Yeni Şafak Gazetesi 18 Şubat 2002 tarihli "Yolsuzlukla Mücadele" logolu köşemdeki "Bilirkişi çetesi mi var?" başlıklı yazım; Adalet Bakanı H.Sami Türk tarafından önemli bulunmuş, konu ve iddialar hakkında inceleme ve araştırma yapmak üzere Adalet Bakanlığı müfettişleri görevlendirilmiştir. Tüm hakim, savcı ve baroların ilgili müfettişlere yardımcı olmaları gerekir.

Ürperten gerçek!

TMMOB Mimarlar Odası; 'Ankara:29-01-2001 tarih ve 04-07/151 Sayılı Disiplin cezası hk.' konulu yazısıyla, İlhan Ayar (Oda Sic.No:3259) ile Mehmet Erdoğan (Oda Sic.No:3683) No.'lu üyelerinin üç ay süre ile meslek uygulamalarını yasaklamıştır. Ayrıca, Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2001/2586 Esas, 2001/4799 Kararında "Hakemlerden İlhan Ayar'ın Mimarlar Odasının verdiği karar ile 'Gerçeğe Aykırı Rapor Düzenlemesi' nedeniyle üç ay süre ile meslekten men edildiği ve ceza süresinin 24.1.2001 ile 24.4.2001 tarihleri arasında uygulandığı anlaşılmıştır. TMMOB Yasası'nın 28. maddesi gereğince hiçbir şekil ve biçimde faaliyette bulunamayacakları halde adı geçen hakeminde yer aldığı heyetçe men süresi içinde 19.3.2001 tarihinde hakem davası sonuca bağlanmıştır...." "Sonuç: yukarıda açıklanan sebeplerle hakem kararının BOZULMASINA, ....oybirliği ile karar verildi" denilmektedir.

Bir bilirkişi çelişkisi örneği

T.Halk Bankası ile Süt Birliği arasında devam eden davada; Bolu İcra Tetkik Mercii Hakimliği 2000/294 Esas No ve 2001/258 Sayılı Kararında; Bolu 1. İcra Müdürlüğü'nün 28.8.2000 tarihinde 2000/67 talimat sayılı icra takibinde bilirkişi raporuna dayalı olarak 80.535.000.000 TL kıymet takdir edilen gayrimenkul ve tesis aradan iki ay geçtikten sonra banka ekspertiz elemanlarınca 16.10.2000 tarihinde 564.098.966.050 TL.değer ile takdir edilmiştir. Bu kadar farklı değerleri veren bilirkişilerin raporları ile karar veren mahkeme kararına davalı taraf temsilcisi şok bir iddia ile güvensizliğini belirtmektedir. Bilirkişi raporunun tesise gelinmeden ve tesis görülmeden düzenlendiğini iddia etmektedir. Bu tür olayları yaşayan vatandaşın ruh halini bir düşünün.

Kamu Avukatları Kurumu şart

Yolsuzlukla mücadele için Kamu Avukatları Kurumu adı altında bir kurum oluşturulmalıdır. Avukatlar idari vesayetten kurtarılmalıdır. Kamu avukatı, davanın özüne etkili olan konularda yetkili olmalıdır.

Siyaset çıkmazda mı?

Türkiye' de yaşayan insanların büyük çoğunluğu şu anda siyasete öfkeli olup hortumculardan nefret etmektedir. "Ah bir seçim olsa da bir hesap sorsak" demektedirler. Belli ki sandığa bu kez sağduyu yerine tepkiler hakim olacak. Türkiye'yi bekleyen en büyük bu. Tehlikeyi ortadan kaldırmadan bir erken genel seçim yapmanın getireceği sonuçları düşünmek bile istemiyorum. Seçime kin, nefret, öfke yerine, yeni proje, yeni üretim, reform ve yeni umutlarla gidilmelidir. Bunu sağlamak ulusal bir görevdir. Görevin sahibi ise tüm siyasi partiler, TBMM ve cumhuriyet hükümetidir.

Van'da var olan

Vanlı dostum esnaf Hüseyin Tok'un telefonda bana yaptığı bölgesindeki bugünkü siyasi yapının değerlendirmesini katkısız ve yorumsuz aynen sunuyorum: "Bizim buralarda iki parti var, ister inanın, ister inanmayın. Bunlardan biri AK Parti, diğeri ise HADEP. Cumhuriyetçiler nerede? Demokratlar nerede? Özal misyonunu benimseyenler nerede diye bana sorma, bütün soruların cevabı yukarda yatıyor."

Aranan adam

IMF politikaları ile ezilen çiftçilerin yaşadığı Anadolu kırsalında "Demirel gününde iyiydik. Onun zamanında kapımızın önünde traktör vardı, traktörün deposu mazot dolu idi, malımız para ediyordu" sesleri yükselmeye başladı. "Aranan adamın DEMİREL olduğunu söyleyenler çoğalmaya başladı". Bu sözler de Manisa çiftçisi Mustafa Bozdemir'in söyledikleri. Bazı kişi ve kesimleri rahatsız edecek siyasi gerçekleri tüm parti genel başkanlarına sunuyorum. Ayrıca "anlayana sivrisinek saz, anlamayana davul zurna az" diyorum.

Hortum ilçelere uzandı!

ALAŞEHİR İlçesi; Vakıfbank subesinde bir yetkilinin 46 milyar TL. bir parayı zimmetine geçirdiği için tutuklandığı, Tarişbank yetkili müdürünün trilyonlarla ifade edilen usulsüz verilen krediler ile ilgili olarak açığa alındığı veya başka bir göreve atandığı, belediye başkanın da Manisa Ağır Ceza'da iki dosyasının olduğu iddiaları ile çalkalanmaktadır. Bu türlü iddialar bana kadar ulaştırılmıştır. Dosya var mı, yok mu? Varsa içeriği nedir, ne değildir? Alaşehir halkının gündeminde olan bütün bu olayların gerçek yüzünü kamuoyuna açıklamak belediye başkanının ve banka yetkililerinin görevidir. Aksi takdirde hem kendileri, hem de kurumlar yıpranmaktadır. Tarişbank, Kurban Bayramı arifesinde BDDK tarafından eski sahiplerine geri verilmiştir. Bu kararı olumlu buluyor , bunu üzüm ve pamuk üreticisine, yani Ege çiftçisine verilen bir bayram hediyesi olarak kabul ediyorum. Ama Tarişbank kimin tarafından fona devredilecek hale sokuldu? Üreticiden esirgenen krediler kimin baskısıyla kimlere verildi? Bütün bunların açıklanmasını ve bankayı hortumlayan, hortumlatanlar varsa mutlaka adalete hesap vermesini de bekliyorum. Ey temiz siyaset, temiz yönetim, temiz toplum, temiz eller isteyen halkım! İşte bak, sadece bir ilçede karşımıza çıkan bu olaylar ve iddialar bile, işimizin ne kadar zor olduğunun belgesidir.

HAYAL BİLE HAYAL

Türkiye' de 2002 yılında ihalesi yapılan her türlü müteahhitlik inşaat projelerinin tamamlanabilmesi için yaklaşık 100 katrilyona ihtiyaç vardır. Ancak 2002 Yılı Bütçesi'nde bu işlere ayrılan para ödeneği 3.5 katrilyondır. Bu durumda ihalesi yapılan işler ancak 30 yılda bitebilir. İhalesi yapılmayan yeni yatırımlar ise bir hayal olabilir.

Ayrıca yeni çıkan ve uygulaması Ocak 2003'te başlayacak ihale yasası devreye girmeden, parasal kaynak olmamasına rağmen yangından mal kaçırır gibi 2002 yılı içinde bazı ihale hazırlıkları yapıldığı duyumlarını da almaktayım. Yaptığı işlerden dolayı devletten alacağını alamayan müteahhitlik sektörüne para yerine kağıt üstünde ihale verilirse, ihaleyi alan tüm firmalar batar. Ülke büyük sıkıntı yaşar.

SORUYORUM

"Halkı ezdirmeyeceğiz, ülkeyi soydurmayacağız; Türkiye'yi perişan edenlerden halk adına hesap soracağız..." Deniz Baykal CHP Genel Başkanı Sayın D.Baykal; CHP Ekonomi Masası'nın 13-02-2002 tarihli bülteninde yer alan bu veciz sözde ki hesap sorulacakların içinde ülkeyi soyan siyasetçiler de var mı? Varsa bu siyasilerin kimler olduğunu şimdiden kamuoyuna açıklamayı düşünüyor musunuz? Haklılığınızın şimdilerde anlaşıldığı Türkbank olayını iktidarınızda TBMM'ye getirecek misiniz?

DÜNYA 22 YAŞINDA

"Para her zaman kazanılır ama prestij asla satın alınamaz" diyen rahmetli Nezih Demirkent'in büyük eseri Dünya gazetesinin 22. yaş gününü Ankara'da görkemli bir kokteyl ile kutladık.

Türk basınının "duayeni" Nezih Demirkent'in kurduğu, medya ve yayıncılık sektöründe altı şirketiyle farklı bir soluk olan Dünya Şirketler Grubu'na başarılar dilerim.

TEVFİK DİKER

Künye

Temsilcilikler

ReklamTarifesi

AboneFormu

MesajFormu