|
|
Lafı hiç uzatmayıp, sinemada 2002 yılının özeti niteliğindeki temel yargımızı hemen en başta ortaya koyalım: Bilim-kurgu ve fantastik sinema örnekleri geride bıraktığımız yıla tartışmasız bir biçimde damgalarını vurdular. Üstüste iki "Harry Potter" ve iki "Yüzüklerin Efendisi"nin gösterime girdiği, bu da yetmiyormuş gibi "Yıldız Savaşları 2: Klonların Saldırısı"nın haftalarca beyazperdeyi kapladığı bir süreçte başka türlüsünün olması da beklenemezdi zaten... Yaklaşık 200 filmin gösterime girdiği 2002 boyunca elden bütün gişe rakamları bizleri hep aynı sonuca götürmekte. Evet, 2002'yi fantastik sinema açtı ve yine fantastik sinema kapatıyor. Geçtiğimiz günlerde gösterime giren "Yüzüklerin Efendisi: İki Kule", öyle görülüyor ki daha şimdiden yılın gişe rekortmeni oldu bile. İnsanlar artık beyazperdede gerçeğin çıplak görüntüsünü değil, kendilerini çok uzak ve farklı diyarlara götüren illüzyonları izlemeyi tercih ediyorlar.
ALİ MURAT GÜVEN
Ortalığın büyücüler, garip yaratıklar ve gizemli tiplerle kaplandığı bu dönemde beyazperdeye yansıyan tanıdık bir simâ, bizleri kısa süreliğine de olsa "normal sinema"ya doğru şöyle bir savuruyordu. "Büyük Hesaplaşma"nın büyük ustası Michael Mann'ın modern çağların en büyük sportif simgelerinden biri durumundaki Muhammed Ali'yi anlattığı "Ali", geride bıraktığımız yılın ilkbaharına damgasını vuran filmlerden biri oldu. Sağlam bir yapıt olan Ali, halen hayatta olan bir "uluslarüstü sporcu"nun hayatını dürüstçe anlatmasının yanısıra, başrolündeki Will Smith'in Müslümanlığı seçtiğini açıklamasıyla da bir hayli yankı bulacaktı. Bosna'dan müthiş bir hikaye 2002'nin Amerikan sineması dışından gelen en büyük sürprizlerinden biri ise hiç kuşkusuz ki "Tarafsız Bölge" oldu. Boşnak yönetmen Danis Tanovic'in "en iyi yabancı film" Oscar'ını kazanan filmi, yıllar boyu süren kanlı Bosna Savaşı'nın yalnızca beş-altı saatlik bir kesitini anlatan müthiş hikâyesiyle izleyenleri büyülüyordu. Yılın bir diğer önemli çalışması ise Amerikalı şizofren matematikçi John Nash'in hayatını anlatan "Akıl Oyunları" oldu. Nash'ı canlandıran aktör Russel Crowe bu defa yakışıklılığıyla değil oyunculuğuyla değerlendirildi. Derken beklenen oldu ve "Yıldız Savaşları" fenomeni sinemaları kapladı. "Kuşlar: Kanatlı Uygarlık"; Baraka ve Microcosmos'un doğurduğu "sinemada belgesel film izleme furyası"ndan sonra bu türde başka yapıtlar izleme şansı bulamayan sinemaseverlere yeniden keyifli saatler yaşattı. Dedik ya, 2002 bilim-kurgu ve fantazinin yılı oldu, bu bakımdan yıl boyunca tuttuğumuz notlara göz attıkça karşımıza her adımda bu türün gözde örnekleri çıkıyor. Sam Raimi'nin, o bayatın bayatı çizgi roman kahramanına yeni bir yorum getirdiği "Örümcek Adam"ı, yüzbinlerce genç seyirciyi akın akın sinemalara çekti. Bilim-kurgunun baba örneklerinin sıkı bir tutkunu olarak arada sırada bizim meşrebimize uygun işler de yansımadı değil beyazperdeye. Sözgelimi, türünün yaşayan en büyük ustası Steven Spielberg'in "Azınlık Raporu"yla bu türde yine klas bir çalışmaya imza attığına keyifle tanıklık ettik. Bunun dışında Konuş Onunla, Insomnia, Mulholland Çıkmazı, Azap Yolu, Taraf Tutmak, Keşişen Yollar ve Orada Olmayan Adam, geride bıraktığımız yılın çıtayı atlayan önemli filmleri arasında ilk anda akla gelenler. Öte yandan, "savaş sineması" türüne ait iki önemli örneği de atlamamak gerek. Mel Gibson'lu Bir Zamanlar Askerdik ve Ridley Scott'un Kara Şahin Düştü adlı çalışmaları bu alandaki boşluğu başarıyla doldurdular geçen yıl... 2002'NİN İZLERİ
Yüzüklerin Efendisi 1 ve 2 /Yıldız Savaşları 2 /Insomnia /Konuş Onunla /Mulholland Çıkmazı /Azap Yolu /Taraf Tutmak /Tarafsız Bölge /Keşisen Yollar /Akıl Oyunları /Orada Olmayan Adam /Harry Potter 1 ve 2 /Örümcek Adam /Ali /Kara Şahin Düştü /Azınlık Raporu /Kuşlar: Kanatlı Uygarlık
|
|
|