T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

R A M A Z A N
Ramazan Bayramı

Ramazan Bayramı (asla şeker bayramı değil), Şevval ayının birinci günüdür; bu günde oruç tutmak caiz değildir. Ramazan'ın 29. gününün akşamı hilal beklenir, görüldüğü takdirde ertesi gün bayram edilir. Bazen ay otuz gün çektiği için 29. gün hilal görülmezse bir gün daha oruç tutulur ve ertesi gün -başta hataya düşülmemiş ise- mutlaka hilal görülecek ve bayram başlayacaktır. Günümüzde insanların hilal gözlemesine gerek yoktur; bu iş ilgili kurumlarca yapılmakta ve günler ilan edilmektedir.

Ramazan Bayramı gecesi ve sabahı ilâhî rahmetin her tarafı doldurup taşırdığı müstesna zamanlardır. Bayram namazına giderken bulunabilirse birkaç hurma yemek, camiye giderken başlayıp hutbeye kadar zaman zaman tekbir getirmek sünnettir. Bayram namazına erkekler gibi kadınlar ve çocuklar da giderler. Hatta âdet gören kadınların bile namaza katılmaksızın namazgâhın kenarında durmaları ve duaya, feyiz ve berekete katılmaları tavsiye edilmiştir. Zorluk ve engel bulunması halinde bayram namazı evde ve tek başına da olsa kılınabilir. Namazın vakti, bayram günü güneşin ufuktan üç metre kadar yükselmesiyle başlar, öğleye kadar (zeval vaktine kadar) devam eder.

Bayram günleri tebrik, ziyaretleşme ve nezih bir şekilde eğlenme günleridir. Sırf insanlardan, ziyaretleşme külfetinden kaçmak için bayramda şuraya buraya gitmek en azından bayrama saygısızlıktır, bencilliktir, rahatı sünnete tercih etme kabalığıdır.

Bayram günlerinde ziyaretleşmelerde bulunulmalı, özellikle çocuklara hediyeler verilerek sevinmeleri sağlanmalı, yoksulların yüzleri güldürülmelidir. Keşke mümkün olsa da ziyarete gidilen yere tatlı vb. şeyler götürme âdeti kaldırılsa; çünkü hem israfa sebep olmakta hem de bazı bütçeler için külfet, dolayısıyla ziyaret engeli oluşturmaktadır.

Bir bayram günü Hz. Âişe annemiz, genç kızlara tef eşliğinde milli şarkılar söyletiyor ve dinliyordu. Bu esnada Efendisi de (s.a.) onun dizine başını koymuş istirahat ediyordu. Babası Ebû Bekir geldi ve Peygamber evinde müzik icrasını uygun bulmayarak engellemek istedi, Peygamberimiz: "Bırak çalsınlar, bu bizim bayram günümüz" dedi.


14 Aralık 2001
Cuma
 
PROF. DR.
HAYRETTİN KARAMAN


Künye
Temsilcilikler
ReklamTarifesi
AboneFormu
MesajFormu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Ramazan| Arşiv
Bilişim
| Aktüel | Dizi | Röportaj | Karikatür
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED