T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

Y A Z A R L A R
Godot'yu beklemeye devam...

'Godot' geldi. Neredeyse 'erken seçim' kararı kadar önemli olan, 10 gündür yurtdışında olan Kemal Derviş'in Türkiye'ye döndüğü zaman 'Godot bekler gibi beklenen' yapacağı 'açıklama' ve alacağı 'tavır' idi.

Geldi ve ilk açıklamasını yaparak, önümüzdeki günlerde ne yapacağı ve nasıl davranacağına ilişkin 'ipuçları'nı verdi.

Vurguladığı hususlar şunlar:

1. Kendisi için 'öncelikli' olan 'ekonomi'nin durumu;

2. Görevinin başında; yani 'gelir gelmez Bakanlık'tan istifa etmeyecek', Bakanlık görevine devam edecek;

3. IMF'ye verilen 'Niyet Mektubu'nun altında kendisinin imzası bulunduğu için ve 8-9 Ağustos'ta IMF Yöneticiler Kurulu toplanacağına ve Türkiye'ye verilecek 1.6 milyar dolarlık ek kredi dilimini karara bağlayacağına göre, Kemal Derviş'in önümüzdeki iki hafta içinde bakanlıktan istifa edip, herhangi bir yere 'katılması' son derece zayıf bir ihtimal;

4. Kemal Derviş, 'siyasi belirsizlik'i ortadan kaldıracak olan 'erken seçim'in ardından oluşacak TBMM'de 'ekonomik program'ı daha etkili biçimde yürütecek bir 'istikrarlı çoğunluk'un ortaya çıkacağı beklentisinde;

5. Bu 'istikrarlı çoğunluk'un ortaya çıkması, 'sosyal-liberal sentez'i, bu 'vizyon'u benimseyen bir çoğunluklu yapının ortaya çıkmasıyla güvence altına alınacak;

6. Bu sebeple, Derviş, başta YTP'deki arkadaşları olmak üzere, 'sosyal-liberal sentez'in oluşmasına imkan verecek olan insanlar ve çevrelerle 'görevinin' yani 'Bakan konumu'nun 'izin verdiği ölçüler' içinde 'siyasi temaslar' yapacak;

7.Kemal Derviş'i Türkiye'deki siyasi yapıyı -bu arada merkez-sol'un- çok bölünmüş buluyor. Dolayısıyla, 'siyasi çabası', kendisinin 'siyasi lugatımız'a armağan ettiği yeni kavram olan 'istikrarlı çoğunluk'un (bunu M.Ali Bayar'ın 'makul çoğunluğu' ile eş anlamlı anlamak mümkün) elde edilmesi için 'sosyal-liberal sentez' vizyonu olanları 'birleştirme çabası', bu yöndeki girişimler olarak ortaya çıkacak.

Bütün bunlardan çıkartılacak sonuç, dünkü yazımızın sonunda işaret ettiğimiz hususların, birebir, teyidinden ibarettir.

Yani:

1. Kemal Derviş, çok kişinin -başta YT'cilerin- bugüne dek yaydığı şekilde, geldikten hemen sonra perşembe günü (bugün) istifa edip, YTP'ye katılacağı iddiası yanlış çıktı.

2. Kemal Derviş, Bakanlık görevine devam edecek. Devam ederken, YT'den CHP'ye ya da daha geniş bir çerçevede bir birleşmeye katkıda bulunmaya çalışacak.

Bu 'tavır' ilginç bir durumu kendiliğinden ortaya çıkarıyor:

1.YT, 'ciddiyet' ve 'hayatiyet' kazanmak için, Kemal Derviş'e muhtaç idi. Kemal Derviş'in istediği türden bir 'birleşme çabası', Kemal Derviş'le canlanmış ve yaygınlaşma şansına erişmiş bir YT ile diğerleri arasında belki olabilirdi. Oysa, YT, şimdi Kemal Derviş'in kendilerine 'hızla katılması' söz konusu olmadan bir 'merkez-sol fraksiyon' olarak büyümek ve yaygınlaşmak gereği ile yüzyüze. Bunu becerebilmeleri, Kemal Derviş'in ayağının tozuyla gelip, kendilerine hemen 'vermediği' hayat öpücüğü ile pek zor.

2. CHP, bu noktada YT'ye karşı kendiliğinden 'avantajlı' bir konumda. Çünkü, o zaten bir parti ve üstelik YT'cilerin katıldıkları, hatta önemli rol aldıkları DSP'li bu 'müflis hükümet'in hiçbir 'günahı'na iştirak etmemiş durumda.

3. Kemal Derviş'in benimsediği bu konum, kendisini, kendisi üzerinde yürütülecek çeşitli kanallardan 'yoğun kulis'in adresi haline getirecek.

Yani, Kemal Derviş, önümüzdeki günlerde -belki haftalarda- izlenmeye devam edecek.

Ancak, bu dönem Kemal Derviş'i daha da güçlü kılacak ihtimaller taşıdığı kadar, Kemal Derviş'i bugün sahip olduğu güçten düşürecek ihtimalleri de içinde barındırıyor. Kemal Derviş, ya 'geniş tabanlı birleşme' için 'işlevsel' olduğu ölçüde 'gücü'nü koruyacak veya arttıracak; ya da 'olamadığı ölçüde', 'gücü' azalacak ve kendisi de 'istemediği halde' bir 'fraksiyoner konum'a kayacak.

Kemal Derviş, bugüne dek, temel hatalar yapmadı. Yapmadığı ölçüde, güçlendi. Kendisini bir 'fraksiyon'un içine kıstıracak ve anlamsızlaştıracak bir hata yapması zayıf ihtimal.

Önümüzdeki günler, hayli 'hareketli' ve 'heyecanlı' geçeceğe benziyor. Tabii, bu arada AkParti'nin alıp başını gitmeye başlaması, yukarıda anlattığımız 'süreç'in doğrultusunu ve hızını etkileyecek...


1 Ağustos 2002
Perşembe
 
CENGİZ ÇANDAR


Künye
Temsilcilikler
ReklamTarifesi
AboneFormu
MesajFormu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Aktüel | Dizi | Röportaj | Karikatür
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED