|
|
Karaman: Haydut din, Batı'nın icadı
Marmara Üniversitesi (MÜ) İlahiyat Fakültesi eski Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hayrettin Karaman, Batı'nın İslam'ı istediği gibi biçimlendirerek kendince zararsız hale getirmeye çalıştığını söyledi. Prof. Dr. Karaman, "Önce, İslam'ı haydut din olarak ilan edip dünyaya böyle tanıttılar, şimdi de kendileri nasıl bir İslam istiyorlarsa o hale getirmeye çalışıyorlar" dedi. Prof. Dr. Karaman, Bağcılar Belediyesi tarafından Ramazan Çadırı'nda düzenlenen "Küreselleşmenin İslam'a Etkileri" konulu bir panele katıldı. M. Akif Aydın'ın yönettiği panelde konuşan gazetemiz yazarlarından Prof. Dr. Hayrettin Karaman, küreselleşmenin patronu ABD'nin Rusya'dan sonra düşman olarak İslam'ı seçtiğini söyledi.
Liberal İslam isteniyor
Prof. Dr. Karaman,"İslam'ın, yüksek kapitalizm ile ve sosyal hukuki yanı unutulmuş küreselleşme ile savaşı devam edecektir" dedi. Nasıl bir siyasal İslam isteniliyorsa, Batı dünyası tarafından onun varolduğunun gösterilmeye çalışıldığını ifade eden Karaman, "Bunun ardından Batı kendisine zararlı olmayacak bir İslam'ı, yani liberal İslam'ı piyasaya sürdü. Türkiye başta olmak üzere, İslam dünyasındaki mütefekkirler de Batı'dan gelen bu talepten etkilendi" diye konuştu. Prof. Dr. Mehmet Aydın ise İslam'ı özümsemiş ve iyi öğrenmiş birinin, küreselleşme içinde rahat edemeyeceğini dile getirdi. Prof. Dr. Aydın şunları söyledi: "Batı, 'herşeyin en iyisi bende' gözüyle İslam'a bakıyor. İslam'ı da kendi din anlayışına uygun görmek istiyor. Küreselleşmenin patronu Batı'nın huzur bulması, evrensel bir sistem olan İslam'a saygı göstermesi ve onun ışığından faydalanması ile mümkündür" Ögretim Görevlisi Hikmet Aydın da, ABD'de başkan seçilen birinin Haçlı Seferi'nden söz etmesinin tesadüf olamayacağını belirterek, ABD'nin içinde bulunduğu krizden çıkabilmek için yeni krizler ürettiğini söyledi.
Eminönü Belediyesi'nde "Gün Ola Harman Ola" adlı tiyatro oyunu oynanacak.
Bağcılar Belediyesi'nin Ramazan programında bu akşam Engin Noyan ile söyleşi yapılacak. Tasavvuf Müziği Toplulukları'ndan Grup Seher de konser verecek.
Pendik'te Bartın Uluslar İlçesi Kültür ve Yardımlaşma Derneği'nin katılacağı Bartınlılar Gecesi düzenlenecek.
Zeytinburnu Belediyesi'nde THM sanatçılarından Okay Öztürk konser verecek.
Gaziosmanpaşa Belediyesi'nde sema gösterisi yapılacak. Tasavvuf Müziği Topluluğu da konser verecek.
Esenler Belediyesi'nde Recep Yazıcıoğlu konferans verecek. Kara Davut da konser verecek.
Onlar inanan ve Allah'ı anmakla gönülleri huzur bulan kimselerdir. İyi bilin ki gönüller ancak Allah'ı anmakla huzur bulur. Ra'd, 28
Yemekten önce ve sonra elleri yıkamak, yemeğin bereketini artırır. Ebu Davud
Ramazan oruçları hakkında bilinmesi gereken bir konu: Kazaya kalan oruçlar. Yolculuk veya hastalık özrü ile Ramazan orucunu tutmayan kimselerin yapması gerekenler ve oruçlar için fidye verilmesini gerektiren durumlar. Kaza edilmesi gereken ve gerekmeyen oruçlar: Yolculuk veya hastalık özrü ile Ramazan orucunu tutmamış olan kimse, bunları kaza etmeye elverişli bir vakit bulamadan önce ölürse, üzerine kaza etmesi ve fidye için fakir bir kimseyi sabah ve akşam doyurması gerekmez. Ancak kişi, oruçları için fidye verilmesini vasiyet etmişse, malının üçte birinden bu vasiyetin yerine getirilmesi gerekir. Yolculuk veya hastalık sebebiyle, Ramazan orucunu tutamayan kimse, bunun tamamını veya bir kısmını kaza edebilecek bir zaman bulduğu halde, kaza edemeden ölürse, malı olduğu halde, kazaya kalan her gün için malının üçte birinden ödenmek üzere bir fidye ödenmesini vasiyet etmesi gerekir. Bu fidye fakirlere verilir. Bir özrü olmaksızın kasten Ramazan orucunu tutmayan kimse üzerine de, öldüğü zaman malının üçte birinden fidye verilmesini vasiyet etmelidir. Bu vasiyet vaciptir. Kaza edecek zaman bulamasa da hüküm aynıdır. Çünkü yapılması mümkün olan bir ibadet terkedilmiştir. Vasiyet etmediği halde, varislerin bu fidyeyi vermeleri üzerine vacib olmaz. İsterlerse kendi mallarından bir bağış olarak verebilirler. Varisler ve varis olmayanlar, ölü adına orucu tutmak suretiyle kaza edemezler. Böyle beden ile yapılan ibadetlerde, başkasına vekâlet edilemez. Ancak kendileri için tuttukları oruçların sevabını ölüye bağışlayabilirler. Tutulamayan oruçlardan dolayı fidye verilmesi, Ramazan orucu ile Ramazan ayından kazaya kalan oruçlara ve nezir oruçlarına mahsustur. Yemin ve adam öldürme keffaretleri için gereken oruçları tutmaktan aciz kalan kimsenin, daha hayatta iken fidye vermesi caiz değildir. Fakat bu oruçlar için vasiyet etmesi caizdir. Bozulan herhangi bir nafile orucun kazası gerekir. Bir kimse, fecrin doğuşundan sonra kaza orucuna niyet etse, bu oruç kaza yerine geçmez, nafile bir oruç olur. Ramazan'ın başından sonuna kadar baygın bir halde olan kimse, sonradan kendine gelince, üzerine kaza gerekmez. Bayılma hali bir hastalıktır. Fakat böyle bir halin bu kadar uzaması da çok az olur. Nadir olan şeylerdeki güçlük de izne sebeb olamaz. Delirmiş olan bir adam, Ramazan içinde kendine gelip iyileşse, geçmiş günleri kaza eder. Fakat bir kimsenin delirmesi, Ramazan'ın başından sonuna kadar veya son günün zevalinden sonraya kadar devam etse, sonradan iyileşmekle kendisine kaza gerekmez.
Çocuklar için oruç tutmak, namaz gibidir. Bunun için on yaşında bulunan bir çocuğa oruç tutması emredilir. Bununla beraber tutmazsa, kaza etmesi gerekmez. Bir de çocuğun oruca gücü yetmelidir. Oruçtan zarar görecek olan çocuğa: "Oruç tut" diye emredilmez.
|
|
|
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon| Ramazan| Arşiv Bilişim| Aktüel | Dizi | Röportaj | Karikatür |
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz. © ALL RIGHTS RESERVED |