İnsan Hakları Günü kutlamaları çerçevesinde düzenlenen "İnsan Hakları Üst Kurul Değerlendirme toplantıları" Büyük Ankara Oteli'nde başladı. Toplantının açılışında konuşan Devlet Bakanı Rüştü Kazım Yücelen, İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi'nin 10 Aralık 1948'de imzalandıktan kısa bir süre sonra Türkiye tarafından da kabul edildiğini söyledi.

Tek amacım var

Hakların çeşitli açılardan sınıflandırmaya tabi tutulduğunu anlatan Yücelen, birinci kuşak haklar arasında "can ve mal güvenliği, din ve vicdan özgürlüğü, düşünce ve ifade özgürlüğü ve siyasi haklar"ın yer aldığını, zaman içinde de bunlara yenilerinin eklendiğini kaydetti. Yücelen, "Bütün amacım, birinci kuşak hakları Türkiye'nin gündeminden çıkartıp diğer kuşak hakların gelişmesi ve yerleşmesi için uygun ortamı hazırlamaktır" diye konuştu.

Görev Meclis'in

Türkiye'nin de haklar konusunda diğer dünya devletleri gibi sorunlarını tamamen çözemediğini belirten Yücelen, "Türkiye'de insan haklarının sağlıklı bir zemine oturtulması, bu açıdan ciddi bir hukuk reformunu da gerekli kılmaktadır. Burada da görev öncelikle TBMM'ye düşmektedir" dedi.

Yücelen, Aralık ayı başında vatandaşların insan hakları ile ilgili şikayetlerini değerlendirmek üzere tüm il ve ilçelerde İnsan Hakları Kurulları tesis edilmeye başlandığını anlattı.

Kötüye kullanılmasın

Yücelen, insan haklarının sadece Türkiye'nin değil dünya siyasetçilerinin hesaplarına alet olmaktan kurtarılması gerektiğini vurgulayarak, "Biz insan haklarının siyasetin konusu olmasını yanlış bulmuyoruz, ancak farklı amaçlara ulaşmak için baskı unsuru olarak kullanılmasının da ahlaki olmadığını düşünüyoruz" dedi.