Türk ekonomisinin üç büyük kriz yaşadığı son üç yılda, iki kez IMF ile anlaşma yapıldı. İki ayrı istikrar programı uygulamaya konuldu.

Türk ekonomisi son üç yıllık dönemde adeta krizkolik oldu. 55. 56 ve 57. hükümetlerin görev yaptığı son üç yıllık dönemde, ekonomi dünyanın hiçbir ülkesinde dahi kriz yokken krize girmeye başladı. Türk ekonomisi, Rusya ve Uzakdoğu krizinin yaşandığı yıllarda, krizi çıkaran ülkelerden daha fazla etkilendi. Ekonomi, ANASOL hükümetleri döneminde, ilk olarak 1998 yılında Rusya ve Uzakdoğu krizleri nedeniyle büyük bir kriz yaşadı. 1998 yılında yaşanan ekonomik kriz, Merkez Bankası'na 9 milyar dolara maloldu.

Ardından, 1999 yılında dünyanın hiçbir ülkesinde kriz yokken ve seçim yılı olmasına rağmen, Türk ekonomisi cumhuriyet tarihinin en büyük küçülmelerinden birini yaşadı. Ekonomi geçen yıl, yüzde 6.4 küçülerek büyük bir rekor kırdı. 2000 yılının son aylarında ise, Türk ekonomisi yine ekonomik krize girdi. Yaklaşık iki haftadır mali piyasaları etkileyen krizin Merkez Bankası'na zararı 6 milyar doları geçti.

Türkiye'nin, son üç yıllık dönemde IMF ile iki anlaşma imzaladığı belirtildi. Bu anlaşmalardan ilki, 55. hükümet döneminde imzalandı. Yakın İzleme Anlaşması olarak nitelendirilen bu anlaşmayla, IMF Türkiye'ye kredi vermedi. ANASOL hükümeti, 1998 yılı başından itibaren ilk üç yıllık istikrar programına uygulamaya koydu. 55. hükümetin istikrar programı daha ilk yılında iflas etti.

İki anlaşma iki program

IMF ile ikinci anlaşma ise 22 Aralık 1999 tarihinde yapıldı. Ve IMF, üç yıllık stand-by anlaşması karşılığında Türkiye'ye üç yılda toplam 4 milyar dolarlık kredi vermeyi vaadetti. 57. hükümet, üç yıllık istikrar programını 2000 yılı başından itibaren tekrar uygulamaya başladı. Ekonomiyi düzlüğe çıkarmak için uygulamaya konulan istikrar programı, yılın son günlerinde mali piyasalarda ortaya çıkan kriz ile bir kez daha bozuldu. IMF 7.5 milyar ek kaynak vaad etti. 2001 yılının ertelenmiş bir devalüasyon beklentisi içinde geçeceğini, sanayici ve ihracatçının çok zor bir yıl geçireceğini belirten uzmanlar IMF'in son vaatettiği 7.5 milyar doların da piyasadaki güveni yerine getirmesinin mümkün olmadığını söyledi.

4 bakan, 4 skandal

Son üç yılda, Güneş Taner, Hikmet Uluğbay, Hüsamettin Özkan ve Recep Önal olmak üzere ekonomiden sorumlu bakanlığa 4 ayrı kişi oturdu. Türk ekonomisinin her yıl kriz yaşamasına neden olan dört bakan da, bankaların içlerinin boşaltılmasına gözyummakla suçlanıyor. 55. hükümetin ekonomiden sorumlu Devlet Bakanı Güneş Taner'in, bakanlığı banka yolsuzluğu nedeniyle düşürüldü.

56 hükümetin ekonomiden sorumlu Devlet Bakanı Hikmet Uluğbay, intihar girişiminde bulundu. Uluğbay'ın, batık bankaların raporları nedeniyle intihar ettiği öne sürülüyor. Uluğbay'dan sonra, ekonominin sorumluluğunu da alan Başbakan Yardımcısı Hüsamettin Özkan hakkında "kaynana skandalı" ortaya çıktı. Özkan, kendisine bağlı bankalardan batık bankalara kaynak aktarılmasını gözyummakla suçlanıyor.

Halen görevde bulunan Devlet Bakanı Recep Önal ise, batık bankalarla ilgili murakıp raporlarını işleme koymadığı iddia ediliyor.