Kemal Kılıçdaroğlu, 1948 yılında Tunceli’nin Nazımiye ilçesinde doğdu. İlk ve ortaöğrenimini Erciş, Tunceli, Genç, Elazığ gibi Anadolu’nun çeşitli yerlerinde tamamladı. Yükseköğrenimini yapmak için girdiği Ankara İktisadi ve Ticari İlimler Akademisi’nden 1971'de mezun oldu. Aynı yıl girdiği hesap uzman yardımcılığı sınavının ardından Maliye Bakanlığı’nda göreve başladı. Daha sonra hesap uzmanı olan Kılıçdaroğlu, bir yıl Fransa’da kaldı. Hesap uzmanlığını 1983'e kadar sürdürdü ve aynı yıl Gelirler Genel Müdürlüğü’ne atandı. Burada önce Daire Başkanı olarak görev aldı, daha sonra aynı kurumda Genel Müdür Yardımcılığı yaptı.
1991 yılında Bağ-Kur’a atandı. Burada genel müdürlük yapan Kılıçdaroğlu, 1992 yılında Sosyal Sigortalar Kurumu Genel Müdürlüğü’ne geçti. Daha sonra kısa bir süre Türkiye Cumhuriyeti Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nda müsteşar yardımcısı olarak görev yaptı. 1999'un Ocak ayında kendi isteğiyle Sosyal Sigortalar Kurumu Genel Müdürlüğü’nden emekli oldu. Sekizinci Beş Yıllık Kalkınma Planı çalışmalarında Kayıtdışı Ekonomi Özel İhtisas Komisyonu’na başkanlık eden Kılıçdaroğlu, Hacettepe Üniversitesi’nde de bir süre ders verdi. Daha sonra Türkiye İş Bankası’nda yönetim kurulu üyesi olarak görev yaptı.
CHP ve Kemal Kılıçdaroğlu
Kemal Kılıçdaroğlu, 3 Kasım 2002 Milletvekili Genel Seçimleri ile Cumhuriyet Halk Partisi İstanbul milletvekili olarak Meclis’e girdi. CHP Merkez Yönetim Kurulu’nda görev alan Kemal Kılıçdaroğlu, 22 Temmuz 2007 Milletvekili Genel Seçimleri’nde İstanbul’dan 23. dönem milletvekili seçildi. Genel Başkanlığa adaylığını açıklayıncaya kadar CHP Grup Başkanvekilliği görevinde bulundu. 22 Mayıs 2010 tarihinde yapılan 33. Olağan Kurultayında Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı seçildi. Halen bu görevini sürdürmektedir.
15 Temmuz Darbe Girişimi
“Dikkatle izliyoruz”
15 Temmuz darbe girişiminin yaşandığı gece, ana muhalefet partisi konumundaki Cumhuriyet Halk Partisi’nin lideri olarak resmi Twitter hesabı üzerinden yaptığı paylaşımlar ile darbeye karşı olduğunu açıklayan Kemal Kılıçdaroğlu, toplumun tüm kesimlerine ‘darbeye kaşı durma’ çağrısında bulundu. Darbe gecesi bağlandığı NTV canlı yayınında İstanbul'da olduğunu söyledi ve darbe girişimi için “dikkatle izliyoruz” ifadelerini kullandı.
16 Temmuz günü olağanüstü toplanan Meclis Genel Kurulu’nda kabul edilen ‘ortak bildiri’ye imza atan CHP, birlik mesajı verdi. Kurulda söz alan Genel Başkan Kılıçdaroğlu, “Demokrasiye yapılan alçakça saldırıyı kınıyoruz. Dün halkımız meydanlara çıktı, darbeye karşı direndi. Hukukun çiğnendiği her yerde direnme hakkının ne kadar meşru olduğunu dün gördük. Direnme hakkına bundan daha iyi bir örnek olamaz” açıklamasında bulundu.
Külliyeye ilk adım ve Yenikapı Mitingi
25 Temmuz günü Recep Tayyip Erdoğan’ın başkanlığında Beştepe’de bulunan Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde gerçekleştirilen Liderler Zirvesi’ne katılarak külliyeye ilk kez adım atan Kılıçdaroğlu, 7 Ağustos tarihinde Yenikapı’da düzenlenen ve 5 milyon kişinin katıldığı Demokrasi ve Şehitler Mitingi'ne de iştirak etti. 12 madde sıraladığı bir konuşma gerçekleştiren Kemal Kılıçdaroğlu, darbe girişimi sonrasında sergilediği dayanışma görüntüsünü devam ettirdi.
“15 Temmuz darbesi planlıydı”
Ancak kısa bir süre sonra söylem değiştiren Ana Muhalefet Lideri, “15 Temmuz darbe girişimi planlıdır, programlıdır. OHAL’in ilan edildiği tarih olan 20 Temmuz bir darbedir. 15 Temmuz kontrollü bir darbe girişimidir çünkü 20 Temmuz darbesine gerekçe gerekiyordu" açıklamasında bulundu. Aynı zamanlarda benzer açıklamaları sürdüren Kılıçdaroğlu, "OHAL'in süresi, 15 Temmuz işgal girişiminin siyasi ayağı ortaya çıkmasın diye uzatıldı" iddiasında bulundu. Yenikapı mitinginde, “15 Temmuz’un özelliği var, 15 Temmuz uzlaşma kapısı araladı bize. 15 Temmuz’da artık yeni bir Türkiye var. Bu gücü, uzlaşma kültürünü daha ileriye taşıyabilirsek çocuklarımıza güzel Türkiye bırakırız.” cümlelerine imza atan Kılıçdaroğlu, 16 Aralık tarihinde gerçekleştirilen 2017 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Tasarısı’nın TBMM Genel Kurulundaki görüşmesinde partisi adına söz alarak, 15 Temmuz’un kendilerine sağladığı büyük uzlaşma alanını, arenasını kaybettiklerini belirtti.