14 Mayıs’ın anlamı ve Erdoğan liderliğini doğru anlamak…

04:0020/01/2023, Cuma
G: 20/01/2023, Cuma
Mehmet Metiner

Cumhurbaşkanı ve AK Parti lideri Erdoğan seçim tarihini açıkladı: 14 Mayıs 2023.14 Mayıs’ın demokrasi tarihimiz açısından anlamı büyük.Herkesin bildiklerini burada tekrarlamama gerek yok.Bu tarihin günümüz için taşıdığı anlam ve önemi iyi bilmek lazım.Zira milletin sadece söz ve karar yetkisinin değil geleceğinin de elinden alınmak istendiği bir tehlikeli süreçle karşı karşıyayız.15 Temmuz’da yapamadıklarını sandık marifetiyle yapmaya çalışıyorlar. 15 Temmuz’da asker kılıklı elemanları vasıtasıyla

Cumhurbaşkanı ve AK Parti lideri Erdoğan seçim tarihini açıkladı: 14 Mayıs 2023.

14 Mayıs’ın demokrasi tarihimiz açısından anlamı büyük.

Herkesin bildiklerini burada tekrarlamama gerek yok.

Bu tarihin günümüz için taşıdığı anlam ve önemi iyi bilmek lazım.

Zira milletin sadece söz ve karar yetkisinin değil geleceğinin de elinden alınmak istendiği bir tehlikeli süreçle karşı karşıyayız.

15 Temmuz’da yapamadıklarını sandık marifetiyle yapmaya çalışıyorlar. 15 Temmuz’da asker kılıklı elemanları vasıtasıyla başarılı olmuş olsalardı ne olacak idiyse, 14 Mayıs’ta yapılacak seçimde siyasetçi kılıklı elemanları vasıtasıyla başarılı olmaları halinde olacak olan odur.

ABD Başkanı Biden adaylık sürecinde Erdoğan’ı sandıkta devirmek için ülkedeki tüm muhalif siyasetçileri ve yanı sıra bilumum unsurları tek bir cephede toplayıp destekleyeceğini ilan etmemiş miydi?

Seçim yaklaştıkça ABD derin devletinin etkili-yetkili tüm elemanlarının Erdoğan’ın devrilmemesi halinde kendileri açısından işlerin çok daha kötüye gideceğini, bunun gerçekleşmemesi için muhalefetin her düzeyde desteklenmesi gerektiğini söylemeleri, içimize yapılmak istenen yabancı hamlenin hem hangi kertede olduğunun, hem de milli irademize tasallut etmek isteyen yabancı güçlerin içimizdeki elemanlarının kim olduğunun görülmesi açısından elbette manidardır.

O yüzden sözün de kararın da millete ait olduğu ve milletin kendi hür iradesiyle kendi geleceğini belirleyeceği 14 Mayıs vurgusu, hem safları netleştirme hem de yabancı egemenliğine son verme bakımından nirengi bir öneme sahiptir.

O yabancı güçlerin siyasi taşeronluğunu yapanlar içeride milletin söz ve karar hakkını elinden almak istiyorlar.

15 Temmuz gecesi kendi devletini sokakta toplayan ve kendi devletine ölümüne sahip çıkan aziz milletimize tarihte ilk defa kendi devletimin geleceğini doğrudan sandıkta belirleme yetkisi verildi. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’yle millet ilk defa kendi devletinin doğrudan sahibi oldu. Doğrudan seçtiği Başkan ve hükümeti sayesinde kayıtsız-şartsız bir hükümranlığın sahibi oldu. Şimdi bu hak Erdoğan düşmanı muhalefet bloku tarafından elinden alınmak isteniyor. 14 Mayıs bilincini en tepeye çıkaran Erdoğan liderliği milletin söz ve karar iradesinin önündeki kayıtları ve şartları kaldırarak güçlü bir Türkiye iradesi ortaya çıkardı. Şimdi bu millet iradesi tekrar kayıtlara ve şartlara bağlanmak isteniyor. Bu güçlü iradeye diz çöktürülmek isteniyor.

Bu seçimin anlamı, Cumhurbaşkanı seçimi olmanın çok ötesindedir. Bu seçimin asıl anlamı, devletin mutlak sahibi kılınan milletin elinden bu hükümranlık yetkisinin alınmak istenmesidir. Gücünü doğrudan milletten alan güçlü bir liderlik yerine eşbaşkanlık modeline dayalı güçsüz, çatışmacı ve kaotik bir sistem oluşturarak yabancılara yeniden boyun eğen bir iradenin konulmak istenmesidir.

Dahası ve en fenası, Pensilvanya ve Kandil ile uyumlu bir sistemin inşa edilmek istenmesidir ki bu devletin bekası ve milletin birliği açısından telafisi imkânsız bir sürece kapı aralamak anlamına gelir.

Erdoğan’ın ne pahasına olursa olsun devrilmesine odaklanan bu yabancı destekli iç muhalefet blokunun milletin kayıtsız-şartsız egemenliği, birliği, devletin bekası ve geleceği önünde oluşturduğu tehdit, her türlü partisel mülahazaların üstündedir.

O yüzden Erdoğan liderliğinin desteklenmesi AK Particilik anlamına gelmez. Tersine en geniş anlamda millet iradesine ve birliğine, devletin bekası ve geleceğine sahip çıkmak anlamına gelir.

AK Parti’nin dışındaki partilere oy verenler, 14 Mayıs’taki Cumhurbaşkanlığı seçimine asıl bu zaviyeden bakmalıdırlar. Eminim ki ülkesini ve milletini seven herkes, hangi partiye mensup olursa olsun, Cumhurbaşkanlığı seçiminde Erdoğan’ın yanında durmanın, ülkemizin ve milletimizin egemenliğine tasallut etmek isteyen o yabancı güçlerin siyasi işgaline izin vermemek adına gerekli olduğu bilinciyle hareket edeceklerdir.

Erdoğan liderliğinin günümüzdeki anlamını dar parti kalıpları içine sıkıştırmamak gerekir.

Herkesin partisi kendinedir. Ama ülke hepimizindir.

Erdoğan’ı tercih etmek, AK Parti’yi tercih etmek anlamına gelmiyor. Cumhurbaşkanlığı seçimini, kendi milli irademize ve ülkemizin geleceğine sahip çıkmak perspektifine oturtmak olmazsa olmaz öneme sahip.

Erdoğan liderliğini sadece AK Parti’nin veya cumhur ittifakının adayı olmaktan çıkartıp bu anlam çerçevesinin içine yerleştirmek, Türkiye Yüzyılı’nın inşa sürecinin başarısı için de elbette çok gereklidir.

MARDİN KAPI ŞEN OLA

21 Ocak Cumartesi (yarın) Mardin’deyiz. Demokrasi ve Birlik Derneği’mizin DEMBİR-DER) düzenlediği “TÜRKİYE YÜZYILINDA KÜRTLER” konulu panelimize Mardinli kardeşlerimiz davetlidir.

Etnik ve dini farklılıkların anlamlı bir birliğe dönüştüğü Mardin’imizde hep birlikte “Biz farklılıklarımızla birlikte Türkiye’yiz!” diyeceğiz. Gelin sesimiz bir, yüreğimiz bir olsun bizim. Mardin kapı şen olsun. Mardin’imiz gönül birlikteliğiyle şenlensin.

#Recep Tayyip Erdoğan
#14 Mayıs
#Seçim
#AK Parti