|
|
Derviş'i baştan çıkardılar
Ecevit: Kalburüstü çevreler Derviş'i baştan çıkardı. Siyasete yön verebileceği düşüncesini yerleştirdiler. Derviş, siyasetle ekonomiyi karıştırdı. Bu, beni rahatsız etti. İş işten geçmeden tavır değiştirmeli. DSP lideri ve Başbakan Bülent Ecevit, Devlet Bakanı Kemal Derviş'in başka partilerle diyalog kurmasının kendisini ve DSP'yi rahatsız ettiğini belirterek, Derviş'in "hükümette kalma veya YTP'ye gitme" kararını hemen vermesini istedi. Başbakan Ecevit, CNN Türk'te "Manşet" programında Fikret Bila ile Mehmet Ali Birand'ın sorularını şöyle cevapladı:
Halıcı'nın demecinin arkasında ne vardı?
Sayın Derviş iyi çalışıyordu. Fakat, son zamanlarda biraz siyasetle fazla ilgilenmeye başladı. 'Siyasetle ekonomi karıştırılmamalıdır' derken ikisini birbirine fazlasıyla karıştırır hale geldi. Başka partilerle çok yoğun bir şekilde diyalog kurdu. Bu, örgütümüzü rahatsız etti.
Sizi de rahatsız ediyor muydu?
Tabii, rahatsız ediyordu. Umarım ki, tavrını bir an önce iş işten geçmeden değiştirir.
Sayın Halıcı, daha önce Hüsamettin Özkan'ı suçlamıştı. Arkasından Özkan'ın istifası geldi. Acaba "Ecevit, Derviş'i istifaya çağırdı" anlamı çıkabilir mi?
Onu herkes dilediği gibi yorumlar. Benim daha fazla birşey söylemem gerekmez. Ama, herhalde bu şekilde tavrı sürdüremez. Onu Sayın Derviş'in de algılaması gerekir. Hazineden Sorumlu Devlet Bakanı'nın seçim kampanyası sırasında il il, kapı kapı dolaşıp politika yapması, siyasete yön vermeye kalkışması, kabul edilebilir bir şey değil. Herhalde buna bir çözüm bulacaktır Sayın Derviş. Bulması gerekir.
Derviş'e "ya YTP'ye git, ya da hükümette kal" mı diyorsunuz?
Evet. Bu kararı vermesini istiyoruz. Derviş'i DSP'ye de davet ettiniz ama ne oldu da ipler koptu?
Türkiye'de bazı kalburüstü çevreler Sayın Derviş'i baştan çıkardılar siyasi anlamda. Türk siyasetine yön, ayrı bir şekil verebileceği düşüncesini yerleştirdiler. Fakat siyaset o kadar kolay değil. Yani, bir kişi çıkacak, birçok partiyi biraraya getirecek, kendi başına ülkenin yaşamına yön verecek, böyle şey mümkün değildir siyasi yaşamda. Sayın Derviş'in böyle bir partiyle bir yere varabileceğini sanmıyorum.
Cem ve Özkan'ın ayrılışının sebebi neydi?
Yıllardır bazı çevreler benim ağır hasta olduğumu yayıyorlardı. Bir süre yatakta dinlenme zorunluluğuyla karşılaştım. DSP'den kopan arkadaşlarımız da benden umudu kestiler. Nedense benden umudu kesince partiden de umudu kesmiş saydılar kendilerini. Bu acı birşey. Umudun kesilmesi için bir neden yok.
Size "onursal başkan olun" telkini oldu mu?
Olmadı. Parti dışında, yakın çevrem dışında öyle şeyler geliyordu. Ama, partili arkadaşlarım gelip, 'sen artık çekil' demediler. Böyle bir bölünmenin geleceğinin işaretleri yoktu.
IMF'nin yarın (bugün) toplantısı var. Derviş'in yarından sonra, hiç değilse bu hafta sonuna kadar kararını vermesi daha mı gerçekçi olur?
Öyle düşündüğümü söyledim. Partililerimizin sabrı tükendi. Son zamanlarda Sayın Derviş'in tutumundan partililerimizin sabrı tükendi. İşte şu tarih gelsin, bu tarih gelsin diye bekleyemezdik. Bir uyarı, bir hatırlatma yapma zamanı gelmişti. Bunun IMF toplantısıyla ilgisi yok.
'Neden seçim kararı aldık hala aklım almıyor'
Bizim hesabımız kitabımız şuydu: 5 yıl doluncaya kadar koalisyon hükümetini devam ettirelim. Reformların olumlu sonuçları ortaya çıkacaktı. Koalisyon partileri güçlenmiş olacaktı. Maalesef bu fırsat kaçırıldı. Neden hem Türkiye'ye hem de kendimize zarar verecek bir seçim tarihi seçtik. Bunu hala aklım almıyor. Bahçeli, '2004 Nisanı'ndan önce seçim yok' dedi. Yılmaz da... Fakat 15 gün geçti, unuttular. Bilemiyorum artık kim kimin kafasını karıştırdı. Biz kendi kendimize zarar verici bir seçim tarihi seçtik. Siz, kendi kendinize gol atmış olmadınız mı? Evet bunu içime sindiremiyorum.
'Şu partiyi kapatın, şunu yasaklayın demedim'
Seçim sonuçlarıyla ilgili bazı endişeler dile getirdiniz... Dinci kesimlerin ve bölücü kesimlerin Türk siyasetinde etkili duruma gelmeye başlamalarından rahatsızım. Beni üzen birşey, bu gelişme, bu tehlike karşısında toplumun çok büyük kesimlerinin, medyanın, başka partilerin susması. Oysa bu konularda çok hassas kesimleri vardır Türk toplumunun. Onun için seçim kampanyasında bu konuya ağırlık vereceğim, umarım ki de sonuç alabileceğim. Bu sözleriniz çok yadırgandı, bu 'demokratik bir yaklaşım değil' diye... Tam aksine ben bu kampanyayı açarken, aynı zamanda demokrasiden sapma göstermeksizin bu mücadeleyi yapacağız dedim. Şu partiyi kapatın, şu siyaset adamını hapse atın gibi hiçbir telkinde şimdiye kadar bulunmadım.
MHP, idamı bana karşı kullanamaz
Korkuyor musunuz, oy meydanında, MHP diyecek ki 'vatan hainisiniz, bunları bunları yaptınız' diye... Hayır, bana karşı kullanamazlar. O zaman da ben diyeceğim ki, ben çok güç koşullarda Apo'yu Türkiye'ye getiren hükümetin başkanıydım!. Ben gençliğimden beri idama karşıydım. Önemli olan, bu kültür, dil, basın yayın alanında aldığımız önlemlerin, Türkiye'ye, Türkiye'nin ulusal birliğine ve ülke bütünlüğüne en küçük bir zarar vermemesi için gerekli bütün dikkati göstermemiz gerekiyor. Yani o bakımdan idamın kaldırılmasına karşı çıkan kesimlerin dolaylı faydası da olabilir. Bu konularda ödün verilmesin demek için MHP'li olmak gerekmez.
|
|
|
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon| Hayat| Arşiv Bilişim| Aktüel | Dizi | Röportaj | Karikatür |
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz. © ALL RIGHTS RESERVED |