|
|
Seçim, gazeteciyi iktidara getirmez!..
Bizim gibi siyasî içerikli yorum yapan gazete yazarları için, en zor dönem başladı.. Yazılarımızı izleyen, değişik siyasi görüşlere sahip siz sayın okurlarımız, her kelimeden bir anlam çıkartacaksınız.. Ve "Sen şu partiyi tutuyorsun" diye, kendinizce serzenişleri ya da beğenilerinizi, seslendireceksiniz.. Bu satırların yazarının, hiçbir partiye ne bağlılığı, ne de önyargılı bir olumsuz yaklaşımı var.. Yazılarımızı izleyenler, tam bağımsız, bağlantısız, özerk ve özgür olmayı, temel çizgi olarak benimsediğimizi, herhalde fark etmişlerdir. Ayrıca, siyasete girmek konusunda cesaret ve fedakârlık gösteren kadroları, hangi partiden ve görüşten olurlarsa olsunlar, içten bir beğeni ile izliyoruz. Ve hatırlatmak istiyoruz.. Ne gazetecilik siyasetsiz, ne de siyaset gazetecisiz var olabilir.. Demokratik siyasette, basın ve siyaset arasında, çok açık bir inter-aktif ilişki vardır. Ama aynı şekilde, gazetecinin ve siyasetçinin, meslekleri gibi, yolları da farklıdır. Gazeteci, iktidar olmak için icra etmez mesleğini.. Gazeteci, seçimle mevki ve güç sahibi olmaz.. Bu bakımdan, hangi parti ve hangi lider, 3 Kasım seçimlerinde kazanırsa kazansın, bu bizim meslek yaşamımızda, bir değişiklik yapmayacaktır.. Yani siyasetten ve siyasetçilerden bir beklentimiz yok.. Ama ilkeler ve icraat konusunda, sayısız beklentimiz var siyasetten ve siyasetçilerden.. Türkiye'nin, hukukun üstün olduğu, çağdaş ve gelişmiş dünyayla kaynaşmış, müreffeh, adaletli, özgür bir ülke olmasını istiyoruz.. Her türlü totaliter, otoriter, bağnaz ideolojiye ve rejime karşıyız.. Seçimler, sadece devleti kimlerin yöneteceğini belirler.. Seçimle diktatörler de iktidara gelir.. Faşist veya komünist rejimler de, seçimle iktidar sahibi olabilir. Anayasal demokrasi ve hukukun üstünlüğü olmadan, seçim hiçbir anlam taşımaz.. Bireylerin devlet ve azınlıkların çoğunluklar karşısında, varlıklarının ve haklarının korunmadığı bir ülkede, hiçbir seçim o ülkeye hiçbir şey getirmez. Bu temel ilkeler açısından, seçime uzanan süreçte, siyaseti ve siyasetçileri yorumlayacağız.. Siz sayın okurlarımızın da, bu temel ilkeleri, siyasî tercihlerinizde ön planda tutmanızı öneriyorum.. Eski siyasi alışkanlıklar, Türk toplumunda pozitife değil negatife dayalı tercihlerin yapılmasını getirmiştir. Yani, bir parti kendi başarısını veya projelerini anlatmak yerine, rakiplerinin ne kadar kötü ve başarısız olduklarını anlatmayı yeğ tutar Türkiye'de.. Seçmenler de, "ehven-i şer"i ararlar bu açıdan.. Diyorum ki.. "Kötülerin iyisi"ni değil, "En iyi"yi arayalım artık.. "Vaad eden"leri değil "söz veren"leri arayalım.. İçi boş siyasi gevezeliklere değil, somut, projelendirilmiş, finansmanı belli olan söylemlere kulak verelim.. Başarısızlığa alışmış olanları değil, başarmaya kilitlenenleri seçmeye çalışalım.. Önümüzdeki dönem, birbirimizi anlamaya çalışalım.
ŞAKA
Sîne-i Millet
Koaalisyon ortağı ANAP'ın sözcüsü Beyhan Arslan, TBMM'de seçim görüşülürken, şöyle konuştu.. -Biz kaçmıyoruz.. Seçimi isteyerek, milletin sînesine gidiyoruz!.. Millet de, zaten sînesini açmış, bunları kucaklamak için bekliyor.. İnşaallah çok fazla sıkıp, nefessiz bırakmaz..
SİYASET REFORMU YİNE ERTELEDİ
Hep yumurta kapıya mı dayanmalı?
Keşke şu 2001 Şubat'ındaki ekonomik krizle birlikte, siyasi bir kriz de yaşansaydı.. Çünkü ekonomik kriz sonunda, İMF duruma müdahale etti.. Türkiye, İMF programlarını kabul etmek zorunda kaldı ve sayısız ekonomik içerikli kanun çıkartıldı.. Keşke aynı şey, siyasette de olsaydı.. Siyasi Partiler ve Seçim Kanunları da, bizim yasama organına zorlansaydı.. Avrupa Birliği için uyum yasaları da, keşke şimdiki gibi son dakikaya bırakılmayıp, zamanında çıkartılsaydı.. Bağımsızlık tabiî ki çok değerlidir. Ancak bağımsızlığın ve egemenliğin getirdiği sorumluluklar benimsenmezse, sonuçta böyle acıklı durumlar çıkar ortaya.. Dün TBMM'de seçim görüşülürken, bütün konuşmacılar "Ah gerekli reformları neden yapmadık" diye yakındılar.. Ve siyasal reform kanunları, yine önümüzdeki döneme aktarıldı..
|
|
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv Bilişim | Aktüel | Dizi | Röportaj | Karikatür |
© ALL RIGHTS RESERVED |