

-Gençlerin satanizm anaforuna düştüğü, ayinlerin ardından toplu intihar kararlarına vardığı ve kurban genç kızların "Arkadaşımın kanını emdim, bir kedinin kanını içtim" gibi ürkütücü itiraflarda bulunduğu bir ülke haline geldi benim ülkem.

Gelin de yanmayın:

-Uyuşturucu ile, sigara ve alkol ile 11 yaşında tanışılan bir ülke haline geldi Türkiye.

"Nasıl oluyor bütün bunlar?" diye sormamalı mı kimse? Bütün bu olup bitenlerde eğitim sisteminin duyarsızlığının, çocukları eğitememesinin, onlara herhangi bir müsbet değer sunamamasının etkisinin olduğunu görmemeli miyiz?

Ne yapmalı anne ve babalar?

-Alın, eti sizin kemiği benim mi demeli?

Böyle dediğinde sonunda elinde, Antalya'nın falezlerinden aşağı atlamış çocukların cesetleri mi kalmalı?

Anne-baba arıyor. Çocuğunu insan gibi yetiştirecek, kurda kuşa yem etmeyecek, kişiliğini sağlıklı dokuyacak eğitim alanı arıyor. Devlet olarak insanınıza bunu sağlamakla sorumlu değil misiniz?

Sizin ilk işiniz İmam Hatipler'e giden öğrenci sayısını sınırlamak mı, yoksa tüm eğitim kurumlarında çocukları yarının Türkiyesini inşa edecek beden ve ruh sağlığına sahip olarak mı yetiştirmek?

"Yılmaz'ın asıl yanlışı" başlığını koydum yazıma.

Ne demiş bakın ANAP lideri Yılmaz Milliyet'ten Fikret Bila'ya yaptığı açıklamada:

"Bildiğim kadarıyla 130 bin civarında kız imam hatip öğrencisi var. Bu Türkiye'nin ihtiyacının çok üzerinde. Bu okul ve öğrenci sayısının azaltılması gerekir. Türkiye'nin ihtiyacı kadar kız öğrenci okulutması yeterlidir." (27 Mart 2002, s. 16)

Bu, ANAP liderinin, görünüşteki bütün afra-tafralarına rağmen, 28 Şubat ruhunu nasıl içselleştirdiğinin bir göstergesi...

Demek ki hiç mi hiç, düşünmemiş "insanlar çocuklarını neden gönderiyor İmam Hatip Liseleri'ne?" sorusu üzerinde. "Neden İHL'lerin sayısı bunca yükseldi, neden insanlar bu okulların kapısında kuyruk oldular" Hiç düşünülmemiş.

Şimdi "Sayısı azalsın" deniyor.

Neden?

"Çünkü ihtiyaçtan fazla okul ve öğrenci var."

İhtiyacı neye göre belirliyorsun?

"Şuna göre: Bu okullar meslek okulu. Din adamı yetiştirmek üzere açılmış. Din adamı ihtiyacı ise sınırlı. Bu ihtiyacı aşan her öğrenci fazla."

Öyleyse fazlası kapatılsın. Bu peşin bir hüküm. Ondan sonra gereği yapılacak.

Bunun yolu da kıra kıra bitirmek olmalı...

Üniversiteye gidişte önlerini kesersin bir kısmı gider. Başörtüsü yasağı ile boykota sürüklersin, bir kısmını da böylece atarsın... Sonunda okullar öğrencisiz kalır ve teker teker kapatırsın.

Yol o.

İşte insafa gelip İHL meselesine ilgi gösterme havasına giren ANAP liderinin asıl yanlış da burada... Yılmaz, insanların çocuklarını neden İHL'ye gönderdiğini anlamamış veya anlamak istemiyor.

Oysa insanların çocuklarını İHL'ye göndermesinde farklı etkenler bulunduğunu ve bunları da önemsemek gerektiğini düşünse, meseleye farklı bakacak, politikalarını da ona göre oluşturacak.

Nedir bunlar? Birisi hiç kuşkusuz din görevlisi ve din alimi olmasıdır. Çocuk İHL'ye gider, İlahiyat okur, kendini geliştirir ve din görevlisi ve din alimi olur.

Ama bunun hemen yanında, insanlar çocuklarının İHL ikliminde, din kültürünü daha derinlemesine alarak, bir takım yanlışlardan daha iyi korunabileceği ümidiyle de bu okullara yönelmişlerdir. İHL mezunlarının her fakülteye gidebilme imkanı da bu yönelişi artırmıştır. "Çocuğum İHL ikliminden geçsin" düşüncesi, Türkiye insanının çok samimi bir koruma refleksidir.

Ayrıca, dini yaşayış konusunda daha titiz olan ailelerin, buna imkan bulacakları ümidiyle çocuklarını İHL ortamında okutma taleplerinin bulunması da bir etkendir.

"Tevhid-i Tedrisat varken, İHL'ler alternatif bir orta öğretim çizgisi mi olsun?"

Olmasın. Olmasın ama devletin milli eğitim politikaları da bu ülke halkının hassasiyetlerini dikkate alsın.

Yani ülkenin bütün okulları, anne-babaların gönül huzuru içinde çocuklarını gönderebilecekleri, İHL'leri aratmayacak bir moral ve eğitim kalitesine kavuşsun. Uyuşturucu, alkol, sigara kaygısı taşımasın anne babalar, cinsel savruluşlara sürüklenmesin çocuklar, kişiliklerinin sağlıklı inşa edileceği bir vasat oluşturulsun... Din ve ahlak gibi insan kişiliğini dokuyan en temel disiplinlerden haberi olsun çocukların. O zaman İHL'ler de hakikaten meslek liseleri haline gelsin.

Bunu istemek, demokratik bir ülkede halkın en tabii hakkı değil midir?

Peki var mı bu okullarımızda? Olsaydı bu kaybettiğimiz çocuklar nereden çıkacaktı?

Belki İHL'ler bile yeterli sayılmaz bu alanda...

Kim, Türkiye Milli Eğitimi'nin sağlıklı ürünler verdiğini iddia edebilir ki... Evet bir torna tezgahı var, ama insan bu, tornadan geçmiyor, torna ne üretmek isterse istesin, insan farklı biçime yöneliyor.

İHL'leri biçtiniz mi işinizin bittiğini düşünüyorsunuz...

Yazık değil mi bu ülkeye?

Şu an Türkiye'nin acil eğitim problemi, İHL'lerdeki kız çocuklarının sayısını azaltmak mı?

Üniversite sınavlarında sıfır çeken onbinlerce öğrenci var, baraj puanına yetişemeyen yüz binlerce öğrenci var. Eğitim sisteminin ıskartaya çıkarttığı çocuklar olarak mı bakmalıyız bunlara? Bunlar mı acil sorun, İHL'leri biçmek mi?

Mesut Yılmaz asla demokratlıktan bahsetmesin...

28 Şubat'ı böylesine içselleştiren birisi demokrat olabilir mi?

İHL camiası onun adı geçince "yarasa"yı hatırladığı sürece, orada bir özür beyanı ortaya çıkmadığı sürece ve 28 Şubat söylemine böylesine sahiplendiği sürece, Mesut Yılmaz'ın inandırıcılığı sıfırdır. Bizden söylemesi... Hiç kimse yaptığım yanıma kâr kalır diye düşünmesin. Her hesabın görüleceği bir zaman vardır ve kader sabırlıdır.


29 Mart 2002
Cuma
 
AHMET TAŞGETİREN


Künye
Temsilcilikler
ReklamTarifesi
AboneFormu
MesajFormu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Aktüel | Dizi | Röportaj | Karikatür
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED