Türkiye'nin birikimi... | ||
|
'Resmi Türkiye'nin ayrıcalıklı kullarıNasıl bir ülkede yaşıyoruz Allahaşkına? Hoyratlıklar ve umutsuzluklar içinde bir uçtan diğer bir uca savrulup duruyoruz. Öyle bir sistem ki, koskoca bir ülkenin mutsuzluğu üzerinde, "resmî Türkiye"nin korunaklı bir "zümre"si mutluluk şarkıları söyleyebiliyor. Milyonların mutsuzluğu üzerine inşa edilen sistemin, bütün bir ülkeye armağan ettiği "Türk mucizesi(!)", bir etiket gibi yakanıza yapıştıkça, utancınız her gün bir kat daha artıyor. Bir "F tipi" inadı yüzünden ölümün yakınınızda dolaştığını, haberlere bile ölüm kokusunun sindiğini hissediyorsunuz. Bu da yetmiyor, İnsan Hakları Komisyonu üyesi bir milletvekili "ölüm oruçları" konusunda göğsünü gere gere, "Gebersinler, ne yapalım kendileri istedi..." diyebiliyor. Bu nasıl bir zihniyettir Allahım... Bir kez daha bu ülkenin çocukları, yaşamadıkları bir tarihin utancına mahkum ediliyorlar. Sistemin yıllardır beslediği, nadide bir çiçek gibi koruduğu "resmî Türkiye"nin ayrıcalıklı "kulları"nın görkemli binalarından yükselen "Balinalar"ın, "Kasırgalar"ın kirli rüzgarlarıyla nefeslerimiz kesiliyor, solunum güçlüğü çekiyoruz. "Bankalar operasyonu"yla ortaya çıkan hortumcuların adi düzeniyle dehşete kapılıyoruz. Zaman zaman iyimserliğimiz tutuyor, umutlanıyoruz. Ancak hayatımız ve ekmeğimiz üzerindeki kirli abluka bir türlü kalkmıyor. Artık, "Ekonomi tıkırında" diye pazarlayanların arsız gülüşü de, "öteki Türkiye"nin hayatındaki gerçek krizi örtmeye yetmiyor. Üstelik, "Türk'ün Türk'ten başka dostu yoktur" diye nutuk atıp, Türklük gurur ve şuuru içinde IMF'le gerdeğe girenlerin mutlu aile fotoğrafları da çoktan işportaya düştü. Öyle bir dönemden geçiyoruz ki, yıllarca önümüze konulan bütün "sahte Türkiye fotoğrafları" paramparça oluyor. 21. Yüzyıl'da önümüze açılan "yeni dünya"nın hedefleri, gerçek Türkiye üzerine sahte hayaller kuranları bütün zavallılıklarıyla ortaya çıkarmış bulunuyor. Yıllarca Batılılaşma'yı halkı "adam etme" aracı olarak kullanıp ülkeye inanılmaz acılar yaşatan jakoben Batıcılar, kelimenin tam anlamıyla çuvallamış durumdalar. Çünkü, geniş toplum kesimleri, devleti denetlemenin de, sivilleştirmenin de Batılı demokratik değerlerle mümkün olacağını keşfetmiş bulunuyorlar. Şu sıralarda jakoben Batıcılar, Batılılaşma ülküsünden tornistan etmiş durumdalar. Anlaşılan o ki, yeni dünyanın demokratik ve özgürlüçü değerleri jakobenlerimizi fena halde korkutmuş. Bu yüzden, geçmişte Batılı değerlere karşı çıkanları "yobazlıkla" itham eden ortadoks Batıcılar'ın, şimdilerde demokrasi, insan hakları ve özgürlük talebinde bulunanları "vatan hainliği" ile suçlamasını anlayışla karşılamak gerekiyor. Çünkü onlar, bu topraklarda açılan yaraların acısını hiç yaşamadılar. Çünkü onlara, mutsuzluğa zincirlenen milyonların, bir gün "ihanetler"in hesabını sorabileceğini kimse söylemedi. Vicdanları rehin alınmış insanların, artık dünyaya kapalı bir Türkiye istemediğini de...
mocaktan@yenisafak.com
|
|
Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Kültür | Yazarlar | Spor | Bilişim |
İnteraktif: Mesaj Formu | ABONE FORMU | İNTERNET TARAMA FORMU | KÜNYE | ARŞİV |
|