CNN Türk ekranında gazeteci Mehmet Ali Birand'ın hazırlayıp sunduğu 32. Gün programına katılan İçişleri Bakanı Sadettin Tantan, bankalar operasyonu ile ilgili, aralarında Dışbank'ın da bulunduğu bazı özel bankalarla ilgili raporlar bulunduğu yönündeki sözleri programın akışını değiştirdi. Alelacele canlı yayına bağlanan Doğan Holding Yönetim Kurulu Başkanı ve CNN Türk'ün ortağı Aydın Doğan, "Dışbank'la ilgili raporu ortaya atsın, kendimi asarım" dedi.

İşte Tantan-Doğan kapışmasının geniş bir bölümü...

Tantan - Doğan düellosu, İçişleri Bakanı'nın yolsuzluklar ve bankalar operasyonları konularındaki kararlığını ortaya koymaya çalışmasıyla başladı. Bir soru üzerine "Kamu bankalarında yolsuzluk var deniliyor. Esas bakılması gereken özel bankalarda ortaya çıkan siyaset, bürokrat, işadamı üçgenidir. Bu bankalarla ilgili çeşitli iddialar var. Dışbank da bunlar arasında" şeklinde cevap vermesiyle, önce programı sunan Birand, olayı açıklığa kavuşturmaya çalıştı. Birand'ın, "Ama Dışbank konusunda sanırım bir dil sürçmesi oldu" şeklindeki uyarılarına karşılık Tantan, "Dil sürçmesi değil. Bu konuda raporlar var" cevabını verdi. Bunun üzerine, ekrana bağlanan Aydın Doğan, "Sizi iyi duygularla izliyorum. Dürüstlük abidesi olarak görülen bir insan, bütün hayatı dürüstlükle geçmiş bir başka bir insan hakkında böyle demeye hakkı yok. Kamuoyu önünde sesleniyorum. Ne biliyorsan açıkla. Benim üstümden insanların kahramanlık yapmaya hakkı yoktur. Şöyle alındı, böyle alındı. demeye kimsenin hakkı yok" dedi. Doğan'ın bu sözlerine, Tantan, "Hiçkimsenin üstünden kahramanlık yapmam. Yapımızda bu böyle bir şey yok" cevabını verdi.

Tantan, "Özel bankalarda da sürekli incemleme var. Ekonomik kurumlar içinde bu işlelerle ilgili görevlilere baktığınız zaman, her görevli sorguladığı denetlediği,sorumlu olduğu kurumlara yöneteci olarak giriyor. Bunu el koyduğumuz bankalardan öğreniyoruz. Tevkif ettiklerimiz bankaları denetlemiş. Demeki ki bir hastalığımız var. İyi hizmet için ekonominin güçlenmesi için klasik anlamda üretimden vazgeçmeliyiz. Nitelikli insan yetiştirmemiz lazım. Söylemek istediğim buydu. Yapılması gereken, '4 katrilyon liralık bir para hazineden gitti', bu paranın hazineye geri getirilmesi lazım. Yeni organizasyonlar yapılacak. Yurtdışından bu paralar getirtilecek" şeklinde konuştu.

Tantan: "Kamu bankalarında yolsuzluk var dediniz ben de kamu bankalarıyla birlikte özel bankalarda da yolsuzluk olduğunu söyledik. Bunların arasında Dışbank'ın da bulunduğunu ifade ettik. Bunun varolup olmadığını ile ilgili kesin bir bilgimiz yok. Kamuoyunda konuşuluyor. Kamu vicdanının rahatlamıs açısından konuşulması lazım. Sipesifik iddialar var. Açıklığa kavuşması için denetim lazım. Çıkar Aydın Doğan'ı öper helal olsun deriz".

'Yeni basına ihtiyaç var'

Tantan, yolsuzluk ekonomisinin artığı yerlerde basının ülkeye hizmet değil, patronlara hizmet eden bir organizasyon içinde olduğunun da altını çizerek, "Hükümetin açık yüreklilikle söylüyorum, basın konusunda duyarlı olup yeni organizasyonlar, medyada ve yazılı basında yeni ekipler ve yeni gazetelerin hayata sokulması gerekmektedir. Eğer basın özgür olmassa, sağlıklı o ülkede tehlike hiçbir zaman bitmez. Çünkü bizim haber alma özgürlüğümüz ortadan kalkar. Onun için basına son derece önem veriyoruz" şeklinde konuştu.

Tantan: Gerçeğe dayalı arşivler var

Tantan, Doğan'ın sözleri üzerine şunları söyledi: "Bankacılık Üst Kurulu' da biz de bekliyoruz. Takip ediyoruz. Gerçeğe dayalı arşiv bilgileri var. 'Ama Dışbank'ta birşey var mı ?' bilemem onu bankalar üst kurulu kamuoyu gündemine taşır. O arşiv bilgileri bunun için takip ediliyor. Hangi kurumda nerede olursa olsun hertürlü illegal hareketliliği takip ediyoruz. Çünkü bu bir savaş. Halkın hakının geri ödenmesi lazım. Halktan almış, inandırmış. Gelinen noktada bunun bir kader alınyasızı olmadığını görmek istiyor. Dışbank'ı suçlamak için bir sonuç yok. O nu yanlış anlamayın. İçerde bankacılıktan yatanlar haykırıyorlar. Biz hiç değilse bir bankayı alırken şu kadar milyon dolar ödemiştik.

Dışarıda hiç dolar ödemeden banka alanlar var. Biz de bunlar acaba niye haykırıyor diye işe el atarkan elimize başka bier şey geliyor. İnsanlarımız rahat olsun. Siyasetçilere güvensin. Sonuna kadar herşeyi adeletli bir şekilmide bunlarıbilemsi için çalışıyoruz. Bir gerçek var ki herkes aslına geri dönmekten kurtulamaz.

Doğan sinirine hakim olamadı

Tantan'ın sözlerine oldukça sinirlenen ve yüksek bir sese tonuyla konuşan Doğan şunları söyledi: "Gelip benim evemi de arayabilir. Her türlü araştırmasını yapsın, eğer birşey varsa ben her türlü cezaya hazırım. Kendimi asarım. İçişleri bakanı gibi ciddi bir insan böyle uluorta Dışbank'ta da birşeyler var diyorsa. Alnımdan karasinek geçti onu da bulsunlar. Yoksa Dışbank'tan özür dilesinler. Sizin statünüzde bir insan kalkıp bir bankada bir şey var dediğiniz zaman insanlar bir endişelenir. Yarın Dışbank'ın kapısına insanlar yığılırsa bunun hesabını nasıl verecekler. Rapor varsa söyleyin efendim. Niye beni mahkum etmiyorsunuz, niye beni DGM'ye vermiyorsunuz. Nasıl böyle birşey söylenebiliyor. Söyleyen adam dürüstlük abidesi bir adam. Ne biliyorsa burada açıklasın."

Birand, tartışmayı yatıştırmaya çalıştı

Düello sırasında durumu yatıştırmak için sürekli Tantan'a "Ama sayın Tantan Dışbank konsunda sanırım birs ürçü lisan oldu öyle değil mi ?" şeklinde soru soran Mehmet Ali Birand olumlu bir yanıt alamadı. Birand, her defasında Tantan'ın, "Sürçü lisan değil efendim. Raporlar var" cevabıyla karşılaştı. Doğan'ın "özür dilesinler" istemini de kabul etmeyen Tantan, "Dışbank çalışanlarına sagı duyuyorum. Özür dilecek birşey yok" dedi. Program sonunda Tantan ve Birand arasında şu diyalog yaşandı: "Ama Dışbank bir hataydı"

"Bankaların şeffef olması kapalı kutu olmaması lazım".

"Dışbankla ilgili rapor var mı?"

"Raporsuz hiçbirzaman konuşmayız. Arşivler hiçbirzaman yanıltmaz Herşeyde bir şey var. Birşey yoksa açık yüreklilikle çıkar, sağlıklı olmasından yanayız. Yeni bir şey varsa onu Zekeriya Bey bilir".

"Tamam konu şimdi anlaşıldı. Bu eski bir olay"