The Washington Post yazarı Grenville Ford, dünkü köşesinde Bush yönetiminin "Ulusal Güvenlik Stratejisi"ndeki, "Amerika Birleşik Devletleri modern ve ılımlı demokratik yönetimler ister, özellikle de Müslüman ülkelerde" ifadelerine dikkat çekerek Türkiye'de, AK Parti iktidarı ile bunun denenme şansının olduğunu yazdı. Grenville'nin yazısı özetle şöyle:

"ABD'in yeni 'Ulusal Güvenlik Stratejisi'ni açıkladığı 20 Eylül günü, Türkiye de Yüksek Seçim Kurulu da ülkenin en popüler politikacısının 3 Kasım'da yapılacak genel seçimlere girmesini yasakladı. Tartışmaların odağındaki politikacı Tayyip Erdoğan. Erdoğan'ın kampanyalarında yetersizliği yasal tuzaklardan kaynaklanıyor."

Koalisyon gerekmeyebilir

"1997'de İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı iken mitingde bir şiir okudu. Türk mahkemesi, Ceza Kanunu'nun 312. Maddesi'nden hareketle Erdoğan'ı 10 ay hapis cezasına çarptırdı. YSK ise geçen ay Erdoğan'ın mahkumiyetinin milletvekilliğine engel olduğuna karar verdi."

"Bütün bunların sebebi gerçekte neydi? Tek kelime: İslam. Erdoğan dinine bağlı bir kişi ve 3 Kasım'da yapılacak seçimlerde oyların çoğunu alması beklenen Adalet ve Kalkınma Partisi'nin lideri. Muhtemelen, Türkiye'de pek az rastlandığı şekilde, koalisyona ihtiyaç duymayacak şekilde Meclis'te milletvekili çoğunluğunu kazanacak."

"Parti, insan haklarını destekleyen bütün kurallarıyla birlikte Avrupa Birliği'ni destekliyor. Türkiye ile Amerika arasındaki işbirliğine ve IMF'ye destek veriyor. AK Parti, Bush'un Irak planını açıkça eleştirmekten kaçınıyor."

Nasıl bir hükümet?

"Erdoğan ve AK Parti, Türkiye gibi Müslüman bir ülkede, 'modern ve ılımlı bir hükümet' kurmak istiyor. Bush yönetiminin güvenlik stratejisinde açıkladığı gibi. Türkiye'nin laik yönetiminin engelleme çabalarına rağmen ABD'nin buna destek vermesi gerekiyor."

"Doğal olarak diğer tarafta da tartışmalar var. Türk generaller ve destekçileri -tabiî ki sermaye- Erdoğan ve parti üyelerinin aslında İslamcı olduğuna inanıyorlar. Generaller durumu riske etmek istemiyor. Avrupa Birliği'nde hiçbir politikacı, bir şiir okuduğu için yasaklanmadığından, Erdoğan'ın kaderi, reformların içtenlikle ele alınmasına bağlı. Türkiye için risk açık: Reform yoksa AB üyeliği de yok."

'ILIMLI MODERN HÜKÜMET TECRÜBE EDİLMELİ'

Son nokta, Türkiye tarihinde yaygın olan bir askeri darbe olabilir. Geçmişte, ordu toplumsal destekle, kredisi biten siyasilere karşı darbe yapardı. Bu olayda ise askeri müdahale, popülaritesi yüksek bir kişiye karşı, kredisi biten siyasiler adına yapılacak."

"Amerika'nın Bağdat'ta demokrasiyi desteklerken Türkiye'de Ankara'nın baskısına destek vermesi ironik olacak. Aslında, Türk ordusunun AK Parti'nin siyasi varlığına yönelik mantık ölçüleri içinde yapacağı itirazı çok az."

"Amerika'nın Bağdat'ta demokrasiyi desteklerken Türkiye'de Ankara'nın baskısına destek vermesi ironik olacak. Gerçek sorun, Müslümanlar'ın desteğinde kurulacak bir hükümetin şeriatı getireceğinden ziyade, demokrasiyi koruyacağına güvenilip güvenilemeyeceği. Eğer bu tecrübe Türkiye'de yaşanmazsa, başka nerede denenecek? Amerika, Ankara üzerinde nüfuzunu kullanıp orduya güçlü destek vererek bu tecrübenin yaşanmasına yardımcı olmalı.