T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

Y A Z A R L A R
İç siyasette kıvrım noktaları

İç siyaset üzerine yapılan analizlerde sıkça başvurulan tek kaynak kamuoyu araştırmaları haline geldi. Aslında bu durum, yani toplumsal talepler, tercihler ve seçmen ittifaklarını okumak açısından kamuoyu araştırmaları dışında referans kalmaması bazı sıkıntılara işaret ediyor.

İlk sıkıntı devlet merkezli bakış ve analizlerin baskısı altında, "devlete ve makro dengelere bakarak toplumun hareketliliğini tahmin etmenin imkansızlığı"dır. Başka bir deyişle topluma kapalı kaldıkça, toplumsal dengeleri okumakta zorlanan hakim bir zihniyettir..

İkinci sıkıntı tepkisel olarak büyüyen, "toplumsal temsil kabiliyetleri zayıflamış siyasi partilerden hareketle siyasi gelecek hakkında fikir ileri sürme"nin "iskambil falından sonuç çıkarma"ya benzer bir hale gelmesidir.

Kamuoyu araştırmalarına gelince...

Bu araştırmaların sıkıntıları da ayrı bir mesele.

Bir kere, yapılan yoklamalarda parti tercihi yapmayan ya da hiçbir partiye oy vermeyeceğini söyleyenlerin oranı yüzde 50'lere ulaşması, bağlıklı analiz imkanın iyice ortadan kaldırıyor. En azından, "makul çoğunluk analizcileri"nin beklentilerinin hilafına, yüzde 40-50'lik bu kesim kendi içinde türdeş, bir hareket olduğu takdirde aynı yere ya da yerlere yönelebilecek bir kitle oluşturmuyor. Tersine bu kişilerin büyük ihtimalle belirli siyasi fikirleri var, kendi içlerinde oy vereceklerini belirtenler kadar çeşitli kollara ayrılıyorlar.

Diğer taraftan kararsız seçmenlerin bugün seçim olsa en az yüzde 70 oranında boş kullanmayacakları tecrübelerle sabit bir gerçek. Ama kime oy kullanacakları bir muamma.

Kararsız seçmenlerin bu denli yüksek çıktığı araştırmalarda bu seçmenleri partilere dağıtmak, ki sıkça yapılıyor, son derece anlamsız ve yanıltıcı sonuçlar veriyor.

Bu dağıtım işlemi yapılmadan ortaya çıkan parti oy oranları ise daha da yanıltıcı. Zira yüzde 40'lık bir oran devreye girdiğinde şu anki oranlar yüzde 5'lik, 10'luk sapmalar gösterebileceği aşikar.

Sonuç olarak şu söylenebilir:

Kamuoyu yoklamalarında çıkan ne AKP'nin yüzde 30'ları, ne diğer partilerin yüzde 3-5'leri bu koşullarda büyük bir anlam taşır...

Bu araştırmalardan olsa olsa genel anlamlar çıkarılabilir. Bizim gözümüze çarpanlar şunlar:

Birinci anlam, kamuoyu nezdinde partiler sisteminin yaşadığı ağır tahribattır. Bunu siyasi partilerin temsil kabiliyetinin iyice zayıflamasıyla, dar çıkarlardan oluşan çatışma batağı ve devlet hegemonyası sonucu siyaset fikrinin değer kaybetmesiyle, siyaset algısını devlete ve faydacılığa endeksleyen "depolitik ortam"ın sonuç vermesiyle açıklamak yerinde olur.

İkinci anlam, bu koşullarda ve bu oranlarla seçmen davranışının tepkisel olma riskinin yüksek olmasıdır. Tepkisellik kişilerin arzu ettiklerine yönelmelerinden çok istemediklerini engelleme çabasını ve duygusal ya da öfkeli kararları vermesini ifade eder.

Üçüncüsü ve sonuç açısından elbette en önemlisi tepkisellik ihtimalinin yüksekliği ile oy kayışları her an değişebilmesi arasında bir paralellik olmasıdır.

Dördüncüsü ise bu tür koşullarda toplam oy dağılımının tek ya da iki partili bir iktidarı oluşturacak hükümet istikrarını üretmekten çok uzak olması; yani bölük pörçük bir şekilde dağılması riskidir.

Bu dört genel görüntüye bir de Türk seçmenin oy davranışında, hemen her zaman çatışma üreten ya da varlığı çatışmaya işaret eden partilerden uzak durması alışkanlığını ekleyecek olursak, önümüzdeki dönemde, ilk seçim sonrasında ülkenin karşısına sorunlu bir tablonun çıkacağını varsayabiliriz.

Bu seçimlerde muhtemelen 18 Nisan'da parlamentoya giren siyasi partilerin biri dışında (bize göre SP), tümü barajı geçecek, buna karşılık AKP'nin makul olarak yüzde 15'ler civarında bir oy almasıyla, meclise iki ya da üç yeni parti daha katılacaktır.

Peki bu muhtemel tablo ne ifade eder, bunu engelleme yolları nelerdir?



2 Haziran 2002
Pazar
 
ALİ BAYRAMOĞLU
ALİ BAYRAMOĞLU


Künye
Temsilcilikler
ReklamTarifesi
AboneFormu
MesajFormu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Aktüel | Dizi | Röportaj | Karikatür
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED