|
|
Bir yanım tarih bir yanım doğa
İnanılmaz bir sessizlik ve sadeliğin hakim olduğu Mudurnu'nun gizemli sokakları insanı bugünlerden alıp geçmişe götürüyor... Adını Bizans İmparatorluğu döneminde, Bursa tekfurunun kızı "Moderna"nın anısına yaptırdığı kaleden alan Mudurnuda'yız. Abant gölünden yaklaşık 20 dakikalık bir yolculukla ulaştığımız Mudurnu'da gözümüze ilk olarak Osmanlı mimarisinin seçkin örneklerinin bulunduğu birbirinden güzel evler çarpıyor. Sırtını yüksek kayalıklara yaslayan Mudurnu'nun ortasından nazlı nazlı akan çay ise ilçeye ayrı bir güzellik katıyor. İlk bakışta bizi etkileyen Mudurnu'yu keşfetmek için sabırsızlanıp, hızlı adımlarla bu güzel 'müze kenti' gezmeye başlıyoruz. Sokaklarda ilerledikçe ilçeye inanılmaz bir sessizlik ve sadeliğin hakim olduğuna şahit oluyoruz. Gürültüden patırtıdan eser yok Cumbalı, iki katlı ahşap evler. Pencerelerin önüne özenle yerleştirilmiş, içlerinde allı morlu çiçeklerin bulunduğu saksılar. Sokak kapısının önünde oturup keyifli bir sohbete dalmış beyaz başörtülü nineler ve dar sokaklarda neşeyle koşuşturan çocuklar. Büyükşehirlerin gürültüsünden burada eser yok. Bu sükut bizim de adımlarımızın yavaşlamasına ve ilçeyi doya doya gezmemize vesile oluyor... Bu konağın tavanı bir harika Dış cephelerine hayran kaldığımız Mudurnu evlerinin bir de içini görmek istiyoruz. Mudurnu insanının konukseverliği burada da kendini gösteriyor. Hemen bizi içeriye davet edip, gururla evlerini gezdiriyorlar. Bizim gezdiğimiz ev Mudurnu'da kime sorsanız sorun hiç tereddüt etmeden tarif edeceği Armutçular Konağı. Konağa girer girmez ahşap işlemeciliğinin en güzel örnekleriyle gözümüzün önüne seriliyor. Ocaklar ve dolap kapaklarındaki işlemeler bir harika ama tavanlar gerçekten de büyüleyici. Her odanın tavanına ayrı bir hikaye işlenmiş sanki, seyrine doyum olmuyor... Yorgunluğunuzu kaplıcada atın Mudurnu sadece evleriyle ünlü değil elbette. Yıldırım Bayezid Camii ve hamamı da ilçenin mutlaka görülmesi gereken değerlerinden. Cami Yıldırım Bayezid'in şehzadeliği zamanında 1382 yılında külliye şeklinde inşa edilmiş.Ortalama 1,6 metre kalınlığındaki duvarları dışarsı ne kadar sıcak olursa olsun caminin içinin serin olmasını sağlıyor. Bu arada Mudurnu'da gün boyu yapacağınız geziyi kaplıcaya girerek tamamlamanızı öneririz. Çünkü Babas ve Sarot kaplıcalarının suları mutsuzları mutlu, düşkünleri ise kuvvetli yapıyormuş... FATMA DEMİRCİOĞLU
|
|
|
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon| Hayat| Arşiv Bilişim| Aktüel | Dizi | Röportaj | Karikatür |
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz. © ALL RIGHTS RESERVED |