|
|
Siyasetsizlik üzerine Yarın
Aylık siyaset ve düşünce dergisi Yarın son sayısında siyasetsizliğin tüketen boyutu ve seçimler üzerinde duruyor.
Aylık siyaset ve düşünce dergisi Yarın, ağustos sayısında siyasetin krizini kapak yapmış. 'Siyasetsizlik tüketiyor' başlığıyla çıkan dergi, ekonomik-politik kriz, AB, Irak ve seçimler konusundaki belirsizliğin aşılması için köklü ve yapısal bir reform ihtiyacını gündeme getiriyor. Kapak dosyasında Burhan Metin 'seçimden ne çıkar?', Altay Ünaltay 'Türkiye perestroykası için demokratik reform', Ahmet Özcan 'Milli restorasyon', Mahir Kaynak 'kronikleşen kriz', Abdullah Muradoğlu, 'siyasi krizin fotoğrafı ve Erol Göka 'kriz ve karizma' başlıklı makaleleri ile yer alıyor. Bu sayıda ABD' li siyasetçi ve ekonomist Larouche'nin yine ilginç bilgiler ve yorumlar içeren bir makalesi var. Ayrıca Avrasya stratejik araştırmalar merkezi başkanı Prof. Ümit Özdağ'ın 'Türkiye Irak'ta ne yapmalı?' başlıklı yazısı, yakın vadede gündem oluşturacak bir konuda ufuk açıcı bir analiz sunuyor. Ayrıca Amerikalı strateji yorumcuları William Jones ve Suzanne Rose'nin Bush politikaları ve Irak senaryolarına dair iki makalesi var. S.Rose, Irak planında Suudilerinde hedefte olduğunu ve operasyon sonrası Ortadoğu haritasının değişeceğini ileri sürüyor. Dergide ayrıca Nancy Spannus, Yılmaz Tezkan, Taha Özhan, Adnan Boynukara, Reha Çamuroğlu, İhsan Eliaçık, Abdullah Muradoğlu, Hasanali Yıldırım, Gönül Çınar ve Ahmet Özcan'ın da makaleleri yer alıyor. Bilgi için tel: 0 212 679 16 43 Attila İlhan: "68 kuşağı oyunla ajanlaştırıldı"
Yarın dergisinde yazar ve şair Attila ilhan'la yapılmış bir söyleşi de yer alıyor. İlhan; AB, sol, din, batıcılık, Mustafa Kemal ve Türkiye'nin krizden çıkışı gibi geniş bir yelpazede özgün ve sarsıcı yorumlar yapmış. Türkiye'de sahici bir solun olmadığını söyleyen İlhan, 68 kuşağının oyuna getirilmiş ve ajanlaştırılmış olduğunu ileri sürüyor. Atatürk dönemi ile İsmet Paşa dönemini karşılaştırırken ilginç tespitlerde bulunan Attila İlhan, İsmet Paşa'ya eleştiriler yağdırıyor. İnönü döneminde Latin-Yunan kültürünün yaygınlaştırılmaya çalışıldığına dikkat çeken İlhan, Osmanlı-Türk kültürünü öne çıkarmak gerektiğini savunarak, "Osmanlıca, Arapça ve Farsça yardımcı ders olarak mutlaka konmalı. Yoksa geçmişi anlamak mümkün değil. Seni resmen tarihinden soyuyor. 1941'lere geldiğimiz zaman Tevhid-i Tedrisatı deliyor. Canımıza okuyorlar. Bununla iki şey birden oluyor cumhuriyete karşı. Biri yabancıların telkiniyle kurulacak olan din mekteplerine yol açıyor. İkincisi ve daha kötüsü, kolejlere yol açıyor, misyoner mekteplere yol açıyor. Ve iki taraftan biz yine Tanzimat'a oturuyoruz. Ne hazindir ki, bu Türkiyede İsmet Paşa'nın o devri büyük bir kültür devri olarak kabul edilmiştir.
|
|
|