T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

Y A Z A R L A R
Ortadoğu ateş çemberi

Irak'ın kuzeyindeki gelişmeleri herhalde takip ediyorsunuz: Kürt Parlamentosu geçen hafta toplanarak bir 'anayasa taslağı' üzerinde çalıştı. Taslakta ilk dikkati çeken bir devletin bütün unsurlarına yer verilmesiydi; başkent olarak, 36. paralelin güneyinde ve 'Kürt bölgesi' olarak bilinen coğrafyanın dışında kalan Kerkük'ün seçilmesi de bir başka ilginçlik... Anayasayla 'azınlık' statüsü verilmek istenen Türkmenler, 'ortak kurucu' görülmediklerini protesto için toplantıya katılmadı...

Bu gelişme, Türkiye'ye, "Kuzey Irak'ta Kürt Devleti kuruluyor" biçiminde yansıtıldı. Kuzey'deki Kürt yönetiminin, para basma hazırlığı, girişlere bayrak eşliğinde "Kürdistan'a hoş geldiniz" levhaları asılması alarm işareti olarak sunuluyor. Başbakan Bülent Ecevit, yaşlı gözlerle, "Gençlerimizin öleceği" yolunda sözler sarf ediyor... Oldu-bittinin 'savaş sebebi' olarak görülmesinden hareketle harekât planları üzerinde spekülasyonlar gazete sayfalarına taşınmaya başladı bile.

Konuyu yakından izleyenlerin bu gelişmelere bakıp kuşku duymaları doğal. En başta, Kuzey Irak'taki yapılanmanın yeni olmayışı geliyor. Kürt Parlamentosu 1992 ve 1996'da da toplanmış, 'anayasa taslağı' üzerinde çalışma görevi son toplantısında söz konusu edilmişti. Bağdat'tan kopuk bölgede Irak parası kullanmaya devam etmenin yol açtığı sıkıntılar ise sürekli gündemdeydi ve bu yüzden bir ara "Türk parası kullanılsın" teklifini seslendirenler bile çıkmıştı. "Kürdistan'a hoş geldiniz" levhasını Körfez Savaşı sonrasında bölgeye giden herkes görmüştür; kendi hesabıma ben 1992'de Zaho'ya gittiğimde gözlerimle görmüş ve izlenim olarak yazmıştım...

İkinci önemli unsur, Kuzey Irak'ta Türkiye'nin güçlü varlığıdır. 36. paralelin üzerinde bir Türk birliği ve Türk Silâhlı Kuvvetleri'nin çeşitli birimleri görev üstlenmiş durumda. MİT de orada. Irak'a kuzeyden geçişler epeydir Türkiye'nin denetiminde. Böyle bir coğrafyada, 'ciddi' olduğuna inanmamız istenen gelişmelerin bir boşlukta meydana geldiğini kabul etmek çok güç.

Daha da önemli olanı, Bağdat'ta yönetim değişikliğini gündemine aldığı uzun yıllardan beri, bütün muhalif gruplarla birlikte Kuzey Irak'taki Kürtlerin hâmiliğini de ABD'nin üstlenmiş olduğu gerçeğidir. Birbirine rakip fraksiyonları barıştıran, şimdilerde 'devlet inşası' olarak yansıtılan altyapı çalışmalarını destekleyen, sıkça düzenlenen toplantılarla 'Saddam-sonrası Irak rejimi' arayışını sürdüren Washington değil mi? Celal Talabani ve Mesut Barzani'nin de katıldığı Londra'da düzenlenen son toplantı ABD'nin gözetimi altında cereyan etti. 'En yakın müttefik' bilinen ABD Türkiye'yi rahatsız edecek bir gelişmeye neden izin versin ki? PKK'nın yerine kurulan KADEK'in tam şu sırada ilân ettiği 'Kürt Hükümeti' kurma kararını da bu soru ışığında değerlendirmek gerek.

Gelişme iki bakımdan olağanüstü önemli. Biri, Ankara'nın sürüklenmek istemediği ABD'nin Irak planları açısından, diğeri de 3 Kasım'da yapılacak olan seçim açısından... "Kürt devleti" oldu-bittisini 'savaş sebebi' gördüğünü ilân etmiş Türkiye, Kuzey Irak'taki gelişmeleri endişelerinin doğrulandığı biçiminde yorumlarsa, ABD'nin Irak hesapları içerisine palas pandıras sürüklenecek bir müdahale başlatabilir; böyle bir ortam ise, 3 Kasım seçiminin sağlıklı bir zeminde yapılmasını zorlaştırır...

Bu ihtimal her geçen gün biraz daha güçleniyor. Başta Başbakan Ecevit olmak üzere hükümet yetkilileri, Kuzey Irak'taki 'gelişmeyi' sanki 'büyük bir sürpriz' imiş gibi ve olduğundan daha vahim biçimde takdim ederek tırmandırmayı yeğler görünüyorlar. Sağduyulu yorumları dinleyen yok; savaştan-yana çevrelerin sesi daha gür çıkıyor. ABD'nin bölgeyi bütünüyle hâkimiyeti altına almayı hedefleyen planları her geçen gün biraz daha zemin kazanıyor.

Geçmiş dönemlerden biliyoruz; Türkiye bu tür tuzaklara çok kolay düşebiliyor. Bir vahim hata ülkemizi Ortadoğu ateş çemberinin içine çekebilir. Uyanık olma zamanıdır.


15 Ekim 2002
Salı
 
FEHMİ KORU


Künye
Temsilcilikler
ReklamTarifesi
AboneFormu
MesajFormu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Dizi | Röportaj | Karikatür
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED