|
|
Tek gerekçeleri var. O da, yıldızlar topluluğu Fenerbahçe'nin iyi futbol oynamadığı.. Werner Lorant'ın bu takıma futbol oynatamadığı. Yönetim kurulunun her yenilginin veya puan kaybının ardından "Biz Lorant'ın arkasındayız" demelerine de illet olduklarını söylüyorlar.. "Yenilgiye arka çıkılır mı?" diye soruyorlar. Haftalardır "şu maç kazanılmazsa, bu tur geçilmezse yeniden durum değerlendirmesi yapacağız" şeklindeki açıklamalarla sabır taşının çatladığını belirtiyorlar. Hatta "Aziz Yıldırım'a kulübe sağladığı katkılardan dolayı biraz sempatimiz vardı, onu da kaybetti" diyorlar. Bir başka mail de "Fenerbahçe kimsenin babasının çiftliği değil. Lorant'a bu kadar arka çıkıyorlarsa, o zaman kol kola giderler." şeklinde mesaj gönderiyorlar. Vahim bir durum. Fenerbahçeli taraftarlar teknik direktörlerinin başkanla birlikte kulüpten gitmelerini istiyorlar... Hem de yapılan bunca iyi işin ardından. Belki Başkan Yıldırım'ın mücadeleyi seven yaşam biçimi, bu gerilimli ortamı normal karşılıyor. Ama inatçı oluşu, sadece kendisine değil, Fenerbahçe'ye bağımlı yaşayanlara da zarar veriyor. Şimdi zararın neresinden dönülse kardır. Yönetim şapkayı önüne koyup son kez düşünmeli. Hatta Lorant'ın alternatifini de bir an önce bulmalıdır. Galatasaray'da iki ayrı dönemi birarada yorumlayan ve Fatih Terim'i hedef tahtası haline getirenler haksızlık ediyor. Bana göre Fatih Terim, bunca eleştiriyi haketmiyor. Bir kere Galatasaray şu anda lig lideri. Ancak takım, futbolu yeterince yorumlayamadığı ve sahaya yansıtamadığı için Şampiyonlar Ligi'ndeki durumunu tehlikeye soktu. Büyük ihtimalle de elenecek. Önce tüm Galatasaraylıların buna hazırlıklı olması lazım. Aksi takdirde eleştiriler yoğunlaşacak ve çok değerli bir teknik adam harcanmış olacak. Fatih Terimler kolay yetişmiyor. Terim'in içinde bulunduğu zorlukları ben de net olarak bilmiyorum. Ancak tahmin edebiliyorum. Fatih Terim'e sorsanız o da anlatmaz. Anlatsa, zaten Fatih Terim olmazdı. Şu anda Galatasaray takımının yarısı yeni, diğer yarısı yorgun ve doymuş. Böyle bir takıma eski dinamizmini kazandırmak, zamanı gerektirir. Bu takımda eskiden olduğu gibi "babasının sözünü dinleyen" futbolcular, şimdi belki dinlemeyecek kadar büyümüşlerdir. Belki de diğer yarısı işin önemini kavrayamayacak kadar "yabancıdır". Fatih Terim, her takıma "futbolun kralını" oynatacak kadar bilgili bir eğitimcidir. Yeter ki, algılayan ve uygulamak isteyen futbolcuları olsun. Terim, ayrıca futbolu yarım yamalak düşünen, yorumlayan ve eleştirenlere de pabuç bırakmaz. O'nu hala tanımayanlara duyurulur. Sağlık ve mutlulukla kalın. Hoşçakalın.
|
|