T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

Y A Z A R L A R
Paramızı pul ettiler, hepimizi kul ettiler

Biz zaten kul idik; ancak Mevlâ'nın kulu... Onlar, eloğluna kul etmeye kalktılar bizi. Bilerek bilmeyerek, isteyerek istemeyerek, beceriklilikle ya da beceriksizlikle... Velhasıl çoğul olarak yazık oldu hepimize. Açıkçası yazıklar oldu.

* * *

Bozuk paralarla ne yapılır?

Ne işe yarar bu şangur şungur öten 'manda gözü' kadar liralar?

Çoğunun 'metal' olarak değeri, üzerindeki yazılı değerden fazladır belki.

25 bin TL yazıyor üzerinde; az değil, yirmi beş bin tane lira! Ama hiçbir işe yaramıyor.

Hele bir elli bin liramız var, maşaallah baklava tepsisi olacak az büyüse.

Onunla da bir şey almak kabil değil.

Dilenciye versen suratına fırlatır.

Umumi hela parası bile değil.

Değil ama, üç-beş tanesi neredeyse bir okka çekecek.

Köşedeki büfeden bir şey alıyorsun, para üstü olarak onlardan veriyorlar. Bakkaldan, fırından derken, birikiyor.

İki avuç dolusu birikmiş bozuk parayla esnaftan birine gidip alış veriş yapmak isteseniz, yüzünüze garip garip bakarlar.

Sanki o paraları evde kendimiz basıyoruz.

Sanki para üstü olarak veren onlar değil.

İnsan saymaya üşeniyor yahu!

Bakkala çakkala vermeye utanıyoruz bu hicap vesilesi bozuklukları.

O yüzden biriktikçe birikiyor.

Bir vakit sonra bakıyoruz ki tedavülden kalkmış bir çekmece dolusu bozuk para var elimizde.

Bozukluklar asabımızı bozuyor açıkçası.

Hiçbir işe yaramayan o elli binliğin "lira" değil de "dolar" olduğunu varsayın:

İhya olduğunuzun resmidir.

Sadece bir tanesi için bu söylediğimiz.

Birikmiş bir torba dolusu elli bin ile yirmibeş binlikleri toplasanız ve hepsinin gavur parasına çevrildiği varsayımını devam ettirseniz, "ihya" ne demek, "İhya-ı ulumiddin" oldunuz demektir.

Fakat lira olunca, gidip bir şişe su alıp afiyetle içersiniz, o kadar!

* * *

Eskiden bu derece iri yapmazlardı bozuk paraları.

5 kuruş, 10 kuruş, 25 kuruşları hatırlayan az değil aramızda. Onlar ufak tefekti.

Daha evvelindeki delikli paraları hiç anmayalım. "Kırk para"nın bir kuruş ettiği zamanlar, masaldan bile öte.

5 kuruşu Asım Bakkal'a verirdik, bize tam beş tane "Erden şekeri" verirdi. Tanesi bir kuruş. Ve bakkal da bundan kâr ediyordu işin garibi.

Şimdi kuruşu bırakın, lira bile çıktı gitti hayatımızdan.

On lira, yüz lira, bin lira, milyon...

Bunların her biri bir zamanlar saltanat sürmüş ve sonra devrilmiş krallar gibi, sırayla çekilip gittiler hayatımızdan.

Şimdilerde milyar en çok konuşulan.

Alış verişlerde "O onbeş, şu yirmi, öteki kırkbeş" diyor; bahsettiği dört tekerlekli sıradan bir araba ama telaffuz edilen rakamlar milyar cinsinden.

Ufacık daireler, tapusuz gecekondular bile milyar hesabıyla.

Ve hâlâ yeni paralar basmaya devam ediyoruz yüzümüz kızarsa da, kızarmasa da.

En büyük paramız 20 milyonlar ile Amerika'nın 100 dolarını (sadece yüz) almaya kalksak, kaç tane vermemiz gerek? Yedi tane versek yetmiyor.

Yahu hiç değilse en büyük paramızla bir 100 dolar alabilsek! Yok, alamıyoruz. Ve hâlâ paradan sıfır atmaya kimse yanaşmıyor.

Ayıp ki ne ayıp!

20 ve 10 milyonluğumuzun sıfırları peşpeşe dizilince uzun bir treni andırıyor. Sanki yük katarı. 20 000 000 veya 10 000 000 yazarken yoruluyor insan.

Alt tarafı bir yirmilik işte; ya da onluk, her neyse!

Bir an önce atalım azizim artık şu sıfırları nereye atacaksak!

Mezardaki yazı

Westminster Manastırı bodrumunda bir Anglikan piskoposunun mezarı üstündeki yazı:

"Genç ve hür iken, düşlerim sonsuzken, dünyayı değiştirmek isterdim. Yaşlanıp akıllanınca, dünyanın değişmeyeceğini anladım. Ben de düşlerimi biraz kısıtlayarak, sadece memleketimi değiştirmeye karar verdim. Ama o da değişeceğe benzemiyordu. İyice yaşlandığımda, artık son bir gayretle, sadece ailemi, kendime en yakın olanları değiştirmeyi denedim. Ama maalesef bunu kabul ettiremedim.

Şimdi ölüm döşeğinde yatarken birden farkettim ki, önce yalnız kendimi değiştirseydim, onlara örnek olarak ailemi de değiştirebilirdim. Onlardan alacağım cesaret ve ilhamla, memleketimi daha ileri götürebilirdim."


14 Aralık 2001
Cuma
 
MEHMET ŞEKER


Künye
Temsilcilikler
ReklamTarifesi
AboneFormu
MesajFormu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Ramazan | Arşiv
Bilişim
| Aktüel | Dizi | Röportaj | Karikatür
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED