Dostumun bu sözü, kimilerince Hadis olduğu da ileri sürülen şu sözün bir versiyonuydu: “Hikmeti ehli olmayanlara vermeyin, zira kıt akıllarını zorlayarak onlara ve ehil olmayan ellerde çekiştirilmesi nedeniyle hikmetin kendisine zulmetmiş olursunuz.”
Öncelikle şu teslimi yapmalıyım: Dostum haklıdır!
Yine bu bağlamda, kimi tv kanallarında, iki reklam kuşağı arasındaki zamanı doldurabilmek için, dekoratif bir malzeme olarak ekranlara sürülen sözüm ona araştırmacı-gazetecilerin ne diyeceklerine de, yazı yazarken asla bakmam.
Ve yine, görev verilmeyerek veya görevlerinden el çektirilerek iktidar pastasına, uzaktan dudaklarını yalamak suretiyle bakmaya mahkum edilenlerin, bunun hıncıyla ürettikleri muhalefet kılıklı ters mantıklara da itibar etmem.
Bunlara rağmen dedim ki: dostum haklıdır.
Şöyle ki: demos ve kratos kelimeleri, demokrasi terkibiyle, gerek mana, gerekse uygulama bakımından, fî tarihinden bugüne sürekli çeşitlenerek gelmiştir.
Bu nedenle demokrasinin örneğin Hindistan ile Finlandiya’daki mana ve uygulaması farklıdır. En azından federallik ve üniterlik cihetleriyle adem-i merkeziyet düzeyleri benzer olsa bile aynı değildir.
Zikrettiğimiz bu çeşitliliği, benzerlikleri ve farklılıkları, sivilceli oğlanlar, ekranların dolgu maddesi olan araştırmacı-gazeteciler, kifayetsiz muhterisler bilemezler; ilgili sorunlar üzerinde hüküm ve çözüm de üretemezler.
Bu bağlamda, sadece “Demokrasi, bir şeyi kabul etme değil, bilakis bir şeyi kabul etmeme hakkıdır” veya “Aklî şeriatın ürettiği bir düşünce ve uygulama tarzı olarak demokrasi, kendi içinden farklı açılımları, yenilikleri ve yeni uygulama alanlarını zorunlu kılar” desem, benden önce çoklarınca düşünülmüş düşünce olarak dile getirilen bu hususlar bile mahiyetlerini tasvir ettiğim grupların zihinlerinde yine çok büyük bir yük oluşturacaktır.
Yukarıda başlığını zikrettiğim yazımda “ezcümle” şunu demiştim:
“...demokrasiden taviz vermeyecek şekilde ve yine onun içinden, teklif ettiğim atama konusuna mahsus bir form üretilebileceği gibi, partili cumhurbaşkanı (devlet başkanı) seçmenin buna kendi başına demokratik bir dayanak olarak yeterli gelebileceğini ve bu bahiste onu tekrar seçmemenin onun ilgili seçimlerini seçmemek olacağını tutarlı bir tez olarak öne sürmek de mümkündür. Yeter ki, bekamızı demokrasiye feda etmeyelim ve yanlışlıklar bataklığında çırpınıp durmayalım.”
Hakkari’den Yüksekova’ya güney sınırımızda vuku bulan çok devletli ve çok boyutlu olaylar, Türkiye içindeki terörist grupların sınır çizgisindeki şer odaklarıyla kurdukları ittifaklar ve bunların Türkiye’ye zarar vermek için demokrasiyi istismar etmeleri kimsenin meçhulü değildir.
Benim için konu vatanın korunması, devletin güçlendirilmesi, milletin özgürlük ve huzur içinde istikbaliyse gerisi teferruattır!
Mesele vatandır beyler, vatan!
Siz, (Allah muhafaza buyursun) vatansızlığın, devletsizliğin ne demek olduğunu hiç düşündünüz mü?
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.