T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

Y A Z A R L A R

Atamazsan atarlar gülüm

Bu Dünya Kupası daha başından bir gerçeği ortaya çıkardı. Takımlar arasında pek fark kalmamış. Sadece yıldızların kalitesi ve kapasitesi farkı doğuruyor. Bu son görüş ışığında baktığımızda Kamerun'da Schaefer'in müdahalesi sonucu Avrupalılaşmaya ve karakteristik özelliklerini kaybetmeye başlamış. Olmuş sıradan güçlü kuvvetli bir Avrupa takımı.

Düşünün koca favori Kamerun'da mükemmel ve hatasız oynayan adeta iki zamanlama harikası diyebileceğimiz isim görüyorum. Song ve Tchato. İkisi de takımın en gerisinde ve defansta oynuyor.

Gözümüz ister istemez Milla'yı, 98'in en güzel 3 golünden birini atan Oliseh'i arıyor. Dünkü maçın ilk yarısında Kamerun fizik gücüyle biraz daha etkiliydi. Ama ikinci yarıda sahayı daraltan ve rakip yarı alanda daha çok koşan İrlanda oldu.

İkinci yarının ortalarına gelirken Geremi, bomboş bir topu yere doğru ufalan kalecinin üzerinden atamayınca futbolun klasik ve değişmeyen gerçeği bir kez daha karşımıza çıktı.

Atamazsan atarlar gülüm...

Nitekim Holland, Dünya Kupası'nın ceza sahası dışından atılan ilk golünü Ali Uyanık'ın kalesine bırakıverdi. Oyunun kader anı o bir dakika içinde yaşandı. Eski G.Birliğili Geremi atamayınca şimdi ki Samsunlu Buker golü yedi.

Herkesin sevgilisi olan Kamerun için sorunu bir Alman hocada aramak lazım. Schaefer bu takıma makina düzenini getirmiş ama Kamerun'un karakterini boşaltarak içini eksiltmiş.


2 Haziran 2002
Pazar
 
ÜMİT AKTAN
NİİGATA'DAN YAZIYOR


Künye
Temsilcilikler
ReklamTarifesi
AboneFormu
MesajFormu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Aktüel | Dizi | Röportaj | Karikatür
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED