YeniSafak.com “ Türkiye'nin birikimi... ” Yazarlar

 
Ana Sayfa...
Gündem'den...
Politika'dan...
Ekonomiden...
Dünya'dan...
Kültür'den...
Yazarlar'dan
Spor'dan


  Arşivden Arama

  I Explorer Kullanıcıları, TIKLAYIN.

 

Global dünyanın fincancı katırları

Davos 2000 toplantısı Amerikalı ünlü iktisatcı Lester Thurow "Türkiye elindeki kaynakları iyi değerlendirebilirse 21. yüzyılın sonlarında dünyanın en önemli ülkelerinden biri olabilir" demişti.

Gerçekten Türkiye genç nüfusu, jeostratejik konumu, doğal kaynakları ve zengin tarihiyle dünyanın geleceğinde önemli bir yer tutabilir. Bunun için de "siyasi" kadroların ilkesizliği "ilke" edinmekten kesinlikle vazgeçmeleri gerekir.

Son ekonomik krizde Ecevit, Yılmaz ve Bahçeli, bir gecede faizleri yüz kat artırarak, yalnızca Demirbank'ı değil, Türkiye'yi iflas ettirerek, global dünyanın "fincancı katırları" olan iç ve dış yatırımcıları fena halde ürküttüler.

Global dünyada hiçbir devlet, "dürüst", "adil" ve "şeffaf" yönetim politikası uygulamadan ülkeden ülkeye pasoportsuz dolaşan yatırımcı ordusunu ülkesine çekemez. Hiçbir bireysel ya da kurumsal yatırımcı bir gün sonra ne olacağını tahmin edemediği bir ülkede yatırım yapmaz.

Sözkonusu "fincancı katırları"na kimse meydan okuyamaz. Dünyada hiçbir demokratik devletin onların kaynaklarına el koyma hakkı yoktur. Onlar bütün dünyada el üstünde tutulurlar. Çünkü onların desteği olmadan hiçbir ülke üretim gücünü büyütemez.

Yatırımcı orduları pireler ve fillerden oluşur. Bir kısmı "pire" gibi çok hızlı, bir kısmı da "fil" gibi daha yavaş hareket eder. Bu orduların tek bir komutanı yok. Onlar Amerika, Japonya ve Almanya'dan emir almazlar. Onların en büyük komutanı evrensel yatırım ilkeleridir. Kurmayları da araştırma ve değerlendirme kuruluşlarıdır.

Sermayenin büyük bir alışkanlık kazanması, ülkeler arasındaki zaman, mesafe ve bilgi farkının ortadan kalkması, bütün dünyayı, Thomas Fiedman'ın deyişiyle, yatırımcıların rahatlıkla at koşturdukları "büyük bir ova"ya dönüştürdü.

Pireler dünyanın her yerinde, tahvil, döviz, hisse senedi, altın ve diğer kıymetli metaller alıp satan, sermayelerini bir yerden bir yere kolaylıkla taşıyabilen her ülkedeki yatırımcılardan oluşur. Aracı kurumlar, değişik yatırım, sigorta ve emeklilik fonlarıyla bütün bireysel tasarruf sahipleri bu kesimde yer alırlar.

Filler ise, dünyanın her yerinde doğrudan yatırımlarla fabrikalar kuran, ortaklıklar yapan, dünyadaki pekçok ülkeden daha büyük, daha güçlü ve daha etkili dev kuruluşlardır. GM, GE, IBM, Sony, Intel ve BMW onların önde gelenleridir. Bunlar yatırım yaparken ötekiler gibi, kısa vadeli değil, uzun vadeli düşünürler.

Özal öncesine dönmeye çalışan üniformalı ve üniformasız generaller, dayatmacılıkta ısrar ederlerse, dünyayı vizesiz dolaşan dış yatırımcıların değil, iç yatırımcıların da güvenini kazanamazlar. Onların olmadığı yerde üretim olmaz. Üretimin olmadığı yerde ise, yoksullukla birlikte yolsuzluklar da katlanarak artar.

Türkiye gibi durmadan düşman üreten ülkeler, siyasal istikrarla birlikte ekonomik istikrarı da altüst ederler. Siyasal ve ekonomik istikrarın olmadığı bir ülkede hiç kimse yatırım yapma cesaretini gösteremez.

Siyasal ve ekonomik istikrarın en önemli göstergesi sağlam paradır. Parası sağlam olmayan bir ülkenin hiçbir şeyi sağlam olmaz.


11.ARALIK.2000


Kağıda basmak için tıklayın.

Nazif Gürdoğan

 


Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Kültür | Yazarlar | Spor | Bilişim
İnteraktif: Mesaj Formu | ABONE FORMU | İNTERNET TARAMA FORMU | KÜNYE | ARŞİV

Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED

Bu sitenin tasarım ve inşası, İNTERNET yayını ve tanıtımı, TALLANDTHIN Web tarafından yapılmaktadır. İçerik ve güncelleme Yeni Şafak Gazetesi İnternet Servisi tarafından gerçekleştirilmektir. Lütfen siteyle ilgili problemleri webmaster@tallandthin.com adresine bildiriniz...