T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

Y A Z A R L A R
İttifakın gerçek sebebi

Şöyle arkanıza iyi bir yaslanın. Sürekli gergin, sürekli tetikte durmaktan ötürü sâkin ve duru düşünme kabiliyetimizi yitirmek üzereyiz çünkü. Oysa, karşımıza çıkan ittifak konusuna dingin bir kafayla yaklaşma ihtiyacımız var...

ANAP lideri Mesut Yılmaz, sağolsun, 1,5 yıl önce Dünya Bankası'ndaki işini bırakarak ekonominin sorumluluğunu üstlenen Kemal Derviş'in 'Türkiye ittifakı' arayışına olumlu tepki verdi. Seçime gidilirken geniş cepheli bir ittifak oluşturulacağı artık kesin gibi bir şey. "Derviş'in partisi" YTP cephede yer alacak... ANAP da ittifak fikrine destek çıktı. İttifakın DSP ve hatta DYP'yi de içine çekmeye çalışacağı, DTP gibi küçük partilerin oluşan cepheye nasılsa katılacağı, CHP'nin de, hiç değilse baraj endişesiyle, ittifaka iltihak edeceği hesap ediliyor... Süre köklü bir sistem değişikliği için yeterli değil; bu sebeple, 'iki turlu-dar bölgeli Fransız sistemi' olamasa bile, Fransa'da yaşanan türden bir cepheleşme ile seçime gidilmesi ihtimali büyük...

Sâkin olmamızı, kafa dinginliğine kavuşmak için arkaya yaslanmamızı gerektiren durum da bu işte: Bütün bu adları geçen partiler, onların anlı-şanlı liderleri, neden birdenbire biraraya gelme ihtiyacı duymaya başladılar? Ayrı partiler, aslında aralarında fazla bir fark bulunmadığını nasıl oldu da sonunda idrak ettiler? Liderler -gerekirse- liderlikten feragat noktasına nasıl geldi?

Bu soruların cevabı, bir çok siyasi gözlemci tarafından, "AK Parti korkusu" olarak veriliyor. Kamuoyu yoklamaları AK Parti'yi önde gösteriyor; aynı yoklamalara göre, ittifakta buluşmaya hazırlanan partiler ise, ya kıl payı barajı aşabilecekler, ya da 1999 seçiminde CHP'nin başına geldiği gibi, Meclis'te temsil edilmemeyi göze alacaklar... Can havliyle insan ne yaparsa, AK Parti karşısında baraja takılma ihtimali bulunan partiler de onu yapıyor...

Soru soruyu açıyor: AK Parti korkusunun partileri ittifaka yönlendirdiği kesin de, AK Parti'yi büyüten, onu büyütürken diğerlerini büzüştüren sebep ne? CHP gibi Cumhuriyet'in kurucusu bir parti 1999'da neden baraja takıldı? 1983'te oyların yüzde 46'sını alan ANAP'ın, arkasında DP ve AP geleneği bulunan DYP'nin, son seçimden yüzde 22 oyla çıkan DSP'nin halk desteklerinin yerlerde sürünmesinin sebebi ne ola? İsmail Cem 'yeni' iddialı partisiyle, yanına Kemal Derviş'i de alarak, niçin tek başına oyların çoğuna tâlip olmuyor?

Daha kısa yoldan soracak olursak, "AK Parti'yi 'tehdit' olarak gören partiler neden halk nezdindeki itibarlarını kaybettiler de, onların 'tehdit' gördüğü AK Parti halk tarafından 'kurtarıcı' sayılmaya başlandı?"

Bu sorunun sosyolojik, siyaset bilimi açısından, hatta psikolojik cevapları var. Cevap sunulurken, 'kimlik', 'temsil' gibi sözcüklerin geçmemesi, ekonomiye ağırlık verilmemesi, yolsuzluklardan söz edilmemesi mümkün değil. Partiler kitlesel temsil güçlerini kaybettikçe siyaset-dışı odakların etki alanına düştüler, bu da onları halktan biraz daha kopardı. Temsil gücü kalmayan partilerin adlarının yolsuzluklarla birlikte anılmasını önlemek mümkün değildir. Kemal Derviş etrafında oluşturulmaya çalışılan ittifakı bekleyen tehlike bu yüzden büyük: İttifak içinde yer alacak partiler bulamacı tepki odağı haline dönüşebilecek, başında Derviş'in bulunması ise uygulanan ekonomik politikalardan zarar gören kitleleri, sığınak olarak görebilecekleri partilerden soğutabilecektir...

IMF politikalarının yoksullaştırdığı insanların, sırf Derviş'le aynı ittifak çatısı altında yer aldığı için, aslında oylarını verebilecekleri CHP'den sandıkta uzak duracağını herhalde düşünebiliyorsunuzdur...

Şu hüküm cümlesini okumak için yaslandığınız yerden artık doğrulabilirsiniz: İttifak, sanıldığı gibi, belli bir fikir etrafında, ya da 'yenilik' ve 'çağdaşlık' eksenli kurulmuyor; ittifak, temsil güçleri kalmadığı için Meclis'e giremeyecek durumdaki kaşarlanmış politikacıları bir süre daha siyasette tutmak için yapılıyor...


7 Ağustos 2002
Çarşamba
 
FEHMİ KORU


Künye
Temsilcilikler
ReklamTarifesi
AboneFormu
MesajFormu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Aktüel | Dizi | Röportaj | Karikatür
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED