T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

Y A Z A R L A R
Üç yıl gecikmeli devlet kararı

DSPliler boşuna uğraşıyorlar: Bülent Ecevit'e 'iş göremez raporu'nu medyadan önce -muhtemelen son MGK toplantısı sırasında- devlet verdi. Yeni Şafak'ın medyadaki âni dönüşle ilgili "Gözden çıkardılar" haberi, Ecevit'in en az üç yıldır düçar olduğu hastalıkların farkında değilmiş görünen gazetelerin bir hafta içerisinde fikir değiştirdiğini gözler önüne seriyor. Bir şeyi daha: Bizde, 'merkez medya' denilen gazete ve televizyon kanallarının, Resmi Gazete'nin az farklı bir versiyonu olduğunu... Devletin alenen duyurmaktan çekinmediği açıklamalara yer verir Resmi Gazete; daha örtülü açıklamalar için ise, devlet, 'merkez medya'yı kullanıyor...

Bu basit tespit, içerisinde çok önemli gizler taşıyor...

Başbakanın rahatsızlığından bahsetmenin serbest bırakıldığı şu son bir hafta içerisinde, Bülent Ecevit'in, üç yıldır 'Parkinson' hastalığından muzdarip olduğu değişik gazetelerde yer aldı. Bu hastalığın insanın zihni melekelerini zedeleyen dönemsel etkileri olduğunu bu sayede biliyoruz. "Üç yıl" denilen süreyi, 1999 Nisan ayından başlatmamız gerekirse, o günden bugüne, Ecevit'in merkezinde yer aldığı her önemli olayın üzerine "Acaba?" diye yoğunlaşmamız gerekiyor...

Bülent Ecevit, 1999-2002 arasında iki kez ABD başkenti Washington'a gidip ilkinde Bill Clinton'la ikincisinde George W. Bush ile görüştü. 10 Aralık 1999 günü, Avrupa Zirvesi'nden çıkan "Türkiye aday ülke" kararını tebellüğ etmek üzere zirvenin yapıldığı Helsinki kentine gitti. Üç yıl içerisine, sonuncusu Barselona'da olmak üzere çeşitli AB zirveleri, değişik ülkelere ziyaretler de sığdı... Herbirinde, Türkiye'nin bugününü ve geleceğini etkileyen müzakerelere taraf oldu Ecevit.

Parkinson ve çeşit çeşit başka hastalıklarla pençeleşirken...

Sadece dışarıya dönük girişimlerde aktif değildi Bülent Ecevit, içeride de derin izler bırakacağı muhakkak nice gelişme yaşandı. 18 Nisan 1999 seçimlerinin ardından yeni Meclis'in ilk oturumundaki, metinden okuyarak yaptığı, "Bu hanıma haddini bildirin" cümlesiyle biten konuşmasını hatırlayın... Bir de, RTÜK Yasası'nın ikinci kez Meclis'ten geçtiği gece nöbetlerini... Bu ikisi arasında anayasanın bazı maddeleri değişti, yasalara tırpan atıldı... Hepimizi fakirleştiren iki de ekonomik kriz yaşandı şu son üç yıl içerisinde; o krizler yüzünden, Türkiye'nin gayrı safi milli hasılası 200 milyar dolardan 150 milyar dolara düştü... Paramız pula döndü... Krizin patlamasına yol açan olayı da unutmayın: MGK toplantısını erken terk eden Ecevit'in, Cumhurbaşkanı Sezer'den, "Bana saygısızlık yaptı" diye söz edişini...

Bugünden geriye bakıldığında şu açıkça görülüyor: Bütün bunlar olurken, Türkiye Cumhuriyeti başbakanı, Parkinson başta olmak üzere çeşitli hastalıkların etkisi altındaymış...

Böyle düşünmeye başlayınca, son 45 yıldır (1957'den beri) siyasi hayatın içinde yer almış, bakanlık ve başbakanlık görevlerini üstlenmiş Bülent Ecevit'in, geçmişiyle fazla örtüşmeyen son yıllardaki tuhaf davranışlarının önemli bir sebebi de anlaşılabiliyor: Hastalığı...

Sebebi anlasak bile sonucu ortadan kaldıramıyoruz: Beyaz Saray'da, AB zirvelerinde, çeşitli ülkelerle ikili temaslarda, kapalı kapılar arkasında yürütülen müzakerelerde, Türkiye'yi, zihni melekeler üzerinde tahribat yaptığı bilinen Parkinson hastalığından muzdarip bir başbakan temsil ediyordu. Ülkeyi karıştıran Merve Kavakçı konuşması veya ekonomik krize yol açan MGK toplantısını terk gibi 'anlaşılmayan' türden davranışları yabancılarla müzakerelerde de sergilemiş olabilir mi Ecevit? Ya, o kapalı toplantılarda, itiraz etmesi gereken noktaları kabul, kabul etmesi gerekenleri red etmişse?

Bu soruların sonu yok...

DSPliler, 'devlet kararı' olduğu anlaşılan Ecevit'in işgöremeyeceğine dair kanaati yansıtan medyaya öfkelenecekleri yerde, liderlerinin hastalığının aynı süre içerisinde partilerine mâliyetini hesaplasınlar... Daha doğru olan ise şu: Devletin kabul ettiğini onlar da kabul edip Ecevit olmaksızın geleceğe nasıl yürüyeceklerini kararlaştırsınlar...

Üzülmek, öfkelenmek gerçeği değiştirmiyor.


3 Haziran 2002
Pazartesi
 
FEHMİ KORU


Künye
Temsilcilikler
ReklamTarifesi
AboneFormu
MesajFormu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Aktüel | Dizi | Röportaj | Karikatür
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED