|
|
Yararlı bir 'ilk' olduğu muhakkak
Gazete (Milliyet) "Gül imzalamış ama ŞERH KOYARAK!" başlığını atmış. Başlığın sonuna yerleştirilen ünlem işaretiyle ne anlatılmak istendiği konusu biraz karışık... Başbakan Gül'e "Sonunda imzayı bastığına göre şerh koysan ne yazar!" mı, yoksa "Senin şerhin buraya kadar!" mı denmek isteniyor, açık değil. Ama açık, hatta apaçık olan husus, gazetenin kendisine Şûra'nın askeri üyelerinin yanında bir koltuk seçtiği.... Pazar günü Hürriyet'ten Sedat Ergin de "YAŞ'ta ilk kez eller kalktı" başlıklı yazısında bu mevzuyu yorumluyordu. YAŞ'ta kararların nasıl alındığına dair verdiği bilgiler ilginçti. YAŞ'ın yönergesine göre, kararlarda oybirliği aranmıyor, oyçokluğu yeterli bulunuyormuş. Nitekim son toplantıda da, ikisi subay, altısı astsubay 8 askerin ordudan ihracına 2'ye 15 oyçokluğu ile karar verilmiş. Çoğunluk, tahmin ettiğiniz gibi, YAŞ üyesi 15 orgeneral ve oramiralden oluşuyor. Yine bildiğiniz gibi, YAŞ tarihinde ilk defa Başbakan ve Milli Savunma Bakanı oylama sırasında "ellerini masanın üstünde tutarak", ihraç kararına katılmamışlar. Ancak kararlarda oyçokluğu arandığı için, Başbakan ve Milli Savunma Bakanı kararı muhalefet şerhlerini koyarak imzalamışlar. Ergin, "Bugüne dek yapılan YAŞ toplantılarında bir ilk de böylece gerçekleşmiş oldu" diyor. Bence bu "ilk", ülke yönetiminin iyiye gitmesi açısından yararlı bir ilk.... Tamam, YAŞ'ın 17 üyesinden 15'inin asker olması dolayısıyla (çünkü bu oylar "blok oy" olarak nitelenebilir) bu kuruldan oyçokluğu ile çıkan bir kararın görüp görebileceği en iyi skor "15'e 2"den başkanı değil ve karar itibariyle ortada değişen bir şey yok; ama hiç değilse 2 adet farklı sesle karşılaşıyoruz. Zaten bana sorarsanız -YAŞ'tan çıkan kararların niteliği gözönünde tutulduğunda- YAŞ'ın yönergesine göre kararlarda oyçokluğunun aranması da yerinde değil. Çünkü söylediğim gibi bu kurulun kompozisyonu daha baştan itibaren o şekilde tasarlanmış ki, Şûra'dan asker üyelerin kanaatleri dışında bir karar çıkması zaten mümkün değil. Sedat Ergin bize içeriden bayağı bilgi veren yazısında, Başbakan Gül'ün "YAŞ kararları için temyiz yolunun açık olması"nda haklı olarak ısrar etmesi karşısında asker kanadın dile getirdiği (özetle) şu itirazları da aktarıyor: 1- "Tarikatlarda geçerli olan alt-üst ilişkileri, TSK'nın hiyerarşik yapıya dayanan disiplin anlayışı ile çatışmaktadır." Dolayısıyla, "tarikat hiyerarşisinde üst konuma gelen ast, aynı tarikat mensubu olan komutanına manevi önderlik yapabilmektedir." Bu durum ordunun hiyerarşik yapısı açısından kabul edilemez. 2- "Türk hukuk sisteminde YAŞ kararlarına temyiz yolu kapalıdır." Ancak geçtiğimiz yıllarda YAŞ kararlarıyla ordudan ihraç edilen kişilerin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne yaptıkları başvurular reddedilmiştir. YAŞ kararları her defasında haklı bulunduğuna göre bu açıdan da ortada problem yoktur. Ergin'in asker kanadın bu "itirazları"na ne derece sağlıklı kaynaklardan ulaştığını bilmiyorum. Ama eğer bu "itirazlar" gerçekse, ben kendi hesabıma, asker kanadın Başbakan Gül'e karşı çıkardığı bu delillerin hiç mi hiç doyurucu olmadığını söyleyebilirim. Herşeyden önce sözü edilen şu "hiyerarşi" meselesi... Gerçekten çok garip; YAŞ'ın asker kanadı gerçekten de "hiyerarşi" konusunda "tarikat-ordu" karşılaştırmasını mı yaptı? Tartışma gerçekten de "Üsteğmen şeyhin emrine binbaşı mürid uyamaz" gibi fevkalade absürd bir noktaya mı geldi? Ben yine kendi hesabıma, YAŞ'ın asker üyelerinin bu derece sürrealist bir tartışmaya katiyen girmeyeceklerini düşünüyorum. Ergin'in aktardığı ikinci "itiraz" da doğrusu üzerinde yeterince çalışılmamış bir itiraz. İsterseniz şimdi aradan çıkıp, bu ikinci "itiraz"ın niçin üzerinde çok çalışılmamış bir itiraz olduğunun hikayesini de yazarımız Ahmet Taşgetiren'in dünkü yazısından şu alıntıyla özetleyeyim: "Eğer askeri kesim, AİHM'nin kararlarını YAŞ kararları için doğruluk gerekçesi olarak kullanıyorsa, bu, otomatikman, YAŞ kararlarının yargıya açılmasını da onayladıkları anlama gelir. " Taşgetiren'in yorumu çok yerinde, çünkü bildiğiniz gibi AİHM, ancak Türkiye'deki yargı süreci tükenirse devreye giriyor. Oysa, Gül'ün muhalefet şerhinde belirtildiği gibi, zaten asıl mesele de YAŞ kararlarının temyize kapalı olması değil mi? Neyse, söylendiği gibi nihayet bir "ilk" gerçekleşmiş ve YAŞ kararlarına ilişkin tartışma daha bir ciddilik kazanmıştır. Başbakan Gül'ün YAŞ'taki "muhalefetinin" Başbakan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin, AKP Genel Başkan Yardımcısı Dengir Mir Mehmet Fırat ve AKP Grup Başkanvekili Çelik tarafından aynı endişe ve dilekle desteklenmesi de, ülkedeki yargı-idare ilişkisinin yeniden belirlenmesi yolundaki bu tartışmayı genişletmiştir. "Herşey hak ve hukuk için!" diyelim de yazının anafikri yanlış anlaşılmasın!
|
|
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat| Arşiv Bilişim | Dizi | Röportaj | Karikatür |
© ALL RIGHTS RESERVED |