T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

Y A Z A R L A R
Bakalım bugünden sonra nasıl olacak...

Nihayet beklenen gün geldi ve dün seçimimizi yaptık; seçmenlerin nasıl bir Türkiye istedikleri bugün artık anlaşılmış durumda. Elinizdeki yazı "son dakika"yı bekleyemeden yazılmak zorunda kaldığından, önümüzdeki tabloyu ben de sizinle birlikte değerlendiriyorum. Dolayısıyla bu satırları yazarken 4 Kasım tarihli gazetelerin büyük bölümünün birinci sayfasını süsleyeceğini tahmin ettiğim "Meşruiyet krizi..." anafikirli manşetlerle bugün karşı karşıya olup olmadığımızı da bilmiyorum. Umarım tahminim doğru çıkmamıştır.

Siyasetçisinden yargısına hemen herkesin "Ah ne yapalım yasalar bunu gerektiriyor!" diye "yasallık"tan şikayet ettiği bir ülkede, gündeme bir gün içinde bir de "meşruiyet krizi" gibi bir sorunun eklenmesini hiçbirimiz arzu etmeyiz herhalde...

Avrupa Konvansiyonu ve Türkiye-AB Karma Parlamento Komisyonu üyesi Andrew Duff dünkü Radikal'de yayımlanan "Haydi Ankara, haydi Brüksel" başlıklı yazıda Türkiye'nin AB üyeliğine ciddi bir aday olabilmesi için yapması gereken ödevler arasında şunları sayıyordu: "Örneğin siyasi partilerin halka daha yakın ve demokrasiye daha saygılı olması gerekiyor. Yolsuzluğun önüne geçilmeli. Ordunun, devletin patronu değil, hizmetçisi olması sağlanmalı. Adalet kurumlarının, siyasetten daha az etkilenmesi gerekiyor. Temel hakların anayasal olarak sağlanması yeterli değil. Bu haklara her Türk vatandaşının inanması gerekli. Türk medyası, devletin görüşlerinden çok daha az etkilenmeli. Kültür ve entellektüel hayat özgürleştirilmeli..."

Görüyorsunuz, haklarında kimilerinin onca laf ettiği AB yetkilileri Türkiye'deki sistemi değerlendirirken ne kadar açık bir dil kullanıyorlar... Ülkenin aşması gereken sorunlarını ne kadar net bir biçimde sıralıyorlar... Yazısına seçtiği başlıktan bile bir "Türk düşmanı" olmadığı apaçık olan bir Avrupalı'nın bizim içinden bir türlü çıkamadığımız kadim sorunlarımızı tespiti ne kadar yerinde... Dolayısıyla, Türkiye'yi bu derece iyi tanıyan AB'nin, Alman Dışişleri Bakanı Fischer'in "Biz yakın arkadaşlıktan, dostluktan bahsetmiyoruz. Evlilikten bahsediyoruz. İyi bir arkadaşınızın (ABD) istemesi, bir evlilik kurmanız için yetmez. ABD'nin tavsiyesi, Türkiye'yi AB ile evlendirmek için yeterli değil" sözleriyle dile getirdiği "gönülsüzlüğü"ne hak vermemek mümkün mü? Sen kalk bir taraftan "Geleneksel dil ve lehçeler de artık özel öğretim kurumlarında serbestçe öğretilebilir" diye yasa çıkartırken diğer taraftan hazırladığın yönetmelikle bunu pratikte imkansız hale getir, ama AB sana inansın ve güvensin... Sen kalk Abdülmelik Fırat'ı Licelilere Kürtçe hitap ettiği için gözaltına al, ama AB bunu "münferit" bir olay sayarak "evlilik" için gerekli evrakı hazır etsin... Sen kalk Rus uyruklu bir kadına tecavüz etmekten yargılanan polisleri, davacı kadının üzerinde prezervatif çıktı diye beraat ettir, ama AB senin mahkeme kararlarını adil bulsun... Senin emniyet teşkilatını yıllarca yönetmiş olan kişi (hem de seçimin hemen arefesinde) ortaya çıksın ve göğsünü gere gere "Sorguda zor metodlarla ölçüyü aşmak başka bir iştir, işkence lafı bir başka" diyerek işkenceyi açıkça kabul etsin, ama AB bu tür açıklamaları sadece bir "terminoloji" sorunu olarak değerlendirsin... Olacak iş mi?

Biraz önce aktardım hatırlıyorsunuzdur; Andrew Duff'ın ülkemizdeki medyaya yönelik tespitleri de vardı. Avrupalı tabii ki bu tespitinde de yerden göğe kadar haklı. Düşünebiliyor musunuz, sen kalk seçim günü gazetene attığın "Sandığa gidin" manşetiyle aklınca seçmenin aklını çelmeye çalışırken "Size en az vaatte bulunana oy verin" gibi altına Spinoza (!) adını uygun gördüğün bir özdeyiş uydur, ama AB seni "hür basın"dan saysın...

Olacak iş mi?

Bakalım bu işler bugünden sonra nasıl bir yol izleyecek...


4 Kasım 2002
Pazartesi
 
KÜRŞAT BUMİN


Künye
Temsilcilikler
ReklamTarifesi
AboneFormu
MesajFormu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Dizi | Röportaj | Karikatür
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED